cumhuriyet meyhanesinde epeyce görülen şeydir.
arada bir kaç özenti dallama çıksa bile bu adabı en iyi şekilde, duvardaki 9.05'i gösteren saatler ve atamızın o elinde kadehleri ile olan muazzam fotoları ile gösterirler.
ek olarak bu masada en büyük adab bence saygıdır.
zira içip içip sonra coşmak ve ortamı germek bu masaya en büyük hakaretir.
arkadaşlar yudum yudum içiyorlar ama ben yapamıyorum. çok kötü geliyor tadı. tüm bardağı tek seferde fondiplemek daha kolayıma geliyor. bu yüzden kızdıkları oluyor.
çok içmekten ziyade az içmek (tatlı içmek) bu adaba uygun düşmektedir. buz ve su meselesi ise rakıya buz atılmaz "tadım" farkı yaratır (az da olsa) ve mümkünse rakı ne sıcak ne soğuk olmalıdır su ise elbette buzlu ve kendinden de soğuk olursa şükela olur.
tavsiyem: misakı milli sınırları içerisinde içtiğim en güzel rakı altınbaşdır. belki efe yaş üzüm bi de (hani temin edilemezse)
uydurmadır. biri resmen götünden uydurmuş. rakı içerken kül tablasına zeytin çekirdeği atınca nolur lan artist? incilerin mi dökülür. he ben içki içmem orası aynı.
efendim bu rakı adabı denen şeyi, 50 yaşın üzerindeki beyfendilerden dinlemek en makbulüdür.
binbir türlü adabı olan rakı masasına oturup kalkmak bile ayrı bir olay.
yalnız içilmez bir kere yanında muhabbet olacak. sonra sofra ister, meze ister, özellikle de balık ister. bir de ömer hayyamın dediği gibi karanlık ister gece ister ki rakının beyazı parlasın karşındakinin gözünde.
Mademki vakit akşam,
Madem ne evim barkım,
Ne de bir tek âşinam,
Açılsın gizli sofram,
Gelsin kadehte rakım,
Dostum, neşem ve şarkım,
Mademki vakit akşam!
okuyanların sözlükteki herkesi birer aydın boysan, melih aşık zannedeceği adap. öle binlerce kelime yazılar yazıp,ahkamlar kesip rakı masasında ikinci dubleden sonra yamulan çok insan gördüğümden diyebilirim ki rakı adabı tutup yazıya dökülecek bi adap değildir. sofrada hareketlerinle gösterebileceğin bi durumdur. isteyen sözlük ergenlerine itinayla öğretilir bu adap. yalnız baştan söyleyeyim hesaba karışmam..
Rakı içerken alınan keyfi 100 bin milyon katına çıkartan usüllerdir. Aşk acısı bunların başında gelir. Bi derdin ya da sevincin olmadan rakı içilmez. Ayrıca rakıya yavaştan hallenmeden, mezelere girişerekten de rakı içilmez. Ayrıca (bkz: Aydın Boysan).
yerinde durabilmektir. içipte sapıtmaktansa tek tek içilmesi gerekir. ben delikanlıyım çok içerim demek değil ben kendimi biliyorum anca bu kadar içerim demek olgunluktur.
Twitter trollerinden biri "Türkiye dünyanın endüstri meslek lisesidir." yazmıştı. Gerçekten bu ülke hakkında duyduğum en doğru tespit. Dünya üzerinde bu kadar görgüsüz bir ülkenin daha olduğunu sanmıyorum.
Hah, bir de bu adapçı tayfa türedi son zamanlarda, herkes aydın Boysan kesildi amk ülkesinde. Ben rakıya içim gide gide 100 lira bayılıyorum, herif gelmiş bana kendi paramla aldığım şey üzerinden "o öyle içilmez böyle içilir" diye ahkâm kesiyor. Lan dalyarak, ağız benim içki benim, sana ne oluyor? istersem şişesini götüme sokarım sana ne?