Türkiye'nin yıllardır dış ilişkilerinde sürekli sorun olan belgelerle var olmadığı kanıtlanan "sözde soykırımın" rakamlarla anlatımıdır.
Öncelikle ermeni nüfusu;
Ermeni Kaynaklarına Göre;
Ermeni tarihçisi Basmaciyan 2.380.000i Türkiyede olmak üzere dünyadaki toplam Ermeni nüfûsunu 4.160.000 olarak göstermektedir. Y. Topciyan 1909da doğudaki 9 vilayette yaşayan Ermeni nüfusunu A. Vambéryye dayanarak 1.131.125 olarak vermektedir. Kevork Aslan 1914de Türkiyedeki toplam Ermeni nüfusunu 1.800.000 olarak göstermektedir.
Yabancı Kaynaklara Göre;
Marcel Leart (Ermeni Patrikhanesinin kayıtlarına göre) 1913deki Ermeni nüfusu: 2.560.000
V. Cuinet: 1.743.352
ViLAYETLER, GENEL NÜFUS, ERMENi NÜFUSU;
Bitlis 437.479 119.134
Diyarbakır 616.825 73.226
Erzurum 815.432 136.618
Mamüretülaziz 538.227 87.826
Sivas 1.169.443 154.744
Van 259.141 67.792
Urfa 170.988 18.370
Kayseri 263.074 52.192
Maraş 192.555 38.433
Trabzon 1.122.947 40.237
Toplam 5.586.111 788.540
Yani neresinden ve kimin gözüyle bakılırsa bakılsın I. Dünya savaşının başlarında, Anadoluda Van merkez hariç olmak üzere ki, burada da genel nüfus içinde azınlık durumundadırlar- Ermenilerin Türk ve müslüman nüfusa yaklaştıkları dahi söylenemez.
Ermeniler, Rusyada oluşturdukları gönüllü taburlarıyla Türk ordularıyla savaşmaya ve Türkiye içinde de çeteler kurarak cephe
gerisini zayıf düşürmeye başladılar. 1915 Şubatında başlayan ve Van, Muş ve Bitlis vilayetlerinde Müslüman ahalinin hunharca katledilmesi ile gelişen olaylardan sonra ittihat ve Terakki hükümeti harekete geçti ve 24 Nisan 1915te istanbulda ihtilalci faaliyetlere öncülük ettikleri bilinen, 2345 Ermeni tutuklandı. işte Ermenilerin her yıl katliam tarihi diyerek gösteri yaptıkları tarih, bu tutuklama gününün yıl dönümüdür.
27 Mayıs 1915te (eski takvimle 14 Mayıs 1331) çıkarılan ve 1 Haziranda Takvim-i Vekayide yayınlanarak yürürlüğe giren Tehcir Kanunu çıkarıldı. Bu kanun askeri makamlara ...Savaş zamanında, hükümetin emirlerine, memleketin savunmasına ve asayişin
korunmasına yönelik uygulama ve tedbirlere karşı çıkarak, silahla saldıran ve mukavemet edenleri anında tedibe ve imhaya yetkili... kılmaktaydı. Kanunun 2. Maddesi de ...Casusluk ve ihanetleri hissedilen köy ve kasaba ahalisinin tek tek veya topluca diğer bölgelere sevk ve iskan ettirilebileceği... hükmünü getirmektedir. Görüldüğü gibi, yasada herhangi bir millet adı geçmemektedir. 15 Eylül 1915' te Meclisin aldığı bir kararla bu kanuna dayanılarak, savaş mıntıkalarında oturan bir kısım Ermenilerin Ordunun harekatını zorlaştırdığı, halka saldırdığı ve asilere yataklık yaptığı tespit edildiğinden Van, Bitlis, Erzurum vilayetleri ile Adana, Mersin, Kozan, Cebel-i Bereket (Osmaniye)kazaları, Maraşın merkezi hariç Maraş Mutasarrıflığı, Halep vilayetinde, Beylan,
iskenderun, Antakya kazalarında yerleşik Ermenilerin yerleri değiştirilecektir.
Bunlar Musul ve Zor Mutasarrıflıklarının, Van vilayetiyle bitişik Kuzey kısımlarına, Halep vilayetinin doğu ve güneydoğusuna, Suriye vilayetinin doğusuna nakledileceklerdir. Ayrıca gittikleri yerde Müslüman nüfusun %10unu geçmemelerine, kurulacak köylerin her birinin 50 haneden fazla olmamasına dikkat edilecektir. Göçmenlerin bütün ihtiyaçları yerleşme işi bitene kadar hükümet tarafından sağlanacak, mesken inşaatı ve ziraat için ihtiyaçlarının karşılanmasına da dikkat edilecekti.
1918e kadar Örfi idare Mahkemeleri tarafından anılan sebeplerle yargılanan ve idam dahil çeşitli cezalara çarptırılanların toplamı 1.397 kişidir. Dahiliye Nezaretinin 7 Aralık 1916da hazırladığı bir raporda tehcire (yer değiştirmeye) tabi tutulanların toplamı 702.900 kişi olarak belirtilmektedir. işte Türk aleyhtarı propagandanın konusu da bu yer değiştirme sırasında Ermenilerin katliama tabi tutuldukları ve bu sayının da 2 milyonu bulduğudur. Bu rakamlar zaman içinde giderek artmaktadır. 1915de 300.000den başlayan rakam 1980lerde 2 milyonu bulmuştur. Bir nüfusun zaman içinde artışı tabii olmakla beraber, belirli bir zamanda ölmüş kişilerin sayılarının seneler geçtikçe artması herhalde sadece bu olaya özgü bir olağanüstülüktür.
Oysa Milletler Cemiyeti Göçmenler Komitesi I. Dünya Savaşı yıllarında Türkiyeden Rusyaya göç eden Ermenilerin sayılarını 400-420.000 olarak vermekte, istanbul Ermeni Patriği mütarekeden sonra yerlerine dönenler de dahil olmak üzere Ermenilerin sayısını 625.000 olarak açıklamaktadır. Bu durumda savaş sırasında ölen Ermenilerin sayıları da 300.000 rakamına yaklaşmaktadır. Bu da sistemli bir katliamın değil, savaşın bir sonucudur.
I. Dünya savaşında Türk kuvvetlerinin cephelerdeki insan kaybı 1 milyona yaklaşmıştır. Ancak, içeride çeşitli salgın hastalıklardan, gıdasızlıktan ve askerlikle ilgisi olmadığı halde Ermeni ve Rum çetelerinin saldırılarından ölenlerin sayısı ise 2 milyonu aşmaktadır. Bunlar kimsenin hatırına gelmemektedir. Ama unutmamak gerekir ki I. Dünya Savaşında Türkiyenin savaştığı milletler arasında Ermeniler de vardı ve Türk hükümetinin cephelerin güvenliği ve asayiş bakımından bu kararları almaya hukuken hakkı ve yetkisi vardı. Tehcir sırasında ihmalleri görülen veya kafilelere saldıranlar titizlikle takibata alınmış ve yakalananlar mahkemelerde yargılanarak idam da dahil olmak üzere çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Meşru bir hükümetin yapabileceği de bundan ibarettir.
Ölen Ermenilerin toplam sayısı konusundaki yaygın kabul 1 - 1,5 milyon kişidir. ve bu en bilinen sitelerden biri olan vikipedi kaynaklarında geçmektedir. yani osmanlı kayıtlarına göre 1.294.851 olan ermeni nüfusunun tamamı katledilmiştir. ama rakamlar gösteriyor ki bu imkansızdır.