sevgili kürt sevicileri ve kürt savunucularına seslenmek istiyorum.
bir özet geçip çıkacağım tüm yazdıklarımın üzerinden. ondan sonra isteyen bana dava açsın, isteyen "ırkçı-faşist" desin. umrumda değil.
sevgili kürtler de beni yanlış anlamasınlar. kendileriyle, milletleriyle zerre kadar bir derdim, bir alacak, vereceğim yok. zira muhatabım değiller, olamazlar da.
ben sadece bunların gerçek yüzlerini, gerçek kimliklerini ve niyetlerini gözler önüne sermeyi hedefledim. bunu da büyük ölçüde başardığıma inanıyorum.
kürtler için ne diyoruz?
-kaçak elektrik kullanıyorlar,
-eğitimsizler,
-şehirlerimizi kirletiyorlar,
-hainler,
-devlete ve millete yük oluyorlar,
-takiyye yapıyorlar,
yer istanbul'un kenar mahallelerinden birinin yakınlarında bir işletme.
işletmemiz kendi özel elektrik hattını yaptırıyor, çok geçmeden civardaki tüm kürt evleri bu elektrik hattından faydalanmaya başlıyor. haliyle işletme ihtiyacı olan elektriği randımanlı alamıyor.
bu duruma bir çözüm aranıyor ve firmamız tarafından işletmede kullanılacak voltajın 220 v değil 110 v olarak ayarlanması tavsiye ediliyor ve uygulamaya geçiliyor.
besleme hattı 110 v gerilim vermeye başlıyor. tabi bu arada bu besleme hattından hırsızlık yapan şerefsizlerin evlerindeki tüm buzdolapları, televizyon, müzik seti, çamaşır ve bulaşık makinası gibi cihazlar perte çıkıyor bunun üzerine kürt vatandaş işletmenin kapısına dayanıyor ve hesap soruyor.
"la noliy evdeki bütün aletler gidiy..."
yani hem hırsız hem yüzsüz. hem adamın elektriğini çalıyor hem bir de gelmiş hesap soruyor...
(bkz: kürt/#14512184)
--spoiler--
hadi burada ben abartıyorum, yahut yalan söylüyorum.
türkiye'nin müreffeh bölgelerine güya "ekmek parası" kazanmak için geliyorlar. amenaa. ekmek kavgasıdır. lakin geldiğin, yerleştiğin yere kendi yaşam tarzını getirmeye çalışırsan oranın da düzenini bozarsın.
pek çok büyük şehrimizdeki çarpık yapılaşma, gecekondulaşmanın sebebi yine bu insanlar değil mi?
zaman zaman yaşadığımız türk-kürt gerginliklerinin sebepleri bunlar değil mi?
şehirlerdeki suç oranlarını yükseltenler yine bunlar değil mi?
evet hainler.
zira kendisine yüzyıllardır bakan bir vatan kavramına sarılmayı, bir bayrak altında tek millet olmayı reddediyorlar.
bütün bunlar için yegane savunmaları şu;
"devlet bize bakmıyor..."
oysa ki aşağıda da inceleyeceğimiz üzre devlet asıl onlara bakıyor.
bugün karadeniz'e, iç anadolu'ya ve hatta bursa'nın, izmir'in, antalya'nın köylerine dahi yatırım yapmayan devlet, asıl yatırımı onlara yapıyor. ne gariptir ki bursa'nın dağ köylerinde, karadeniz'de, ege'deki yoksul halk eline silah alıp dağa çıkmıyor, terör örgütleri kurmuyor.
bunun adı hainlik değildir de nedir?
tüm bu saydıklarımız yetmiyormuşçasına bir de devlete, dolayısıyla millete yük oluyor, olmaya devam ediyorlar.
eğitimsizliklerinin verdiği cehaletle korkunç bir hızla ürüyor, memleket ekonomisini alt üst ediyorlar.
rakamlar ortada.
(bkz: 16 milyon yeşil kartlının 12 milyonu kürt/@protest sanayici)
devam edelim örneklemelere;
diyarbakır, van, hakkari, muş, bitlis, bingöl, şırnak, mardin, siirt, batman, ağrı...
türkiye ekonomisine ne katıyor bu iller ve türk ekonomisinden yani bizim cebimizden neler götürüyor?
bu yukarıda saydığım 11 il'in ödediği toplam vergi ne kadar biliyor musunuz?
1.300.000.000 tl(bir milyar üç yüz milyon türk lirası)
peki bu 11 ilin toplam nüfusu kaç?
6.400.000(altı milyon dörtyüz bin)
bu manzarayı şu karşılaştırma ile örnekleyelim.
yukarıda 11 il için taahhuk eden vergiyi yazdık. bir milyar üçyüz milyon lira...
bu vergi sadece balıkesir ilinde taahhuk eden vergi miktarına eşit...
balıkesir ilinin nüfusu ise sadece 1.150.000(bir milyon yüzelli bin)
yani basit bir matematik ile 1 balıkesirli 4 güneydoğulu kadar vergi veriyor.
hak mı?
adalet mi?
adalet yok, aramıyoruz da zaten.
yetmiyor...
sürekli istiyorlar. maaş talep ediyorlar...
aşağıda okuyacaklarınız özel harekatta vazifeli bir arkadaşımızın anlatımıdır;
--spoiler--
tayyip yeni kanun çıkardı 5233 sayılı kanunda değişiklikle, sivil şehit yasası dediği, ölen için önce 25 bin tl tazminat veriliyor bu maddi tazminat (birde mahkemeye giden var içişleri bakanlığından manevi tazminatta alır 200-300 bin tl. o ayrı) ölenin yakınlarını emekli yaptılar her ay asgari ücret ödeniyor bunlara, şu an birde ailesinden 2 kişiyi işe almaya başladı göreve bile başladılar.
şerefsizler benim köyümde insanlar ekmek parası bulamaz, yinede devletine saygı duyarken,
bunlar hem sosyal yardımlaşmadan para alır birde yetmiyor derler, bedava ev yapılır, elektrik su bedavadır, kömürleri bedavadır...
bu g.doğu anadolu ve doğu anadolunun heryerinde geçerli.
bu para dağıtma yetkisi, il merkezinde valiliktedir. o ilin sınırı dahilinde bulunan büütün ilçelerine verilir,
sadece hakkari'ye 200 milyon tl(trilyon) vermişler, hala veriyorlar(bütün ilçelerinden başvuranlar alır), benim bulunduğum ilde 150 trilyon verildi(bütün ilçelerden başvuru var toplam başvuranlar 50 bin kişi) en çok diyarbakır ödemiş galiba 300 trilyonu geçmiştir(tahminen orayı bilmiyorum arkadaşlarım var)
ben, nüfusu 50 bin olan bir içedeyim, başvuran 53 bin kişi...
öyle ki adam köyden göçmüş 30-40 sene önce(terör yokken) istanbul'a, ankara'ya, adana'ya ya da almanya'ya, hatta çocukları orada doğmuş vatandaş bile değiller köylerinde kimse tanımaz ama dedelerinin arazisi olduğu için onlar bile başvurmuş para alıyor.
bir örnek vereyim adam pkk'lı cezaevinde, adamın oğlu köyde mayına basmış ölmüş, ne olur? o cezaevindeki terörist oğlunun ölümünden dolayı terör parası alır.
karacehennem ormanına görünüşte odun toplamaya giden bir adam ve oğlu aslında haklarında kesin istihbarat var, örgüte erzak ve mühimmat götürüyorlar, adam dönerken askerle çatışan pkk arasında kaldı ve öldü, oğlu yaralandı. adamın karısı önce maddi tazminat aldı ölüm parası 25 bin tl., oğlu yaralanma parası 5 bin tl. adamın karısı şuan sgk emeklisi oldu, asgari ücret alıyor her ay. adamın yaralanıp iyileşen oğlu şuan devlet dairesinde işe yerleştirildi.
bunlar hakkındaki tsk raporları, istihbarat bilgileri ise görmezden gelindi siyasi otorite tarafından. ve böylece teröre destek olan, terörist olanlar da yararlanmaya başladı devletin tüm imkanlarından.
adaleti bu bunların, yinede bu şerefsizler bizim askerimizi yola çıkan konvoyu pusuya düşürttü bilgi verdi pkk ya, o genç çocukları şehit ettiler yanmış parçalarını ben topladım, 10 asker ve lojmandan arkadaşım 8 polis, allah ailelerine sabır versin.
--spoiler--
devam edelim örneklere...
şırnak ili
nüfus: 430.000
şırnak ili özel idaresi 2010 bütçesi: 46 milyon tl...
osmaniye ili:
nüfus:480.000
osmaniye ili özel idaresi 2010 bütçesi: 28 miyon tl...
özel idare.
bildiğin özel idare işte. eğitim, güvenlik, sağlık vb bütçeler buna dahil değil. asfalt yapıyor, sulama kanalları yapıyor...
tarımın en önemli geçim kaynağı olan osmaniye iline ayrılan bütçe malesef dağlık şırnak'a ayrılan bütçenin yarısı.
fazla yoruma gerek yok.
bunlar herkesin internetten kolayca ulaşabileceği bilgiler.
burdur ili toplam nüfusu: 255.000
bingöl ili toplam nüfusu: 265.000
hemen hemen eşit.
burdur ilinde 55.000 prim ödeyen vatandaşımıza karşı 18.000 yeşil kartlı var.
bingölde ise 24.000 prim ödeyene karşı yeşil kartlı sayısı 128.000...
bunu takiben, burdur ili için devletimizin ayırdığı bütçe 220 milyon lira iken, bingöl ili için devletimizin ayırdığı bütçe tam 580 milyon lira.(örtülü ödenekten ve bakanlıkların bütçelerinden ayrılanlar hariç).
devam edelim.
burdur ilinden toplanan vergi 245 milyon lira, bingöl ilinden toplanan vergi ise sadece 54 milyon lira.
bu durumda burdurlunun hakkını, bingöllüye yediren sisteme de devlet adı verilmekte.
nüfuslar eşit, burdur'un bingöl'den farkı ne? burdur'un köyleri bingöl'ün köylerinden daha fakir. burdur'lu çiftçinin kimse gözünün yaşına bakmadan tarlasını, traktörünü, ineğini, düvesini haczediyor. bingöl'de ise haciz yapmak imkansız...
fark nerede?
bingöllü kürt burdur'lu türkten daha mı üstün?, daha mı akıllı?
devam ediyoruz...
bazı illerin sosyal güvenlik primi ödeyen yani çalışan sayıları ile yeşil kartlı sayıları;
kürt nüfuz bölgeleri ile diğer bölgelerimiz arasındaki orantısal uçurum bariz ortada değil mi?
karadeniz bölgesinin iç kesimlerinde yol, su, elektrik yok. güneydoğudaki kürt karısı doğum yaparken helikopter kaldıran bu devlet, karadeniz'deki anamız, bacımız doğum yaparken kaderine terk ediyor.
toroslarda ayağı çıplak dolaşan soyu türk, sopu türk, bilinci türk kandaşlarımız güneydoğudaki kürtten daha yoksul değil mi?
ya da erzurum'da, kars'ta kar altında hastalıkla mücadele eden türk insan değil mi?
burada yoksulluktan, yokluktan, imkansızlıktan ve devletin hatalarından bahsedilecekse, türklere reva görülen bu zulümden bahsetmeyip, kürtler için ajitasyon yapmak, alenen kul hakkı yemek değil de nedir?
rakamlar yalan söylemez, işte yukarıda açık seçik meydanda. daha hala kürtlerin ezilmiş olduğunu, ikinci sınıf olduğunu söylemek, karşındakinle dalga geçmektir.
bunlar kime yük?
bize, hepimize...
bütün bunlar yetmiyormuş gibi, devlet bir de bunların sınır kaçakçılığı yapmasına göz yumuyor. bunlar sınır kaçakçılığı yapıyor, devlet müsade ediyor, pkk bunlardan vergi kesiyor.
kürtlerin sınır kaçakçılığı yaparken pkk'ya ödediği sözde vergiler sayesinde kaç güvenlik görevlimiz, kaç öğretmenimiz, kaç doktorumuz şehit edildi biliyor musunuz?
ama buna rağmen iktidar partisinin iki numaralı adamı ekranlara çıkıp, "kaçakçılara özel ihtimam gösteriyoruz, onları uyarıyoruz" gibi laflar söyleyebiliyor.
tüm bunlara rağmen kürtleri şirin gösterme yavşaklığı neredeyse devlet politikası oldu.
şerafettin elçi adlı kürtçünün cenazesinde devlet erkanı göz yaşı döktü, akabinde aynı adamın bölgesel cenaze töreninde tabutuna pkk bayrağı asıldı, bir gün önce göz yaşı döken beyinsizlerden biri bile çıkıp "noluyor lan" diyemedi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/366128/+
diyemedi zira, türk devletinin resmi politikası kürt islam sentezi olmuştu artık.
kabinede kürt açılımına destek vermeyen tek bakanın başı yendi, kürt bakan sayısı fazlalaştırıldı. son değişikliklerle kabinedeki kürt bakan sayısı 9'a yükseltildi...
yetmedi.
paris'te öldürülen pkk'lı orospular için devlet eliyle resmi pkk cenaze törenleri yapıldı. bu orospular için devlet uçak tahsis etti, terörist aileleri hepimizin aralarıyla paris'e götürüldü, cenazeler yurda(!) getirildi.
yukarıda sıraladıklarımız sebeplerle son zamanlarda kürtlere karşı bir milli uyanış ve bu adaletsizliğe karşı muhalif sesler yükselmeye başladı.
devleti soyan ve her türlü imkanlarından faydalanıp üstüne üstük silaha sarılanlar, özerklik ve bağımsızlık isteyenler pabucu pahalı bulunca ne yaptı?
"kürt halkı devlet kurmak istemiyor" diyerek takiyye yaptı.
haklılardı.
neden devlet kursunlar ki?
kuracakları devlette et elin göt elin bu şekilde yaşayabilirler mi?
birileri bunları soracak. birileri bunları gösterecek.
ve sevgili hükümetimiz de utanmaz bir uslupla ve yüzsüzlükle bunları gizleyecek.
iş işten çoktan geçmiş belli ki.
bir millet bu kadar öküz, bu kadar angut, bu kadar kafasız olabilir mi?
bir millet bu kadar derin uykuda olabilir mi? milleti uyutmak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemektir.
asıl acı olan ise bu yüzsüzlükleri yapanlara oy verenler ile iç içe yaşamak, gün boyu selamlaşmak, aynı havayı solumak zorunda kalmaktır.
taşeron terör örgütünün aktif faaliyetleri ile bölgede toplumsal normların kifayetsiz kaldığı, taş atmanın, molotof tertibinin, araba lastiği ile barikat kurmanın diretildiği ve dürtü haline getirildiği bir mecrada anlamlanması zor rakamlardır. pkk bugün cehaletin cehaleti kıskacında olan halkı umreye gönderip müslüman kürtleri ezen türkiye imajını aşılayacak kadar olayı sistemleştirmiş ise, aile bağı denen şartları yok edip önceleri masum olan çocuklardan militan grubu yaratabiliyorsa, bölgesel erklere direnmeyi başkaldırı sosu ile sunarak halkın kopuşunu zihinlerde sağlıyorsa, bu, bölge toplumu dengelerinin güvenlik gücü, barikat, gaz, sopa, silahtan muaf olacak şekilde kültürel ve eğitim odaklı denetimsel dönüşüm yoluyla oluşturulması gereğine işaret eden bir tablodur. sağlanamazsa - ki öyle gözükmektedir - bölünme yanlılarının amacına ulaşması kaçınılmaz hal alacaktır.
kör faşizmin asla ve asla çözemeyeceği sorundur. inkar edilemez. ama faşizmin sunduğu çözümler de 3 günden fazla tesir edemez.
peki ne olacak? aga kürtler adam olacak. sikeee sikeeee adam olacaklar. şu verilen tavizlerin hakkını sikeee sikeee verecekler. yoksa bu işin sonu kötü.
kaçak elektrik konusunda katıldığım önerme. gerisini getiremedim çünkü hala gülüyorum o olaya. bu kadarını duymamıştım açıkçası. hani hiç elektrik parası ödenmeyen mahallede kesintiye isyan edenleri duymuştum ama burada adamlar çılgına bağlamışlar. *
şu sözlükteki en önemli başlıktır. ister provakatör olsun ister ırkçı ister faşist ister deli. bu başlığı okuyup da adam haklı demeyenin beyninde sorun olduğunu ben iddia ediyorum. ya da sikilmeye öyle alışmış ki vazgeçemiyordur artık derim.
başından sonuna kadar her noktada haklı adam. sözlükte o kadar ergen var ki "benim açtığım" sikindirik başlıklar bile 3-4 sayfa entry alırken bu başlıkta sadece 15 entry var.
ne derler bilirsiniz. istatistik çokşey gösterir ama asıl göstermesi gerekeni göstermez. Kaçak elektrik, eğitimsizlik vs hep sonuç. Peki nedenini araştırdın mı?
Mesela bu yazıyı yazan arkadaş bir sonuç. Peki neden mi böyle? Muhtemelen aldığı eğitimin işe yaramaz kodlamalarından dolayı. işte biz sonucun yanında nedenine de baktığımız zaman bu at kafalılarla başa çıkarız.
terörden yılan halkın kürt milleti ile pkk yı bir tutması sonucu vardığı sonuçları anlatan çalışmanın adı.
öncelikle teşekkürler: birkaç gündür konuyla ilgili fikirlerimi ifade edince protest sanayici yazısını gözden kaçırmamam için bana mesaj atmış.
protest sanayici'nin söylemlerinin bir kısmına katılıyorum ama bazı kısımlarına aşağıdaki eleştirileri getireceğim. fikri tartışmalarda alınma olmayacağını düşünüyorum.
Konuya başlamadan önce almanya'daki ırkçı hareketi öncülerinin (dazlaklar) söylemlerini karşılaştırılım:
- almanya'daki türkler çok çocuk yapıyorlar. çocuk yardımı, işsizlik yardımı alıyorlar.nüfus artış hızları da fazla. böyle giderse almanya'da alman kalmayacak.
- eğitim alanlar alman gençlerinin gireceği işlere giriyorlar. alman nüfusun işsizlik oranı azalıyor.
- işçi diye aldığımız adamlar iş kurmaya başladı. yanlarında almanları çalıştırıyorlar. bunlar olmasa bu işleri almanlar kurardı.
- bu adamlar kültürel olarak almanya'ya uymuyorlar. kızlarımıza sarkıyorlar, laf atıyorlar, tecavüz ediyorlar. hala almanca konuşamıyorlar.
- bu türklerin hepsi toz ve hap işi ile uğraşıyor.
aynı mantıkla almanlar oradaki milyonlarca türkü türkiye'ye iltica etmeye zorlasa türkiye ekonomik ve sosyal olarak bu göçü kaldırabilir mi?
protest sanayici'nin önerdiği gibi bir bölünme yaşanması durumunda yeni kurulan ve ayakları üzerinde duran kürdistan milyonlarca insanın göç etmesini istemeyecektir. işin gerçekleşme ihtimalini bir yana bırakarak protest sanayi nin yazısına eleştirilerime geçeyim.
güneydoğu'da bir kısmı dağlarda yaşayan halk terör sorunu ile korkutularak evlerinden barklarından göç ettirildi. bunun ülkeye kayıplarından biri hayvancılık sektörünün baltalanması oldu. şimdi anguslara muhtaç durumdayız. dağlardan önce şehirlere sonra batıdaki şehirlere göçen halk; eğitimsiz, düşük sosyo-ekonomik sınıftan, kalifiye olmayan ve işsiz idi. devlet eliyle dağdan indirdiğimiz insanları devlet olarak planlı bir iskan anlayışımız olmadığından göçe mahkum ettik. büyük şehire gelip de işsiz kalan bu kitlenin bilimum suçlara teşvikinde bence başta devlet sorumludur. aç insanın yapamayacağı şey yoktur.
terör olayının bu kadar uzun sürmesine gelince kusura bakmayın ama devletimizdeki bazı büyüklerin (!) bilinçli olarak bu meseleyi uzattığını düşünüyorum.
bir futbolcu düşünün çok iyi futbolcu ama maça çıkmıyor. bu insan kendini göstermek isteyecektir. aynı şekilde dünyanın en iyi ordularından dediğimiz ordumuz için bir düşman lazımdı ki gücünü sınayabilsin. aynı dönemde nato'dan gelen askeri yardımları, doğudaki başta subaylar olmak üzere askeri personelin batıdakilerden birkaç kat yüksek maaş alması terörün bitmemesinin sebeplerindendi. hatta ve hatta bazıları uyuşturucu ticaretine devletin göz yumduğundan ve bundan nemalandığından bahsetmekte. böyle bir ortamda birkaç çapulcunun hareketi diye başlayan pkk terörü zamanla güçlendi. şimdi bitirilmesi bizim gücümüzün dışında. aynı şekilde zamanla yapılan yanlışlarla bölge halkı devlete küstürüldü. onlar da zorla(korkuyla) ya da isteyerek pkk'ya yardım eder oldu.
oturduğumuz yerde ahkam kesmek kolay. adamlar "pkk'ya vergi veriyor" diye. peki sen olsan ne yapardın? hakkari'nin bir köyündensin. asker geldi "korkmayın devlet arkanızda" dedi ama akşam oldu mu kışlasına çekildi. akşam pkk köyüne geldi. "ya para verirsin ya çocuğunu alırız" dedi. ne yapardın?
kusura bakmayın ama biz (devlet) bu halkı koruyamadık. koruyamadığımız için biz pkk'nın kucağına itmiş olduk.
devlete yük olma kısmına gelince. kendinizi patron olarak düşünün. fabrika kurmayı düüşündüğünüz yerin 1 gün sonra bombolanıp yerle bir ihtimal olma ihtimali var. buraya yatırım yapar mıydınız? nitekim yapmadılar. yatırım gitmedikçe bu insanlar işsiz kaldı. kalifiye eleman olamadılar. tek geçimleri olan hayvancılık ve tarım da ellerinden alınınca ekonomik yönden devlete bağımlı oldular. devlet şimdi yaptığı hataların bedelini ödüyor. aslında devlet ödemiyor. devlet içindeki bir kaç vizyonsuzun yaptığı hataların bedelini tüm millet ödüyor.
illerden örnek verilmiş. doğrudur özellikle güneydoğu'daki illerden toplanan vergiler düşük düzeydedir. ancak örnek olarak verilen batıdaki illerde çalışan ne kadar kürt nüfusu olduğu ve bunların ne kadar vergi ödediğine dair elimizde veri yok. Elimizde veri yokken varsayımlar ışığında konuşmamak lazım.
yalnız şurada şunu hatırlatmak isterim batı almanya ile doğu almanya birleştiğinde doğu almanya viran haldeydi. Oranın batı almanya standartlarına gelmesi için yüzlerce milyar euro'luk yatırım yapıldı. halen de yapılmaya devam edilmekte.
bu veriler ışığında elimizde 2 çözüm var. biri protest sanayici nin öngördüğü. ver kurtul. ki bunun da iyi ve kötü tarafları var.
(bkz: bağımsız kürt devleti/#18466008)
ikincisi bu insanları vatandaş olarak görüp, terör sorununu çözüp, yatırım yapıp birlikte daha büyük bir türkiye cumhuriyeti inşa etmek ki bu gerçekleşirse ben inanıyorum ki kuzey ırak'taki kürtler de türkiye'ye ilhak olmak isteyeceklerdir.
(bkz: türkiye nin kürdistan ı ilhak etmesi/#18560654)
doğudan batı şehirlerine yapılan zorunlu göçün sebebi düşünülmeden yazılmış yazı. adam kendi memleketinde iş aş ekmek bulsaydı göç edermiydi, köyünden zorla göç ettirilmeseydi buralarda aç kalir mıydı? aç kalmasa kaçak elektrik kullanır mıydı? kaldı ki verilen örnek çok abartılmış bir örnek. hangi aklıbaşında insan elektriği çalsa bile gidip hesap sorar? bütün kürtler elektrik çalıyor demek zaten önyargılı bir yaklaşım.
ver kurtul zihniyetli birinin hezeyanları. doğrudur bölgenin sorunları vardır lakin bu sorunlar nasıl var edilmiştir.
1- toplanan vergi miktarından çok tahakkuk eden verginin ödeme oranı önemlidir.
2- elektriği kaçak kullanmanın nedeni cahillik değil ahlaksızlıktır (peki bu halkın ahlakına ne olmuştur?)
3- toplu tecavüzleri sayan arkadaş o işlerin içinde bu devletin subayının polisinin ve öğretmeninin olduğunu bilmez mi?
4- şehre gelip hala köydeki gibi yaşamaya çalışma problemi bir tek kürt kökenlilerde değil bütün köy kökenlilerde var. şehirde keçi, koyun, inek besleyen çok sinop'lu ve kastamonu'lu gördüm.
5- pkk sorunu bitmez yurt içinde -yurt dışında nemalanan şerefsiz çok.
edit: buna itiraz eden arkadaş
toplu tecavüzlerde yüzbaşısından bilmem ne müdürüne kadar devlet görevlileri bile yok muydu işin içinde
köy yaşantısını şehirde de devam ettirmeye çalışan tek kesim kürtler mi?
siz asıl bu ver kurtul zihniyetlilere bakınız. milliyetçiyim diye zırlayıp ata kanıyla alınmış yerleri vermek ver kurtulcuların ruhunda var galiba.
arkadaşın -aynı zamanda hemşerim olur- derlediği notlar sonuçları göstermektedir. işte burada kendisinden ayrılıyoruz. peki kürtlerin reputasyonunun bu kadar kötü olmasının sebepleri nedir? sebepler üzerinde düşünmek mantıklı olacaktır. sorunu çözmeye buradan başlamalıyız. amacımız ne kürtleri aklayıp devleti yerden yere vurmak, ne de kürt milletini aşağılayıp ırkçı, faşist tandemini kurmak olmamalı.
bu sorun türkiye cumhuriyetinin ilanından öncesine dayanıyor ve cumhuriyet ile zirveye vuruyor. osmanlı halkları arasında, eyalet olan ve devamında cumhuriyet sınırları içerisinde kalan yegane toprak parçası şuan ki güneydoğu ve diğer adıyla kürdistan ve yegane millet kürt milletidir.
gözlerden kasten kaçırılan nokta burasıdır. kürtler basit cılız ayaklanmalara rağmen aslında osmanlıya destek olmuşlardır. osmanlıyı satan araplar ve bazı diğer milletler gibi olmamışlardır. cumhuriyet ilanından sonraki asimile politikaları ile ulus devlet modeli, kürtleri ikinci sınıf vatandaş moduna itmiştir. bunu kabul etmek gerekir. kendilerindeki bu mağdur ve dışlanmışlık duygusunu pkk gibi terör örgütleri çok iyi kullanmıştır. bu sonuçta en son suçlanacak olan kürt halkıdır.
kendilerini şuan ki cumhuriyete ait hissetmedikleri sürece elektriği de kaçak kullanacaktır, vergisini de kaçıracaktır. tasvip etmiyorum, doğru bulmuyorum ama bunlar olacaktır.
çözüm nedir? yeni anayasa ile anayasal vatandaşlık kisvesi altında bu topraklarda yaşayan herkesin eşit olduğu, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılamayacağı, daha özgür bir türkiye dir.
rakamlarla mantıklı şekilde açıklanan sorundur. Sırtımızda nasıl bir yük taşıdığımızın belgelerle ispatıdır.
Ancak şöyle bir konu var ki bu açıklamaların en sonunda yer alan "bölünme" olayına şiddetle ve şiddetle karşı çıkıyorum. Bunun bölünmekten korkmayla hiçbir alakası da yoktur şahsi düşüncemdir. Taviz tavizi doğurur! bir defa taviz verirsen ardı ardına gelir...
Sınırlar değişmeden kürtlerin içerisinde bölücü faaliyetlere öyle yada böyle bulaşmış, mitinglere katılmış herkes yani büyük bir çoğunluk vatandaşlıktan çıkartılmalı ve sınırdışı edilmelidir. Gidecek birileri varsa bu onlardır biz değil. Diyarbakır, Elazığ, Van, Bingöl, Maraş... Buralar türk yurdudur ve öyle kalacaktır. Sırf pastadan daha fazla kasaya kalacak diye işin kolayına kaçmayacağız gerekeni yapacağız o kadar.
--spoiler--
Protest abicim bu nasıl bir liberallik
--spoiler--
gelişmiş bölgelerdeki kodaman tosuncukların kaçak vergilerinin hesabını yapmayıp, tüm türkiyedeki türk veya kürt garibanın elektrik kaçağıyla uğraşmak, patlamış ana su borusunu tali borulardaki patlağı tamir ederek gidereceğini sanmakla eşdeğer görüştür.
kaçırılan gelir vergilerinin, diğer yardımlar ve kaçak elektrik vs. oranı devede kulak misalidir.
--spoiler--
sevgili kürtler de beni yanlış anlamasınlar. kendileriyle, milletleriyle zerre kadar bir derdim, bir alacak, vereceğim yok. zira muhatabım değiller, olamazlar da.
--spoiler--
güneydoğu'da vazifeli muvazzaf bir arkadaşımızın aktarımlarından devam ediyoruz;
--spoiler--
1976 doğumlu tek gözü kör olan kürt vatandaş, 1996 da çürük raporu alıyor askere gitmiyor. raporda "7 yaşındayken kör olmuş" yazılı.
şimdi gelmiş "1997 de terör nedeniyle köyümde patlama oldu tek gözüm kör oldu" şeklinde başvuru yapıyor sgk emeklisi olmak için.
çok cin olmuş buranın halkı...
ağlasak mı gülsek mi anlayamadık?
--spoiler--
