fenomenler ve numenler arasında sıkışıp kalmış ve yüzlerce yılın arasından kant'a el açmış ondan da geri kalmayıp heidegger'den dasein'e ulaşmış sonrasında ubermensch'i kavramaya çalışmış bir türlü kafasındaki "olgu" ya da "şey"leri tanımlayamamış, kimi zaman "absürt"e dokunmuş sorgulayan insanın en büyük açmazıdır raison d'etre.
epistomoloji'nin yapıslacılığı iğdiş etmesiyle yolun başını çizen felsefe bir sabah danimarkanın bir limanında "parmağımı varoluşa batırıyorum - hiçbir şey kokmuyor. neredeyim? dünya denilen bu şey nedir? beni buraya kandıran ve şimdi burada bırakan kimdir?" sözleriyle ayyuka çıkmıştır bundan sonrası ise önüne geçilmez bir savaş olmuştur. şimdilerde pek ses seda yok sadece bekliyoruz.
Pek çok yerde karşınıza çıkabilecek bir kavramdır , anlamı varolma nedenidir. Evet şimdi varolma nedeninizi sorgulayın , fazla sorgulamayın ama beyin yakar *