hz.muhammed için de şiir yazmıştır. güçlü şair olmakla beraber hayatı da fırtınalıdır.her şiiri öncesi biyografisini okur, sonra şiirinin içine dalardım ki rilke yi o dizelerin içinde görebileyim. nietzsche yi yalnızlığa adım attıran lou salome ile olan aşkı da ünlüdür. bence duino ağıtları en güzel şiirlerini barındırmakta.
Gerçi saklandığı yere, o pek yüce olan
Girince bir bakışta tanınan Melek
Dimdik ve görkemli parıltılar salan:
Yalvardı bütün iddialardan vazgeçerek
izin verilsin diye gezgin kalmasına
Eskisi gibi, dalgın bir tacir olarak yani;
Okumuşluğu yoktu, fazla gelirdi ona da
Bilginlere de görmek sözün böylesini.
ithaki tarafından tüm öyküleri yayınlanıştır; ama şiir anlamında pek o kadar parlak değildir yayınlananlar. ''bana tören'' ile diğer kitabı yüksel pazarkaya tarafından çevrilmiştir;[sadece cem yayınevi tarafındna çıkarılanlar için konuşuyorum] fakat yaşanan sorun aynı; ''kafiyeye uyucam diye yapmacıklığa düşmek''. belki de şiirin çevrilemeyişinin en büyük nedenlerinden birisi; ama gene de ellerine sağlık. Rilke'nin şiirlerinin çevirmeye kalkışmak bile büyük cesaret örneği olsa gerek.
1875 prag doğumlu, gelmiş geçmiş en iyi şairlerden biri olarak nitelendirilen kişidir.
rilke'den önce dünyaya gelen ve ölen kız çocuğunun etkisiyle, 6 yaşına kadar annesi tarafından bir kız gibi yetiştirilmiştir. "ben sevemem, annemi sevmedim ki" sözü annesiyle olan ilişkisinin ekilerini çok net gösterir.
ruhsal bunalımlar içinde olduğu bir sıra, dostları psikoterapiyi öneriyor. o da kabul ediyor ama randevu saati gelince gitmekten vazgeçip: şeytanlarımı kovalayayım derken, meleklerimi ürkütmekten korktum diyor. onun için içe kapalı ve ince sezişlerin ozanı tanımlaması yapılır. lou salome'yle yaşadığı aşk da eserlerine ilham kaynağı olmuştur.