rainer maria rilke

entry85 galeri3
    85.
  1. yaşamıyor kimse hayatını.
    insanlar tesadüflerden ibaret, sesler, parçalar, günlük hayatlar, korkular,
    birçok küçük mutluluklar,
    daha çocukken kıyafet değiştirmiş,
    mumyalanmış, maske olarak geçerli, suskun suret olarak.

    rilke
    1 ...
  2. 84.
  3. mademki bir öğüt için başvurdunuz bana, size bu tür girişimlerden tümüyle el çekmenizi salık vereceğim.
    gözlerinizi dışarlara çevirmişsiniz; ama işte en başta vazgeçmeniz gereken şey.
    kimse akıl veremez, yardım elini uzatamaz size, hiç kimse.
    tek çıkar yol, gözlerinizi kendi içinize çevirmenizdir.

    rilke- genç bir şaire mektuplar
    1 ...
  4. 83.
  5. ne var ki, birbirine olabildiğince yakın insanlar arasında da uçsuz bucaksız uzaklıklar söz konusu.

    rilke - çünkü zordur sevgi
    0 ...
  6. 82.
  7. gelmezsin.
    çünkü benim çağırışım hep direniş doludur.
    böyle güçlü akıntıya karşı yürüyemezsin..

    rilke
    0 ...
  8. 81.
  9. korkunç çirkinleşmiştir insanlar,
    yüzlerinden damla damla akan ışıkla,
    ve gece toplanmışlarsa bir arada,
    sallantıda bir dünyadır gördüğün,
    ne varsa karışmıştır birbirine.

    rilke - gece mi tek gerçeğimiz
    0 ...
  10. 80.
  11. görmeyi öğreniyorum.
    bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. her şey şimdi oraya gidiyor.
    orada neler olup bittiğini bilmiyorum.

    rilke- brigge'nin notları
    1 ...
  12. 79.
  13. insanlar düşüncelere dalmışlarsa onları rahatsız etmemek gerekir.
    belki aradıklarını bulurlar.

    rilke
    0 ...
  14. 78.
  15. ve otursam senin yanına
    ve desem usulca:
    acı çektim ben - işitir misin?
    rilke
    0 ...
  16. 77.
  17. ...kitaplarda yaşayın, içlerinde öğrenmeye değer göreceğiniz ne varsa öğrenin hepsini, ama her şeyden önce onları sevin.
    bin kat karşılığını göreceksiniz.

    rainer maria rilke - genç bir şaire mektuplar
    1 ...
  18. 76.
  19. birinin ölmesi ölüm değildir tek başına, birinin yaşayıp da yaşadığını bilmemesidir ölüm...

    rainer maria rilke
    1 ...
  20. 75.
  21. bizlere gereken şudur: yalnızlık, büyük bir içsel yalnızlık. kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak...
    işte erişilmesi gereken şey bizler için.

    rilke - genç bir şaire mektuplar sf:35
    1 ...
  22. 74.
  23. “tanrı diyorsam içimdeki o yüce ama öğrenilmemiş inancımdan bahsediyorum.”
    şair, tanrı’ya adeta “inanmıyor”; onu tastamam hissederek yaşıyordur.
    ünlü alman ilahiyatçı otto benz’e göre rilke bir yolcudur. tanrı’dan tanrı’ya tanrı’yla seferdedir.

    -alıntı-
    1 ...
  24. 73.
  25. öyle uzağım ki şimdi ben
    dünyadan
    ve öyle büyük onun karşısında
    gecikmiş görkemiyle
    kendimi süslüyorum
    evet Yalnızlıktan
    sahici bir yalnızlıktan bahsediyorum
    adımı elimden aldı bir el
    usulca Öyle ince ki öyle narin
    utanca mahal yok
    anladım
    ben artık isimsiz de yaşarım.

    rainer maria rilke

    ''anladım
    ben artık isimsiz de yaşarım.'' güzellik ötesi... şahane bir ifade!
    2 ...
  26. 72.
  27. ağır saat

    Kim ağlarsa şimdi dünyada bir yerde,
    nedensiz ağlarsa dünyada,
    bana ağlar.

    Kim gülerse şimdi bir yerde geceleyin,
    nedensiz gülerse geceleyin,
    bana güler.

    Kim giderse şimdi dünyada bir yere,
    nedensiz giderse dünyada,
    bana gider.

    Kim ölürse şimdi dünyada bir yerde,
    nedensiz ölürse dünyada,
    bana bakar.

    Rainer Maria Rilke
    1 ...
  28. 71.
  29. "Yalnız bir tek yol vardır: içinize dö­nün."
    1 ...
  30. 70.
  31. işte pencerem. az önce
    ne kadar da hafif uyandım.
    yüzdüğümü sandım.
    nerede başlıyor gece,
    nerede son buluyor yaşantım?

    bir kristalin derinlikleri gibi şeffaf,
    dilsiz, karanlık,
    ben’im diyebilirdim dört bir taraf,
    çevremi saran tüm varlık.

    rilke
    1 ...
  32. 69.
  33. budur benim çabam, bu:
    adanmak özlem çekerek
    dolaşmaya günler boyu.
    güçlenip genişlemek derken,
    binlerce kök salarak
    kavramak hayatı derinden-
    ve ortasından geçerek acının
    olgunlaşmak hayatin ta ötesinde
    ta ötesinde zamanın!

    rilke
    1 ...
  34. 68.
  35. sensin yalnızlığımın tek sebebi.
    tek seni karıştırabilirim.
    bir süre sensin o, sonra yine uğultu
    ya da iz bırakmayan bir koku.
    ah, kaybettim hepsini kollarımda,
    bir tek sensin, sen, tekrar tekrar doğan:
    sana hiç bir zaman sarılamadığımdan,
    vazgeçemiyorum senden.

    rilke
    1 ...
  36. 67.
  37. şairin ölümü

    yatıyordu.
    çehresi, hafifçe yükseltilmiş,
    solgun ve dargındı dik yastığında,
    dünya ve dünyaya ait bildiği ne varsa,
    artık duyularından koptuğundan bu yana,
    hepsi de umursamaz bir zamanda yitirilmiş.

    Onu öylece yaşarken görenler, bilmemişlerdi,
    ne kadar da bütünleşmiş olduğunu bütün bunlarla;
    çünkü bunlar: o derinlikler çayırlarda
    ve sularda, bütün bunlardı çizen o çehreyi.

    onun çehresiydi aslında bu enginler,
    onlar ki, görücüye çıkmışlardı şimdi şaire;
    korkuyla ölmekte olan maskesine gelince,
    sanki havayla temas ettiğinde bozulan bir meyvenin
    içi gibiydi, öylesine kırılgan ve ince.

    rilke
    1 ...
  38. 66.
  39. yabancısıyız esrarı bize kapalı kalan bu yolculuğun.
    yok hiçbir nedenimiz, hayranlık, sevgi veya nefret göstermek için,
    maskeli bir ağızdan trajik bir tonla çıkan,
    bir ağıtla çehresi şaşılası bozulmuş ölüme.
    halâ oynadığımız rollerle dolu dünya.
    biz, hoşa gidiyor muyuz diye kaygılandıkça,
    ölüm de oynamakta, aldırmaksızın beğenilmediğine.
    (...)

    rilke
    1 ...
  40. 65.
  41. ayrılınca birbirinden gövdeler;
    ve insanlar karşılıklı nefretler içinde
    yatarken aynı yatakta yan yana:
    akar, akar yalnızlık ırmaklarca.

    rilke
    1 ...
  42. 64.
  43. biliriz aşkın vadisini,
    çanların eşlik ettiği mezarlığı,
    tekrar ve tekrar,
    kederli isimleriyle
    ürkütücü bir uçuruma
    düşenleri,
    tekrar ve tekrar
    gökyüzüyle baş başa,
    seriliriz altına
    unutulmuş ağaçların
    tekrar ve tekrar.

    rilke
    1 ...
  44. 63.
  45. oysa ki sen terkettiğinde,
    değersizleşti bu sahne,
    yeşil,
    hep taze ve gün ışığına
    doymuş hakiki ağaçlar;
    gerçekliğin görünüşü
    zayıfça sergiledi kendini,
    yokluğunda.

    devam ediyoruz,
    hala çırpınıyoruz,
    rollerimize gerekenleri
    vermekten aciz bir
    şekilde; ama varlığın,
    tam ortasında kayboldu
    oyunumuzun.

    ama zamanla,
    hakkımızdan geliyor,
    gerçekliğinin anlamı;
    o kadar boğulmuşuz ki,
    alkışlamayı unutup
    kendi hayatlarımızı yaşamışız,
    rollerimiz yerine.

    rainer maria rilke
    2 ...
  46. 62.
  47. bir ölüm haberi

    bu vedayı,
    anlamaktan yoksunuz.
    ölüm pazarlık yapmaz
    bizlerle,
    ne bir hayranlık,
    ne bir özlem,
    yada nefret
    sergilemek zorunda değiliz.
    matem ve trajedi dolu,
    sahte maskesi bizi
    aldatıyor.

    dünya sahnesi,
    oynamakta olduğumuz
    rollerle dolu,
    ve eğlendirme endişesiyle
    çırpınırken biz,
    ölümde kendi rolünü
    oynar,alkış beklemeden.

    rainer maria rilke
    1 ...
  48. 61.
  49. Ama onlar canlı insanlardı, gerçekten yaşayan insanlar, oysa ben ölüyüm, çoktan beri ölü...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük