dsp-mhp-anap hükümetinin başarısı olan Devalüasyon esnasında merkez bankasını hortumlayıp 1 saatte katrilyon vurgun edenler de af kapsamında rahat etmişlerdir.
öncelikle istatistiklerden söz etmek gerek. bu afla birlikte 22 bin 421 kişi serbest kaldı. bunlardan sadece 640'ı tekrar suç işledi. yani geri kalan 21 bin 781 kişi topluma kazandırıldı. bu sayıyı oranladığımızda karşımıza % 97,15'lik bir başarı oranı çıkıyor. bu çok büyük bir başarı oranıdır.
bir diğer konu ise 2000 sonrası yaşanan suç artışlarının sürekli bu affa bağlanması. ancak bu hiç de objektif bir yaklaşım değil. çünkü 2000 sonrası çıkan ekonomik kriz (tıpkı şimdiki gibi) insanları suça itti. bunun yanı sıra türk ceza kanunu'nun yenilenmesi ve ceza infaz kanunu'nda yapılan değişiklikler, suçları ve ceza infazlarını çoğalttı. yani "af çıktı, suç arttı" demek, "güneş tutuldu, deprem oldu" demekten daha mantıksız.
bu af, 22 bin 421 kişiye yaşama baştan başlama fırsatı verdi. bunlardan % 97,15'si yani 21 bin 781'i özgürlüğü tercih etti.
pkk'ya yardım ve yataklık yapma suçundan hüküm giymiş 387 kişinin serbest bırakıldığı af. altında da üç büyük lider(!)bülent ecevit, devlet bahçeli ve mesut yılmaz'ın imzası var.
Yanlış olarak rahşan affı denilir olayın aslı sayın rahşan ecevit hapishane denetimi sırasında bazı mahkumların çek senet hırsızlık gibi küçük suçlardan hapis yattıklarını görür ve üzülür bülent ecevitte bunu için bir af çalışması başlatır fakat mecliste bu çalışma o hale gelir ki tecavüzcüden katile nerdeyse herkes çıkar.
O günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli, belirli aralıklarla çıkarılan afların hukuk devletini dejenere ettiğini ve adalet duygusunu zedelediğini belirterek çok doğru bir noktaya parmak basmış.
Son derece adaletsiz olan bir aftır çünkü 2000 Rahşan Affı'ndan katiller, tecavüzcüler gibi çeşitli sabıkalı kişiler yararlanmıştır. Rahşan Ecevit, aynı zamanda Bülent Ecevit'in eşidir ve Demokratik Sol Parti genel başkan yardımcısıdır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2405538/+
Liberal Demokrat Parti Gençlik Kolları, protesto amacıyla Rahşan Ecevit'e kına gönderdi.[21] 1996 yılında sahibi olduğu otelde çıkan yangında 18 kişinin ölmesi sonucu 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve 4 yıl kaçak yaşadıktan sonra af çıkınca teslim olan Halit Tozbey'in aftan yararlanarak serbest kalması tepki çekti.[22] Yapılan bir kamuoyu araştırmasında, affın bir sorun olarak ülke gündemine oturmasının sorumlusu olarak Türkiye genelinde %43,58 DSP, %15,86 MHP, %4,46 ANAP, %36 "hepsi" görüldü.[1] 2001 yılında tepkilerin artması üzerine Rahşan Ecevit, "Benim düşündüğüm af katillerin affı değil, garibanların affıydı." dedi.[23]
2007 yılında Yaşar Gökşin adlı bir vatandaş, diş hekimi olan kızının tecavüze uğrayıp öldürülmesinden af çıkaran TBMM'yi sorumlu tuttu ve TBMM Başkanlığına tazminat davası açtı. Tecavüz ve gasptan mahkûm olan suçlu, aftan yararlanarak serbest kaldıktan sonra 39 yaşındaki diş hekimi Zekiye Gökşin'i tecavüz edip öldürmüştü. Baba Gökşin, "Eğer 'Rahşan Affı' diye bilinen af kanunu çıkmasaydı o cani hapiste, kızım da yaşıyor olacaktı." dedi.[24]