1873 yılında yaptırılan, bir dönem define avcıları tarafından talan edilen ancak 2014 yılında rahmi koç'un katkılarıyla orijinal yapısı bire bir korunarak, balık derisi üzerine yapılmış azize portreleri ve ikonaları aslına uygun olarak yeniden düzenlenen, neo klasik mimari üslubundaki tek kubbbeli bazalika tipindeki kilise ( taksiyarhis isminde ayvalık'ta bir tane daha kilise var ). şu anda bir adı da rahmi koç müzesi olup koç'un o meşhur koleksiyonlarından bazıları bu müzede sergilenmektedir. cunda'ya yolunuz düşerse uğramanızı tavsiye ederim.
Bina, Alibey Adası'nın (Cunda) Rum Ortodoks cemaati tarafından, eski temelleri üzerine 1873 yılında Anakent (Metropol) Kilisesi olarak inşa edilmiştir.
Bu yıllarda Ada'nın çoğunlukla Rum olan nüfusu 8 - 10.000 civarındaydı. Kilise, 'Taksiyarhis'e, yani Koruyucu Baş Melekler Cebrail ve Mikail'e atfedilmiştir.
Halen adanın en önemli anıt yapısını teşkil eden bina, döneminde yaygın olan Neo Klasik mimari üslûbundadır. Cephesini süsleyen üçgen alınlık, sarımsak taşından yapılmış arşitravı taşıyan ion başlıklı iki sütun ve iki pilaster, kemerli pencereler bu üslûbu yansıtmaktadır. Tek kubbeli, basilika tipinde, dikdörtgen plânlı binanın iki çan kulesinden sadece biri ayakta kalmıştır. Yığma tekniği ile örülmüş duvarlar ve sövelerde yörenin ünlü Sarımsak Taşı ocaklarından çıkarılan sarımsak taşı kullanılmıştır. 1976 yılında Ayvalık ve çevresindeki geniş bir alan doğal ve tarihi SiT alanı ilân edilmiştir.
02.05.2011 tarihli Vakıflar Meclisi kararı ile Kilise binasının Müze haline getirilmek üzere Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı'na tahsisinin uygun olduğuna karar verilmiştir.
Harap hale gelen anıtsal yapı, uzman restoratörler ve sanatçıların ince işçiliği ve çağdaş mühendislik teknikleri ile yeniden tüm görkemi ve güzelliği ile hayata döndürülmüştür.
31.Mayıs.2014 tarihinde 'Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi' olarak ziyarete açılmıştır.
Koleksiyon, Rahmi M. Koç Müzesi istanbul ve Ankara Müzeleri'nin bir benzeri gibi oluşturulmuş ve ortaya çıkmıştır. Sergilemede teneke oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçüm aletlerine olmak üzere geniş bir yelpazeye yer verilmiştir.
Müze bahçesinde dinlenmek için bir Cafe ve hediyelik eşya satan bir mağaza mevcuttur.
Sonunda fırsat bulup gidebildiğim harikulâde duygulara kapılmama sebep olan müze. Benim favorim, oyuncaklar ve minyatürler, vitray pencerlerden süzülüp müzenin içerisinde dolaşan rengârenk ışık.
Hatalar yok mu? Elbette var, görmezden gelip her objenin tadını çıkaralım.
Müzeyi gezerken çocuklarımıza sahip çıkalım, onlara insan olduklarını hatırlatalım, lütfengh...
