-rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
-yürüyüşünden bilirdik hocam
-yahu öyle değil, nasıldı yani?
-heybetli yürürdü hocam
-yahu onu demiyorum, iyi biri miydi yani?
-iri biriydi hocam, geceleri 3 metre görünürdü
-töbe töbeee, yahu yani sever miydiniz kendisini?
-severdik hocam, kedisini de severdik, köpeğini de
-ulan beni delirtmek mi istiyorsunuz?
-fark etmez hocam, etli ekmek de olur, helva da
-allah belanızı versin
-versin hocam elalarımızı da versin, belalarımızı da
-sizin ben a.q
-koy hocam koy, suyundan da koy, muyundan da...
an itibariyle onun nasıl bilindiğinin hiçbir değeri kalmamıştır.muhtemelen cenazesine gelenler 'iyi bilirdik' ya da hakkınızı helal edin sorusuna 'helal olsun' diye cevap verecektir. çünkü onu 'iyi bilmeyenler' ve haklarını 'helal etmeyenler' zaten orda olmayacaktır. cenazesini görmekten zevk almayacaksa eğer.
ahirette bize sorulacaktır belkide -nerden iyi bilirdiniz. iyi bilirdik diyebilmemiz için, kişiye şahit olmamız lazım. yaptığımız resmen şahitliktir. -Allah bilir cevabını vermek daha doğru olduğu görüşündeyim.
- rahmetliyi nasil bilirdiniz?
- ipnem gibi pustum gibi bir şey idi.
- ölünün arkasindan öyle konusulmaz.
- ac tabutu yüzünede söyliyelim.
- niye bu kadar hinclisiniz meftaya.
- sen de tanisaydin o düdüğü ana avrat dümdüz gider cenaze namazinda, az bile dedik.,
iyi bilirdik denilmesi neredeyse zorunlu olan, ardından hakkınızı helal ediyormusunuz şeklinde sürüp giden kalıplaşmış cenaze cümlelerinden en müstesnası.