rahmet

entry8 galeri0
    1.
  1. Birinin suçunu bağışlama,yarlıgama,merhamet etme.
    Yağmur.
    1 ...
  2. 2.
  3. olen kişinin arkasından soylenir. taziye sözcüğüdür.
    0 ...
  4. 3.
  5. rahmet

    yaradan, rahmetini kahrından üstün saydı;
    ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı?

    (1982)

    necip fazıl kısakürek.
    1 ...
  6. 4.
  7. şu hadsiz kâinatı şenlendiren, bilmüşâhede, rahmettir. ve bu karanlıklı mevcudâtı ışıklandıran, bilbedâhe, yine rahmettir. ve bu hadsiz ihtiyacât içinde yuvarlanan mahlûkatı terbiye eden, bilbedâhe, yine rahmettir. ve bir ağacın bütün hey'etiyle meyvesine müteveccih olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muâvenetine koşturan, bilbedâhe, rahmettir. ve bu hadsiz fezâyı ve boş ve hâlî âlemi dolduran, nurlandıran ve şenlendiren, bilmüşâhede, rahmettir. ve bu fânî insanı ebede namzed eden ve ezelî ve ebedî bir zâta muhatap ve dost yapan, bilbedâhe, rahmettir.
    3 ...
  8. 5.
  9. Merhamet, acımak, şefkat etmek, ihsan etmek, esirgemek. * Mc: Yağmur.(...Sâni-i Âlem'in her şeyi içine almış ve her şeyi istilâ ve istiab etmiş bir rahmet -i vâsiası vardır. Vâlidelerin, hattâ bir cihette nebatatın evlâdına olan şefkatleri ve küçük, zayıf yavrularının sühulet-i rızkları, o rahmet deryasından bir katredir. M.N.)
    0 ...
  10. 6.
  11. RAHMET
    incelik, ihsan, bağışlama,
    acıyıp esirgeme. Allah’ın kullarına acıması,
    onlara sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmesi anlamında
    Kur’anî bir tabir. Allah Teâlâ, kullarına rahmet ve şefkatle
    davranmayı nefsine vacib kıldığını,
    Rabbiniz, sizden her kim bilmeyerek fenalık yapar da arkasından
    tövbe eder ve nefsini düzeltirse, ona rahmet etmeyi kendi üzerine almıştır.
    O, bağışlayan ve merhamet edendir" (e! En’am, 6/54)
    ayetiyle açıklamıştır. Rahmet, bütün yaratıkların
    iyiliğini isteyip onlara yardım etme arzusu duymaktır.
    Allah Teâlâ’nın bu kelimeden türemiş bazı güzel
    isimleri vardır; Rahmân: Esirgeyen, Rahîm: Bağışlayan,
    Erhamürrâhimîn: Merhametlilerin en merhametlisi, Hayrürrâhimîn:
    Merhametlilerin en hayırlısı, Zürrahme: Rahmet sahibi, Zü
    Rahmetin Vasia: En geniş Rahmet sahibi… gibi. Kur’an-ı
    Kerim’de yüzden fala yerde geçen bu isimler, Allah’ın rahmetinin
    çok ve tükenmez derecede bol ve her şeyi
    kapladığını gösterir. Cenab-ı Allah
    yaratıklarına, şanına yakışır bir
    acıma ve şefkat duygusu ile muamele eder. Esasen hayatın
    kaynağı da, bu ilâhî rahmettir. Yaratılışı
    düşünecek olursak, insanı oluşturan sperm ve yumurta,
    çok sağlam, dış etkenlerden korunmuş, rahim denilen
    çok müsait bir ortamda birleşerek gelişir. Hayatın ilk
    kıvılcımı, ancak böyle bir rahmet ortamında
    başlayabileceği için ona, aynı kökten türemiş olan
    Rahim ismi verilmiştir. Dünyaya gelen her canlı yavrusu ancak,
    Allah’ın verdiği nimetler ve ana-babasının sevgi ve
    merhametiyle gelişip büyüyebilir. Eğer bu merhamet duygusu
    olmasa, hayatın devamı mümkün olmazdı. Allah Teâlâ’nın;
    "Benim rahmetim her şeyi içine almıştır"
    (el-Arâf, 7/156) sözü bu gerçeği ifade etmektedir. Canlılar,
    ilahi rahmetin çeşitli tecellileri olan ve saymakla bitirilemeyecek
    nice nimetler sayesinde hayatiyetlerini devam ettirirler. Hak yolu
    bulmaları için Allah Teâlânın insanlara kitaplar,
    peygamberler göndermesi de rahmetinin bir tecellisidir: Ey Habibim
    Muhammed! Biz seni, alemlere rahmet olasın diye gönderdik”
    (el-Enbiya, 21/107),
    "Bu Kitabı (Kur’an’ı) sana, her
    şeyin açıklaması, bir hidayet ve rahmet kaynağı
    ve müslümanlar için de bir müjdeci olarak gönderdik" (en-Nahl,
    16/89) ayetleri bunu göstermektedir.
    "Allah Teâlâ, rahmetini yüz parçaya ayırdı,
    doksan dokuzunu yanında bıraktı, bir parçasını
    yeryüzüne indirdi. işte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün
    yaratıklar birbirine merhamet eder. Hatta yavrulu bir kısrak,
    yavrusu daha rahat emebilmesi için ayağını
    kaldırır" (Buhârî, Edeb, 19) hadisi, rahmet cevherinin
    aslında bir bütün olduğunu, sadece insanlara değil, bütün
    mahlukata verildiğini gösterir. Buna göre, Allah Teâlâ’nın
    gerçek rahmetinin büyüklüğünü düşünmek gerekir. Kalbinde
    merhamet duygusu taşıyan bir insan, içinde ilâhî bir cevher
    taşıyor demektir. Merhameti olmayan kişi, bu ilahi nimetten
    nasipsiz kalmıştır. Hz. Peygamber’in çocukları sevip
    okşamasına hayret eden ve on çocuğundan hiçbirini öpmediğini
    övünerek söyleyen bedevîye; "Şayet Allah senin kalbinden
    merhameti söküp almışsa, ben sana ne yapabilirim?
    Acımayana acınmaz. " (Buhari, Edeb, 18) demesi de bunu gösterir.
    ibadetler, bilhassa oruç ve zekat, merhamet
    duygusunu arttırır. Müslümanın merhameti bütün
    müminleri bütün insanları, hatta bütün canlıları içine
    almaktadır. Çünkü islam, yaratıcıya hürmet, yaratılana
    şefkat ve merhamet temeli üzerine bina edilmiştir. Rahmet
    Peygamberi (s.a.s); "insanlara merhamet etmeyene Allah da
    merhamet etmez" (Müslim, Fedâil, 66) buyurur. Küçüklere,
    güçsüzlere, yardıma muhtaç olanlara, hayvanlara… rahmet ve
    şefkatle davranmak Peygamberimizin en önemli özelliklerinden ve
    ümmeti olan bizlere tavsiye ettiği şeylerdendir: "Küçüklerimize
    merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir"
    (Tirmizi, Birr,15), "Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz
    yeryüzündekilere -bütün canlılara- merhamet edin ki, göktekiler
    de -Allah ve melekler- size merhamet etsin" (Ebu Davud, Edeb, 58).
    Akif KÖTEN
    0 ...
  12. 7.
  13. allah'ın isimlerinden.

    er-rahim. yalnız ilginçtir bizde genellikle ölenler için kullanılır. onların ardından söylenir. halbuki allah'ın rahmetine, merhametine, şevkatine her daim ihtiyacımız var.
    1 ...
  14. 8.
  15. Şu hadsiz kâinatı şenlendiren, bilmüşahede rahmettir.
    Ve bu karanlıklı mevcudatı ışıklandıran, bilbedahe yine rahmettir.
    Ve bu hadsiz ihtiyacat içinde yuvarlanan mahlukatı terbiye eden, bilbedahe yine rahmettir.
    Ve bir ağacın bütün heyetiyle meyvesine müteveccih olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muavenetine koşturan bilbedahe rahmettir.
    Ve bu hadsiz fezayı ve boş ve hâlî âlemi dolduran, nurlandıran ve şenlendiren, bilmüşahede rahmettir.
    Ve bu fâni insanı ebede namzed eden ve ezelî ve ebedî bir zâta muhatab ve dost yapan, bilbedahe rahmettir.

    Ey insan, madem rahmet böyle kuvvetli ve cazibedar ve sevimli ve mededkâr bir hakikat-ı mahbubedir. "Bismillahirrahmanirrahîm" de. O hakikata yapış ve vahşet-i mutlakadan ve hadsiz ihtiyacatın elemlerinden kurtul ve o Sultan-ı Ezel ve Ebed'in tahtına yanaş ve o rahmetin şefkatiyle ve şefaatıyla ve şuaatıyla o Sultan'a muhatab ve halil ve dost ol!

    (Lem'alar 97.sh - Risale-i Nur)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük