filmi seyrettiğimde gerçekten çalınması imkansız ve insanı hasta edecek kadar zor sandığım sonraları zor ama o kadar da olmadığını hasan cihat örter den öğrendiğim (kendisiyle muhabbettimiz yoktur, tv de söylemiştir, duymuşumdur, kendimden başka ünlü tanımam etmem.) hala dinlemekten büyük keyif aldığım büyük sanat eseri.
teknik olarak nispeten zor, mantık olarak ise çok zor eserdir. atonalleri hatırlatır bana, örnek vermek gerekirse misal arnold schonberg'in eserleri teknik açıdan zor olmasa da, içerdiği atonal armoni ile mevcut müzik kulağınızı çok zorlayan geçişler içerir, parmağınızı basmanız gereken yere basmanız kolaydır, fakat beyin isyan eder, olamaz oraya basamam yıllardır böyle öğrenmedik diye.
piyanistlerin nirvanasıdır! bu eseri çalabilen piyanist, tamamdır, demlenmiştir, olmuştur da dalından düşmek üzeredir... idil biret in yorumu da dinlenesidir; eli öpülesi, ağlanasıdır!
rachmaninoff´un şaheserlerindendir. çok zor bir eserdir. bu esere "çok zor değil" diyenler varmış okuduk, hayret ettik.
bu eserin açıklaması;
birinci bölüm, "shine" filminden beri oldukça ünlenmiş olan basitçe bir temayla başlar. bu tema sonradan orkestraya geçecek,ve orada orkestraya piyano eşliğe başlayacaktır, ilk birkaç zor pasaj işte buradadır. çünkü eşlik partisi de kendi içerisinde "progressive" dir, ve 4 sesli olduğu bir yeri vardır ki, bal gibi de karmaşıktır.
birinci bölümün kadansı, bak işte bayağı zordur, o filmde helfgott´un kendini kaybetmesine sebp olduğu pasajlardan birisi de bu konçertonun kadansıdır (şimdi burada duralım, rachmaninoff bu kanads´a 2 versiyon yazmıştır, birisi çalinabilen bir kadanstır,kendisi de kendi konçertosunu plağa çalmıştır ve o kayıtta rachmaninoff çalınabilen versiyonu çalmıştır, bir de aynı kadansın piyanonun kapasitesini zorlayan bir versiyonu vardır, bu versiyonu ancak yumurtaları iyice erginleşip büyümüş piyanistler çalabilmektedir)(aklıma gelen bu büyük "yumurtalı" piyanistlerin ilk ikisi lazar berman ve vladimir ashkenazy´dir)(mesela gülsin onay´da bilkent üniversitesiyle bu konçertoyu çaldığında kolayca olan kadansı çalmıştı)
kadansın biraz öncesinde çok karmaşık polifonik bir yapı mevcuttur.
ikinci bölüm, piyano için yazılmış en güzel bölümlerden birisidir, bu bölümün ortasında hiç çalınır gibi olmayan, ton repetitionlarla dolu bir "agitato" vardır. sadece bu kısım bile bu konçertoyu en teknik konçertolar seviyesine çıkarmaya yeter.
son bölümü çok hızlı ve zordur. mi bemol majör olan kısmı hem çok zor hem de çok güzeldir.
bu konçertonun en iyi kayıtlarından birisi hiç kuşkusuz lazar berman´ın claudio abbado ve londra senfoni´yle yaptığı kayıttır. bu kayıt bu konçertonun standard kaydıdır, şimdiye kadar daha iyisi olmadığından en iyisi budur. ashkenazy kaydı da, biraz kısmen hecelenmiş etkisi vermesine rağmen fena değildir. horowitz de bu konçertoyu zubin mehta ve new york philamonie´yle çalmıstır o da gayet oturmuş ve gelişmiş bir yorumdur, ama horowitz kolay olan kadansı çalmıştır.
ve iste buradan da (insallah linkler çalisir) bütün rachmaninoff koncerto
lazar berman, piyano /claudio abbado, sef, london symphonic orcestra
bir piyanist için ideal sayılan el ölçüleriyle tuşları bir dövüp bir seven ama dinleyenleri farklı, renkli, karşı konulmaz ve derinden etkileyen bir dünyaya götüren rachmaninoff un en çarpıcı konertosu 3 no lu olanıdır. shine filmiyle tüm dünyada daha tanınır hale gelmiştir. son romantiğin icrası zor eserlerinin başında gelmektedir. piyanistlerin korkulu rüyası rachmaninoff eserleri ise kabus gibi olanı - nightmare - 3. konçertodur.
çizgi üstü yorumculardan argerich yorumluyor. yanlış anlaşılmadıysa r. chailly şefliğinde ve londra senfoni eşliğinde yorumlanıyor. kayıt çok kaliteli.