" - benim adım hüssamettin bakmayın adımın hüsamettin olduğuna aşkın sevginin temsiliyim ben saydamım çünkü evet saydamım saflığım ben içimde nehirler sevgi pınarları var benim, annemin rahminde öğrendim ben sevmeyi ilk ultrason fotoğrafımda iki işaret barmağımı bükmek ve baş barmaklarımı birleştirmek suretiyle kalp yaptım ben.. dedim ya bakmayın adımın hüsamettin olduğuna.. "
kadın ve adam çatıştıkça ellerinden birer parmak eksilirdi çocuğun. her kötü söz, dilinden bir tadın eksilmesiydi hüsamettin için. saydam dedik ya? aynası gibiydi, aşklarının. baharları iki elmanın yarısıydı anasıyla babası; yanakları elma gibi al al olurdu. ne zaman nefessiz kalsa ilişkileri anayla babanın; çocuğun bir nefes dumanla dolardı ciğerleri. bir bebek için boğucuydu bu. kana kan, dişe diş. ne verdilerse birbirlerine aşklarından nasip; onu verdi çocuk anne ve babasına. onlar bağlandıkça, tenlendi, etlendi, şekillendi çocuk. onlar koptukça hassaslaştı her yanı; iplik iplik.
-dünyaya bir sikiş sonrası gelmem mi ironik yoksa babamın çektiği acıları çekecek olmam mı bilemiyorum. ilk kez bir kadına dokunduğumda onun doğru kişi olmama olasılığı da korkutuyor beniir
bir gün gelecek babanneni özleyeceksin oğlum. ayık ol.
ilk sigişeceği anda ne olduğunun farkına varmadan oyun dışı kalacak o. hatta o çok sevdim dediği kadını da hayatına mal edemeyecek. okulun ilk günü ile son günü hayalleri farklılık gösterecek.
üzülecek hüsam... ağlayacak. ama hayattan da bir şeyler koparacak. bu kısır döngüye bir şekilde katkıda bulunacak.
benim adım neden hüsamettin? neden berke değil? hüsamettin diye çocuk ismi olur? bu yaşlı ismidir diyecek, ergen yaşlarında anne babasına atarlanacak bir bebektir.
" hep suçlu oldum ben, dedim ya adım hüsamettin sevmek yasaklandı bana oysa ki ben bir aşkın meyvesiydim.. bakmayın adımın hüsamettin olduğuna çok günler, çok insanlar, çok aşklar gördüm evet o küçük bebek hüsammetin kocaman bir adam artık ama bu kirli dünayanın içinde o bebek o saydam hüsamettinin küçük yüreğinin yarısı kadar sevgi yok içinde, anne rahminde ki kadar karşılıksız, sınırsız ve saf bir sevgi daha yok çünkü bu kirli dünyada.. "
" benim adım hüsamettin ben bir aşkın en görkemli mucizesiyim, şimdi benim aşkımın mucizesini seviyorum kucağımda onun adı ibadettin bakmayın adının ibadettin olduğuna o da saydam onunda minik ve sevgi dolu bir kalbi var, engin ve şuursuzca seviyor benim gibi, düşünmüyor, sorgulamıyor ve yargılamıyor kimseyi sadece var oldukları için seviyor.. siz bakmayın adının ibadettin olduğuna.. "
hüsamettin o kadar saydamdı ki, doğduğundan beri üstelik, herkes içinde bir kimse olmayı bile beceremeyecekti. saydamlığının, duruluktan ziyade; görünmezlikten geleceğini çok iyi biliyordu. renklerden bir renk değildi hüsamettin, kokulardan bir koku da değildi. sadece saydamdı işte. şeffaf mıydı? fazlasıyla. peki insanlar bunun farkına varabildiler mi? görmediler ki...
hüsamettin diye üflediler kulağına. büyüdü gözleri. baktı etrafına anlamsızca. hüsamettin 6 mayıs gecesi doğmuştu. nice denizlere adanmıştı hayatı. berkecan olsun dedi annesi ama olmadı. onun diğer adı denizdi, hüseyindi, yusuftu. 6 mayıs gecesi doğmuştu hüsamettin deniz. 72 yılında umarsızca darağacına gönderilen abilerinin yerine gelmişti dünyaya.
kulağına üflediler deniz diye. büyüdü gözleri. baktı etrafına anlam dolu gözlerle.
hoşgeldin deniz bebek!
Bakmayın adının hüsamettin olduğuna. Minicik kalbinin içine dolacak binlerce sızı. ilk okul yıllarındaki temiz dostluklara, sıcacık insanlara hasret kalacak. Çıkarsız yaşamanın ne demek olduğunu yıllar sonra unutacak. Canı yanacak, haykıracak ama sesini duyan olmayacak. Sessiz bir çığlık olacak sesi, titreyecek nefesi.
Büyüyecek Hüsamettin. Bakmayın adının hüsamettin olduğuna. Göbek adı matemdir.
" - hüsamettinim ben, saydam bebek hüsamettin şimdi ayrılıyorum aranızdan buruk bir veda olmamalı bu yine sevgi dolu içtenlik dolu aşk dolu bir veda bu, ne zaman gerçekten karşılıksız bir sevgi düşünseniz yanınızda olacak ruhum hissedeceksiniz küçük ellerimi ve dahada artacak sevginiz, çünkü ben bir sevgi mahsülüyüm vadesi dolmuş bir sevgi mahsülü farklı bir boyuta daha sevginin nedemek olduğunu öğretmeye gidiyorum.. bakmayın adımın hüsamettin olduğuna ve beni unutmayın.. "
ilk zamanlar kulağa hoş gelse de sevgilisi olduğunda işler değişecekti. hüso ne demekti? sevdiği kız ona 'hüso naber eheh' dediğinde canı yanıcaktı. yanaklarından süzülen yaş acılarına çare olur muydu? hassastı..