hafif bir baş ağrısı. Esasen çok da bir şey değil.
***
Gölgesine hayran minik adam,
Küçücüksün oysa.
Henüz bir çocuk olduğunun farkında değil gibi, eline geçirdiğin her oyuncakla -minik bir araba, plastik bir tabanca belki- akıttığın salyadan ürperiyorum ben. O biriktirdiğin suyun önce eline ve oradan elindeki oyuncağa bulaşışından da.
Küçücüksün oysa.
içimde biriktirdiğin bir yığın öfkeye inat, küçücük. itile itile ilerlemiş hep. itilerek ilerlerken, üzerine yapışanlarla büyüdüm sanmış. Geçtiği her yerden bir parça katıp kendine, karşılığında bir damla zehirli su bırakmış. Akıtabildiğince akıtmış zehirli suyunu gittiği yerlere, ve yolu bitince sonunda, onda kalanlar kendi bedenine karışmış. Zehirli bir çamur olmuş artık, ve uğradığı her yere en kesif haliyle bulaşmış.
Küçücüksün oysa.
Sonunda batıcağımı bile bile bulaştırdım ellerimi çamura. Sandım ki bedeni galip gelmiştir, izin vermemiştir zehrinin ona dokunmasına. Kaldırsam bir iki kabuğu üstünden, pırıl pırıl bir mercan çıkar içinden. Kaldırdığım kabuklar dağ gibi birikti yanımda. Ve farkettim ki;
Küçücüktüm oysa.
Kalbi kelebeklendiğinde dünyayı devirebileceğini sanan güzel kız,
Bak, küçücükmüşsün oysa.
Güvenli sahiller selam dururken sana,
Tek bir mercan için,
Ne işin vardı ölesiye derin okyanuslarda.