4 Eylül 2016'da Vatikan'ın Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlenen tören ile Papa Franciscus tarafından azize mertebesine yükseltildi. Rahibe Teresa'nın iki hastayı iyileştirmesi, azize olabilmek için gerekli olan iki mucize olarak kabul edildi.
People are often unreasonable, illogical and self centered;
Forgive them anyway.
If you are kind, people may accuse you of selfish, ulterior motives;
Be kind anyway.
If you are successful, you will win some false friends and some true enemies;
Succeed anyway.
If you are honest and frank, people may cheat you;
Be honest and frank anyway.
What you spend years building, someone could destroy overnight;
Build anyway.
If you find serenity and happiness, they may be jealous;
Be happy anyway.
The good you do today, people will often forget tomorrow;
Do good anyway.
Give the world the best you have, and it may never be enough;
Give the world the best you've got anyway.
You see, in the final analysis, it is between you and your God;
It was never between you and them anyway. Demiş kadın. Bu karı bile inançsızlığa düşmüşse işimiz sakat.
Hayatı boyunca kendini iyiliğe adamış. açın karnını doyurmuş. evsize ev olmuş. "oruspu" denip dışlananlara ana olmuş. hayatı boyunca yaratıcısına laik olmaya çalışmış hatta ve hatta yaptığı bu saygılı duyulası eylemlerden sonra nobel barış ödülünü almış hristiyan bir rahibedir.
ayrıca on binlerce insanın ölümünden mesul, ülkenin başındaki en büyük sorunun müsebbibi bir şerefsiz onuruna özgürlük mitingi tertip edenlere sövmek çok pismiş, bu insanlar ile biz empati kurmalıymışız. enternasyonalist olduğu için biraz da global örnekler verelim de kafasına girmesi biraz mümkün olsun;
işbu mitingin,radovan karadziç , adolf hitler , veya ruanda'da katliam emri veren hutu hükümeti için özgürlük dilenmekten bir farkı yoktur. insanlık suçu işleyenleri yüceltmek de insanlık suçu olup hele bunu hak olarak göstermek amiyane tabirle * orospu çocukluğudur. işte bu yüzden kendisinin bahsettiği empati havada kalıyor.
ha bir de bu kadar kızınca bedenen olmasa bile ruhen mitingde yer alacak sandım.
Agnes Gonxha Bojaxhiu adiyla 26 Agustos 1910 tarihinde eski Yugoslavyanin Makedonya bölgesindeki Üsküpte dogan Rahibe Teresa üç kardesin en küçügüydü. Agnes gençlik yillarinda Kardeslik adli yerel bir gençlik grubuna katildi. Katolik bir rahibin rehberliginde yapilan etkinliklerde yer alan Agnes misyonerlige ilgi duymaya basladi. 17 yasindayken Tanri tarafindan Katolik bir misyoner rahibe olarak görevlendirildigine iliskin ilahi bir mesaj aldi. ?rlandali bir örgüt olan ve Hindistandaki misyonerlik çalismalariyla taninan Loretto Hemsirelerine katildi. Bu dönemde Teresa adini aldi.
Kalkütada St. Marys Lisesinde cografya ve temel Hiristiyanlik bilgisi dersleri verdi. 1944′te ayni liseye müdür olarak atandi. Kisa bir süre sonra vereme yakalanan Rahibe Teresa ögretmenlige devam edemedi; dinlenmesi ve iyilesmesi için Darjeelinge gönderildi. Darjeeling treninde ikinci ilahi mesaj geldi. Rahibe Teresa o ani söyle anlatiyordu: Hemsire Okulunu birakmali ve yoksullarla birlikte çalismali onlarin arasinda yasamaliydim. Bu bir emirdi. Nereye ait oldugumu biliyordum; ama oraya nasil varacagimi bilmiyordum.