rahat olanlar bilir, dezavantajlar ancak onları eleştirenlerin belirledikleridir. rahat olan; dezavantajları avantaja çevirmesini bilir.
misal; duyduğum hiçbir söz, anlatılan hiçbir olay, alınan herhangi bir tavır, sırtımı yaslayarak oturduğum koltukta az da olsa doğrulmamı sağlamadı bugüne dek. hiçbir vakit koymamışımdır dirseklerimi dizlerimin üzerine, kambur halde durup almamışımdır kafamı iki elimin arasına.
ama bak bu rahatlığımdan huylanıp elini kolunu sallayanları, parmağını gözüme sokmaya çalışanları, "ne desek bu fırlar koltuktan" diyerek türlü oyunlar düzenleyenleri izlemedim değil elbette. gamsız dediler, huysuz dediler, kendinden başkasını önemsemez bencil in tekidir dediler. iyi ettiler. "senin tu kaka dediklerin anca benim övündüklerim olur" dedim duymazdan geldiler. pek tabii gene iyi ettiler.
lafa söze öyle pek ehemmiyet vermiyorum ben. kötü söz söylenir işitirim elbet. duymazdan gelmem, sevmem çünkü görmezden gelmeyi ancak fazla takılmam . kendimi anlatmak zorunda kaldığım insanlara selam dahi vermem, bir acelem yoktur çünkü. yaptığım bir hareketin sebebini izah etmek zorunda olmadığım, neden öyle davrandığımı tahmin edebilen, hak vermeyip yerse de masaya yumruğunu vurabilen, ne istediği mühim değil benim gözümde, ne istemediğini bilen insanlar aldı hep selamımı. karşılık vermeyen olmadı mı dersen, çok sayıda oldu elbette. belki onlar beğenmedi tavırlarımı. eyvallah dedik baktık bizde önümüze. yolu açık olsun hepsinin.
bak yaş ufaksa, izah etmek zorunda hissedebilirsin kendini. rahat birisin ve neticesinde türlü sıfatlar eklenirse adının önüne, "hayır öyle değil" demek zorunda hissedebilirsin belki. seni bilmem lakin az biraz tanıyınca kendini, bilirsin her şeyi bir avantaja çevirmeyi.
enteresan huylarım var benim. elbet seninde var. demişim bir yazımda baktım şimdi; tekrar yeri geldi yazacağım; en boktan huylarını dahi deli gibi seven ben senin kusur gördüğün özelliklerimi de sahiplenirim alimallah.
velev ki rahatımdır, bolca dibe batmış sıklıkla gün ışığını tekrar görebilmiş biri olarak ancak sırıtırım senin dilinin ucunda, aklının köşesinde duran bana dair oluşmuş şüphelerine.
plan yapmam, zamana bırakırım olanları... yaslarım sırtımı koltuğa, bozmam istifimi. senin dezavantaj dediklerin olsa olsa avantaj saydıklarımdır çünkü benim.
rahat olanlar bilir, dezavantajlar ancak onu eleştirenlerin belirledikleridir. rahat olan; dezavantajları avantaja çevirmesini bilir.
kişinin kendisi hiç olmayan dezavantajlardır, niye; adı üstünde rahat işte umrunda değil oh miss..
karşı taraf için denirse en başta rahat olana karşı duyulan yüksek dozajlı gıcık olma hissiyatı vardır ki gerisi zincirleme gelir.
yalnızca rahat olduğunuz için çevreniz tarafından olmadığınız bir şekilde algılanmanıza sebebiyet verecek durumdur.
sıcakkanlısınızdır, araya seviye koysanız da karşı taraf muhakkak kendine göre yorumlar yapar.
hatunsanız size yakıştırılacak çok çirkin sıfatlar olur; motor derler, kaşar derler... abi hatuna baksana ortama dahil oldu hemen, muhabbete daldı direkt, yanaşmak lazım buna. evet bunu derler...
erkekseniz sırf muhabbet ettiğiniz için "yazıyo" olursunuz ortamdaki hatunlara.
yalnızca rahat olmak da değil, bakımlı olsanız, üstünüz başınız düzgün olsa yine " oooo" naraları yükselir içteniçe.
moron gibi mi davranmak lazımdır, muhabbet edenlere saf saf bakmak, varlığınızla insanları rahatsız etmek, bi daha ki ortama dahil edilmemek...
başka tepkiler de alırsınız. mesela birisi sizinle ilgili bir şey söylediğinde " aman o herkesle samimi" der bir başkası. sanki samimi olmak yalnızca muhabbet etmekmiş gibi.
gereksiz protokollerden kaçınırsınız, samimi bir ortam yaratırsınız bu sefer de ciddiyetsiz derler.
bazı durumlarda rahatlık, vurdumduymazlık olarak algılanabilir. tipik bir hallederiz insanı olarak tanınabilir, ciddiye alınmayabilirsiniz. ancak rahatlığınız sebebiyle ne kadar ipinizde olur, ayrı.
bilhassa her vakit rahat insan olmak için uğraşmışımdır, sonucu da hüsrandır pek tabii. rahat olmayan insan tanımına göre daha azdır dezavantajı fakat işin sonunda daha zararlı çıkan taraftır. şöyle ki rahat insan aynı zamanda gamsızdır, derdi tasayı pek dikkate almaz, geçeceğini düşünür, öyle yaşar. an'ı yaşamaya bakar, eğlencesinin doruklarındadır, şüpheci değildir. kabataslaktır hayat. görünen yüzüyle. arka pencereden bakmak zordur onun için. rahat birinin hüsrana uğrayacağı kısım girdiği işlerin son hamlesidir. pek irdelemeye, ayrıntılara gelemez rahat insan. böylelikle de gözünden kaçıracağı pek çok şey olasıdır.
Çevredekiler üzülüyor. Duyguları olanlar. Şimdi rahat da hangi konuda rahat? Bazı konulardaki rahatlığa rahatlık mı deniyor acaba başka bir şey mi bilemedim.
rahatsızlığın doğurduğu bir rahatlıksa hayatı zindan eder. her şeyi istendiği gibi yapan bir insan mı daha rahattır, yoksa hiçbir şey yapmak istemeyip bunun sonuçlarına katlanan insan mı tartışılır. bir tarihçi der ki nerede kalmıştık, idealizm işte. biraz düzen lazım. sanki senin bu rahatlığın dünyayı kurtaracakmış gibi düzene kimseye belli etmeden karşı çıkan yapın, belki düzene içten içten isyan edip ona ayak uyduranınkinden daha onurludur. bunu da unutmamak gerekir.
Giden birini beş dk sonra Sallamiyor olmanız. Giden gider gen hoş gelir felsefesine giriyorsunuz. o yüzden biraz değişik. Lakin bu bazende işlerinizi etkiler geç yapma gibi bir alışkanlık oluşturur.