bir diğer scorsese - de niro ortaklığı taxi driver'daki meşhur "you talkin' to me?" repliğinin bu filmdeki karşılığı, robert de niro tarafından kardeşi ve menajeri rolündeki joe pesci'ye sarfedilen "did you fuck my wife?" lafıdır. bu sahne defalarca çekilmesine rağmen, joe pesci bir türlü yönetmen martin scorsese'nin istediği ifadeyi verememiş, en sonunda de niro yine bir deneme sırasında, "did you fuck your mother?" şeklinde repliği değiştirerek söyledikten sonra, cidden afallayan ve istenilen ifadeyi yansıtan joe pesci'nin bu yüz ifadesi filmin orijinal kaydında yerini almıştır.
Orta siklet boks şampiyonu Jake La Motta'nın hayatından ve kariyerinden yola çıkılarak yapılmış bir Martin Scorsese filmi. Motta'nın ringlerin korkulu rüyasına dönüşmesine neden olan ve ona müthiş bir başarı getiren öfkesi ve şiddet duyguları, çevresine yöneldiği zaman hayatına mutsuzluk getirecektir.
Martin Scorsese'in en önemli filmlerinden biri olmasının yanı sıra, sinema tarihinin de en iyileri arasında kabul edilen film, siyah beyaz görüntüleri, Robert De Niro'nun olağanüstü oyunculuğu ve unutulmaz sekanslarıyla kesinlikle izlenmesi gereken bir yapıt.
boks filmi olarak lanse edilmemesi gereken film. boks değil, bir biyografi filmidir. rocky filmi ile karşılaştırmak çok yanlıştır. zira rocky, kurgusu tamamen ringlere dayalı bir filmdir. raging bull ise bir boksörün kendi hayatını nasıl mahfettiğini anlatır. onun içindirki; ringteki maç sahneleri bu filmde kısadır. olması gerekenden fazla yer verilmemiştir. martin scorsese'nin zekasının ne denli büyük olduğunu gösterir. ayrıca az miktar da olsa, ırkçı bir filmdir diyebiliriz. zaten martin amcanın zencileri sevmediği bilinir.
Oyuncular Robert De Niro (Jake La Motta)
Cathy Moriarty (Vickie La Motta) Joe Pesci (Joey La Motta)
Frank Vincent (Salvy)
Nicholas Colasanto (Tommy Como)
Theresa Saldana (Lenore La Motta)
Mario Gallo (Mario)
Frank Adonis (Patsy)
robert de niro'nun aşmış performans sergilediği, jake la motta'yı sadece canlandırmadığını aynı zamanda yaşadığını düşündüğüm aşmış filmi. unutulmaz sekanslarıyla bence sinema tarihinin en iyi filmi. martin scorsese'nin de en iyi yapıtı olduğunu düşünüyorum. unutulmaz diyaloglara sahiptir;
"heeyy Ray!aşağı indiremedin.hiçbir zaman beni indiremezsin.anladın mı?hala ayaktayım.görüyor musun?"
sadece bir film değil, sanat eseri bu. siyah beyaz çekilmiş olması da ayrı bir coolluk barındırıyor. sinemaseverler anlamıştır ne demek istediğimi. *
--spoiler--
jake la motta karakterinin bilerek kaybettiği maçtan sonra soyunma odasında ağlayışı, abisine sarılıp öptüğü sahne, hapishanede tek başına sinir krizi geçirdiği sahnede robert de niro yine oyunculuğunun zirvesindeydi.
--spoiler--
bir biyografi harikasıdır.hayatında hiç düşünmeye ihtiyacı olmamış,günde eşek yüküyle sopa yiyen bir boksörün nasılda hayatını mahvettiğini açıkça ortaya konmaktadır.herkesi uzaklaştıran itici davranışları, paranıoyaya varan kıskançlığı ancak
işler kötüye gittikten yani sugar ray robinson * yenildikten sonra başına belalar açmıştır.başlangıçta pohpohlanan jake la motta işler sarpa sarınca yalnızlaşmış ve çaresizliğe sürüklenmiştir.
bugüne kadar sayısız iyi oyunculuk performansı izlemiş sıkı bir sinema takipçisi olarak öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu filmde robert de niro nun göstermiş olduğu performans, kanımca dünya sinema tarihinin en iyi oyunculuk performansıdır.
1980 yapımı film, boksör jake la motta nın hayatını anlatan biyografik bir film olmakla birlikte asla bir boks filmi değildir. öyle ki, bu filmde jake la motta nın kendine duyduğu aşırı özgüvenle birlikte, paranoyanın beraberinde getirdiği kıskançlık ve bencillik duygularının bir adamın çöküşünü nasıl hazırladığına şahit oluruz.
en iyi sahnesi jake'in hapishane hücresinde duvarı yumruklamasının ardından kendisiyle yaptığı iç hesaplaşma sahnesi olan film, bunun gibi sayısız güzel sahne ve replik içermesinin yanında, kullanılan makyaj teknikleriyle de insanın tüylerini diken diken ediyor ve alkışı hak ediyor. filmde de niro'ya öylesine gerçekçi makyajlar yapılmış ki, insan bazı sahnelerde bakmamak için reflex olarak gözünü kapatıyor.
ve filmin muhteşem finali...
ı'm the boss.. ı'm the boss.. ı'm the boss.. ı'm the boss...
nezdimde Robert De Niro'nun en iyi filmidir.bugüne kadar yapılmış en iyi boks filmdir.ama sadece boks filmi değildir.bir insanın hayatını dipten başarıya,başarıdan dibe inmesini anlatan bir filmdir.robert de niro'nun oyunculuğu anlatılmaz izlenilmesi gerekir.bu film için 25 kilo da almıştır.
Siyah beyaz olarak çekilmiş bir Scorsese klasiğidir.Robert De Niro'nun aynanın karşısında kendisiyle bir hesaplaşma sahnesi vardır ki,izlenilip ders alınasıdır.