rafael nadal gazı artık aldı, durmaz.
adam, londra'daki düzenlenen stella artois tenis turnuvası'nın final mücadelesinde sırp novak djokovic'i 7-6 ve 7-5'lik setlerle mağlup edip, kariyerinin ilk çim kort turnuvası şampiyonluğuna ulaşmıştır.
bu adam bu yıl wimbledon'ı da almazsa herhalde kurdeşen döker!
agresif, güçlü, hırslı, hızlı, atik, çevik ve akdeniz insanı olmasından mütevellik sempatik... bir tenisçide ne ararsanız, hepsi ziyadesiyle kendisinde mevcut.
wimbledon şampiyonasını canlı izlemeyi kaçırıp an itibariyle ancak izlendiği için gecikmeli bi sevinç oluşturan müthiş karşılaşma. yağmur çamur demeden hakketiğini alan rafael nadal'a ne dense az olduğunu düşündüren, bir daha izlenme olasılığının olup olmadığı muamma bir karşılaşma. *
inanılmaz güzel bir maçla 2008 wimbledon şampiyonluğunu kazanarak federer'e ağzının payını vermiş muhteşem ispanyol tenisçi. bu kupayı kesinlikle hak etmişti, çok da iyi oldu. kesinlikle dünyanın bir numarası.
isminin içindeki harfleri karıştırınca fare olan ve de benim fareye benzettiğim tenisçidir. ya herif yerinde durmuyor kortta, böyle enerjik tenisçi chan den sonra görülmedi. ama federer gibi olamayacaktır buna ben de eminim...
bu sene arka arkaya roland garros ve wimbledon'da dünya'nın eski 1 numarası olan roger federer'i yenip şampiyon olmuş, dünyanın 1 numarasıdır. devam etmekte olan us open 2008'de de yarı finale kadar ilerlemiştir. dün oynanan yarı final maçı yağmur nedeniyle bugüne ertelenmiştir. nadal karşısında ilk 2 seti kazanan andy murray, finale yükselmek için mücadelesini bu akşam tsi 23.00dan itibaren sürdürecek.
gönlümüz nadaldan yana tabii ki, ama işi zor. ayrıca finale çıktığı takdirde roger federer ile karşılaşacaktır. yine, yeni, yeniden...
güç, kondisyon ve en önemlisi mental anlamda inanılmaz olan tenisçi. her ne kadar federer'i son zamanlarda yendiği ve onun roland garros kazanmasını engellediği için kendisine ileri derecede uyuz olsamda sportmenliğiyle bu başarıları hakettiğini gösteriyor,alkışı hakediyor.
ağzını burnunu yamukturup servis attığında karşı taraf genelde etkisiz kalıyor. verdasco maçının yorgunluğunu üstünden atamadan finali kazanmıştır ayrıca.
roger federer'in eline bir kez daha vermiş tenisçi.
vakti zamanında federer nadal'ı acımasızca harcarken, türk milletinin dna'sından gelen mazlumun tarafını tutma özelliğinden olsa gerek pek sempati duydum ben bu adam. ispanyolları oldum olası severim zaten. isviçreliler soğuk adamlar sevmiyorum bu memleketi.
pazar günkü maç hislerime tercüman oldu, mutlu oldum. hele son setin 6. oyunu; nadal 4-1 önde, federer servis kullanıyor, nadal *iklemiyor. allahım ne güzel sahneler bunlar.
kız arkadaşım çekiştiriyor "hadi ama ya dışarıya çıkacaktık, söz verdiydin". dur dedim, bir sus! tarihe tanıklık ediyoruz. 15 dakikamı daha ayırıp son iki oyunu izleme şerefine de nail oldum. pek de uzatmadı nadal zaten, gerçi son oyunda 30-0 öne geçtikten sonra ciddi bir heyecana kapıldı, 30-30 a geldikten sonra aklı başına gelmiş olacak ki, zorlayıverdi federer'i aldın iki puan daha ve şampiyonluğ adını yazdırdı.
uzun süre de dünyanın 1 numarası olarak kalması kesin gibi duruyor.
sürekli araya kaçan donuyla uğraşan, muz yerken boğulma tehlikesi atlattığı için oyuna dakikalarca tedavi molası verdirme yeteneğine sahip muhteşem tenisçi.