nesnelerin, içlerinde bulunan bir çeşit karbon atomu aracılığıyla yaşlarının öğrenilmesini sağlayan yöntem.
basitçe şöyle oluyor:
yüksek enerji astrofiziğinde kozmik ışınlar olarak adlandırdığımız, yüksek enerjili parçacıklar var. hepimizin bildiği proton da bunlardan biri. bu protonlardan yaklaşık 1 kentilyon tanesi 1 saniye içerisinde gezegenimizle etkileşime girer. atmosfere girerek, denk geldikleri atomlarla çarpışırlar. bunun sonucunda da ikincil parçacık yağmuru dediğimiz bir olaya neden olurlar. bu ikincil parçacıkların içerisinde nötronlar da bulunur.
bahsi geçen nötronlar, atmosferde bol miktarda bulunan azot atomlarıyla etkileşirler. bunun sonucunda azot atomları bünyelerinden birer protonu atarak (yani proton yayımlayarak) radyokarbon dediğimiz karbon atomuna dönüşürler.
radyokarbonun çok sayıda nötronu olduğundan bu çekirdek kararlı değildir. bu yüzden radyoaktif bozunma dediğimiz olayı gerçekleştirip tekrar azot atomuna bozunur. bozunmadan kastımız, tekrar azota dönüşmesi ve bunun sonucunda miktarının yarıya inmesidir ve bu olayın süresi 5760 yıldır. buna da yarılanma ömrü deriz.
radyokarbon sürekli olarak azota dönüşür, ama kozmik ışınların da sürekli devam ediyor olması nedeniyle tamamen tükenmez, hatta oluşmaya devam eder. ayrıca oksijenle birleşerek karbondioksit molekülünü oluşturur.
işte olayımız esasen burada başlar. bitkiler besin üretimleri için havadan karbondioksit alırken, radyokarbonlu karbondioksiti de bol miktarda alırlar. hayvanlar da bitkileri yiyerek beslendiğinden, bunların vücudunda da radyokarbon bulunur. tabi dolaylı olarak, bunlarla beslenen insanların vücuduna da aynı şekilde alınır bu molekül.
tüm bu canlıların ölümlü olması bu noktada işimize yarar. ölen bitki ya da hayvan, artık bünyesine radyokarbon alamaz. fakat hâlihazırda vücutlarında bulunan radyokarbon, bozunmaya devam eder. böylece ortaya şu manzara çıkar: çürüyen beden, yarılanma ömrü dediğimiz durum nedeniyle 5760 yıl sonra, yaşarken sahip olduğu radyokarbonun yarısına, 11520 yıl sonra dörtte birine sahip olacaktır.
normal bir canlıda, sıradan karbon ile radyokarbon oranı birbirine eşittir. ancak ölü bedende normal karbon olduğu gibi dururken, radyokarbon sürekli yarıya inmektedir. bu da iki tür karbon atomunun birbirine oranını kıyaslayarak, canlının ilk oluşumundan (ya da ölümünden) bu yana geçen süreyi bulmamızı sağlar.
bu yöntem sayesinde fosillerin, mumyaların ve benzer nesnelerin yaşını ölçebiliyoruz.