özgür akkuş isimli genç arkadaşımızın özgürüm isimli albümünde yer alan, son zamanlarda dilime dolanan, çok hoş şarkı. şarkının bir kısmında arkadaşın sesi bildiğin ferhat göçer yalnız, dikkat çekmeden edemedim.
"kuşlar gibi çırpınıpta geri gelecekmişsin gibi
gözyaşlarımdan biriken suyu içecekmişsin gibi
öpüp öpüp kokluyorum yıkanmamış elbiselerini
bir de masamda hala duran ikimizin resmini..
radyoda yine sezen çalıyor
kalbimi senden daha iyi tanıyor
bir de istanbul'dan bahsediyor
sanki hep bizi anlatıyor
sonra kapıyı hüzün çalıyor
aklıma eski günler geliyor
hasretin çok ağır basıyor
yine sarı güller ağlıyor
unutmak ne mümkün gözümün ucunda hep bir hüzün
çaldım seni şarkılardan belki gelirsin diye.."
--spoiler--
sonra kapıyı hüzün çalıyor
aklıma eski günler geliyor
hasretin çok ağır basıyor
yine sarı güller ağlıyor
unutmak ne mümkün gözümün ucunda hep bir hüzün
çaldım seni şarkılardan belki gelirsin diye
--spoiler--
sözleri ile bağrıma bağrıma iğneler saplayan şarkı.
ilk dinleyişte 90'ların popu havası taşıdığı hissedilen ve hemencecik dile dolanan şarkı. yalnız parça oluşturulurken esintinin dozu biraz kaçırılmış sanırsam.
parçayı bana dinlemem için öneren arkadaşım "radyoda yine sezen çalıyor" diye bir şarkı var dediğinde "göktan'ın sezen söylüyordu şarkısı mı?" demiştim.
ha keza parçanın introsu izel'in ışıklı yol şarkısının introsu ile neredeyse tamamen aynı.
Kuşlar gibi çırpınıpta geri gelecekmişsin gibi
"Gözyaşlarımdan biriken suyu içecekmişsin gibi"
Öpüp öpüp kokluyorum yıkanmamış elbiselerini
sözleriyle birinin ne kadar özlenebileceğini anlatan şarkı.