genelde maçı radyodan dinleyip birde evde izleyince aslında dinlerken heyecanlandığımız pozisyonların çokta heyecan verici olmadığını anlarız. radyoda maç anlatımının klasikleşmiş bazı kuralları vardır. özellikle yayında birkaç tane maç varsa ve maçı anlatan spikerin sesi yavaşça azalmaya başlıyorsa o zaman diğer stadlarda gol olmuş demektir. ses giderek azalırken içimizdeki heyecan giderek artar. acaba bizim maçtamı gol var diye düşünülür. zevklidir radyoda maç dinlemek , tabi bazı terimleri anlayabiliyorsanız...örn(rakip yarı alana bakan dairenin sol iç boşluğu)
radyodan maç anlatan spikerler çok heyacanlı anlatmkatadır. Televizyondan sonrdan izlediğinde o pozisyonların o kadar heyacanlı olmadığını görürsün. Ayrıca gol olduğunu tribünlerdeki taraftarların gol diye bağırmasıyla anlarsın. Bazı spikerler de gol olduktan sonra sanırım gol olacak deyip kehanetemiz tuttu gibi cümleler
ederler. Zaten lcd tv lerin olduğu 2010 da radyodan maçmı dinlenir.
daha sonra maç özet görüntüleri izlendiğinde, radyoda maçı anlatan spikerin heyecanlanarak anlattığı bir çok poziyonun aslında tv'den izlense ayağa bile kalkılmayacak pozisyonlar olduğu anlaşılır. *
babayla maçı radyoda dinlerken radyonun bozulmasıyla garaja inilir ve 89 model broadwey! ın bloupunk! marka radyosunda 65 dk. maç dinlemeye devam edilir.
hayal gücünü geliştiren eylem. ne maradonalar vardır takımınızda ne peleler. ceza sahasına girdiğinde ahh bir de golü bulabilse. kaçar mı lan oradan gol? oysa gerçekde gole çok uzaktır o posizyon.