gücün kimde olduğunu göstermektir. çünkü kökten dinciler, kendisine benzemeyeni düşman görerek büyür. empati yetenekleri yoktur. şiddet/ölüm kültüründen beslenirler. o yüzden kutsal gördükleri liderlerini yok etmek, radikalleri sistem içinde eritmenin yegane yoludur. kutsallık mükümmelliğe ihtiyaç duyar. liderlerini darağacınca gördükleri zaman kutsallık cilası çizilecektir. ancak ruhen teslim olduktan sonra rehabilite edilebilirler.
general sisi şu anda bu yöntemi uyguluyor ve haklıdır.
islamla mücadele için batı'nın eline ciddi bir koz geçirmiş olaydır. Bu terörü ortadoğu'da kendileri kurarlar sonra ülkelerinde islamafobiyi hortlatırlar. Buna siyaset mi denir bilmem ama saf şerefsizliktir.
radikal islamcılara hiç bulaşmamak olabilir. onların da insan olduğunu unutmayın yeter. şimdi radikal deyince millet zannediyor ki kafa kesenler radikal. halbuki asıl radikal islamcılar, müslümanlıklarından taviz vermeyenlerdir. bırak adam inancını yaşasın, sana giren çıkan ne hacı?
yıllarca ortada ota boka atıp duranlarını cok gordum. 15 sene önce saygı gosterirdim. hatta ezik bir islam dunyasının sesi olarak bakar ve hak verirdim.
10 sene önce saldırganlıkları ve anlamadıkları her seyi yok etme zihniyetlerinin zaten farkında olarak yine de ses cıkarmadım inancı dedim. hassas konu...
8 sene önce de anladım ki ses çıkarmadıkça bu 250 gram beynicikler sanıyorlar ki kendileri haklı ve korkuluyorlar.... işte o zaman anladım. bunların kafasında kırmak gerek mantığın ve düşüncenin babasını...
yok agbi susmayacaksın bu beyinsizlere çakacaksın diyeceğinin oldugunu...
liderlerini ipe çekmektir. atatürk'ün en büyük hatası bunların üstüne devrimin gerektirdiği şiddetle gitmemiş olmasıdır. malum zihniyet hiç utanmadan "10.000 alim astı" diye yalan söyler. keşke doğru olsaydı!... bugün böyle palazlanamazlardı.
bunlar tüm fikir liderlerinin atatürk döneminden kalma olduğunu bile bile "10.000 alim astı" yalanını sıkarlar. alim(!) asacak adamın said-i kürdi'yi, seyyid abdülhakim arvasi'yi, süleyman hilmi tunahan'ı gözden kaçırması mümkün mü?
batı sömüreceği yerlerde toplumu ayakta tutacak değerleri yok ederek işe başlar.
ilk saldıracağı değer, toplumsal ahlakı dizayn eden sistemlerdir.
din, milli değerler, kültür, dil vs...
bu aşamayı bertaraf ettikten sonra ülke ve toplum sömürülmeye hazırdır.
ikinci aşamada, içerde yandaşlar bulmaktır.
bunlar genel itibarı ile toplumun genel ahlak, kültür, din, dil ve kutsallarına saldırı ekipleridir.
salt özgürlük teraneleri okurlar, hiç bir değer yargıları olmadığı için kendi şiddet öğelerini bir tarafa bırakarak toplumsal tepkileri şiddet gibi gösterirler.
üçüncü aşamada, emperyalistler içerdeki işbirlikçileri ile kendisini kurtarıcı olarak gösterirler.
son aşamada ise tek bir kurşun dahi atmadan ülke ve toplum kendisine bağımlı hale gelmiştir.
bir tanesi de, türkiye gibi ülkelerde onu besleyen batı emperyalizmi ile bağlantısını kesmektir. dün ingiliz işbirlikçisi islamcı saltanatın yerini bugün israil'e petrol satıp, içerde antisemitizm yapan iktidar aldı. amerika gibi ülkelerin, islamcı beslemenin iyi bir fikir olmadığını bir şekilde öğrenmesi lazım.
