piyano için yazılmış en büyük eserlerden birisidir. çok insan bu eserin piyano için yazılmış en büyük piyano konçertosu olduğunu söylerler. "3" ten önce ve "3"ten sonra aynı boyutlarda bir piyano konçertosu yazılmamıştır. rachmaninov piyano konçertolarından çalması en güç olanı olduğu gibi piyano için yazılmış en güç piyano konçertosu olduğu konusundaki çekişmeler hiç sona ermemiştir.
brahms 2´yle birlikte rachmaninov 3 "çalınamayacak" piyano konçertoları olarak görülürler. "shine" filminde david helfgott´a kafayı yediren piyano konçertosu "3" tür. ve bildiğim kadarıyla "shine" filminde anlatılan hikaye de tamamıyla gerçektir.
birinci bölüm;
"3" çok basit hani en basit piyano öğrencisinin bile çalabileceği gayet "ürkütmeyen" bir girişle başlar. yaylılar eşliktelerdir, piyanop derhal temaya dalış yapacaktır. güzel, sevimli hoş bir giriştir bu, temayı başından sonuna kadar çalar piyano...
bitirir bitirmez rachmaninov´un "ben piyanonun atasıyım olm, siz ben öyle çocuk oyuncağı konçerto yazacağımı mı sandınız" dediği türden birtakım hareketlere girişir piyano. o "çok hoş ve easygoing" temanın hemen akabinde gelir bu. bu pasaj sözümona "eşliktir" , eşlik olması doğrudur çünkü o güzel tema bu sefer kemanlara geçmiştir. 4 sesli fugatolar vardır bu pasajda ve gittikçe de karmaşıklaşmaktadır. ve pasaj rachmaninoff vari arpejlerle sona erecek ve eser kısa bir nefes alacaktır.
derken ikinci temaya bağlantı gerçeklestirilir. -yazı çok uzamasın buraları oldukça karmasıktir, yalnız bu ikinci tema eğitimsiz kulağa göre bir tema değildir. biraz karmaşıktır.
sonra gene baştaki temaya döner rachmaninoff. piyano bu temayı gene tek başına çalmaktadır. yalnız helfgott´a ve diğetr birçok piyaniste "kafayı yedirecek" pasajlar buralarda başlamaktadırlar. üstad " eee gençler yavaş yavaş başlıyoruz" demektedir. özellikle değinilmesi gereken bir pasajda rachmaninof sağ ele 5 4 ve 1 2 inci parmaklarla (54)(12) şeklinde çalınan bir pasajı kaydırarak sol ele de yazmış üstelik de hareketi "ters" çevirmiştir. böylece bu pasaj hemen hemen çalınamayacak bir zorluk seviyesine ulaşmıştır. ve bitmek tükenmek bilmez bir çoklukta gelir bu pasaj. ve çok değişik tonlarda. bu arada bir sürü siyah tuşunda rol oynaması anlamına gelecek 5 siyah tuş çalarken 4 beyaz çalıyor olacak, ve aynı şey sol elde de geldiği için üstelik de sürat faktörü de olduğu için , piyanistin kulaklardan duman çıkmasına sebep olacaktır.
sonra kadans gelir. kadanstan önce gelen çok garip pasajla ilgili süregelen o tartışmalara girmeyeceğim, zaten iyice uzattık.
evet...kadans...piyano edebiyatının en çalınması güç kadanslarından birisidir "3"´ün kadansı. bazı pasajlarını ancak "şansın yaver giderse" iyi çalarsın, yani iyi çalışırsın, ve gene de şans faktörünün oynadığı rolü yüzde 0´a indiremezsin. ayrıeten iki versiyonu vardır, esas kadans zor olanıdır. horopwitz gibi dev gibi bir isim bile, bi tarafına güvenemediğinden olacak, kolay olan versiyonu çalmıştır. lazar berman falan çalıyorlar zor versiyon. hele sonunda konuyu flüte bağlar ki oradaki arpejler çok karmaşıklardır.
sonra bu yere kadar olanki bütün konstruksiyon tekrar gözden geçirilir, ve birinci bölüm sona erer.
ikinci bölüm ;
pekçoğuna göre rachmaninoff ´un yazdığı en güzel ikinci bölümdür. orkestranın uzun girişi rusyanın bitmek tükenmez bilmez geniş bozkırlarını anımsatır. piyanonun olaya ilk dalışı son derece beklenmedik, ve açıkçası o ana kadar yazılmış huzur dolu müziği paramparça eden bir haldedir....sonra piyano orkestranın gönlünü almak ister gibi insanları hüngür hüngür ağlatan o güzel temaya başlar. temanın sonuna yaylılar da karışır ve olay çok güzel olur.
ortasında çok karmaşık bir ama onu da atlayalım, bu yazıyı bu haliyle zaten kimse okumayacak. sol minördür, acayip kazıktır.
üçüncü bölüm ;
piyano edebiyatında yazılmış en virtuoz bölüm olduğunu söyleyebiliriz. hele ortasında bi mi bemol majör pasaj vardır ki, orada dezimen kullanılmıştır, çok süratli gelirler ve çalınmaları hemen hemen mümkün değildir. cok hareketlidir, ve akla gelmez her türlü cambazlik bu bölümde mevcuttur.
bu konçerto hemen hemen 50 dakika sürer. başından sonuna kadar cambazlık doludur. o yüzden konser salonlarına pek uğramaz. uğrayamaz. hiçbir piyanist ismini şanını şöhretini sahneye çıkıp rezil olup kirletmek istemediği içindir bu. ama birçok kaydı vardır. en iyi kaydı lazar berman´la olanıdır. lazar, bu konçertonun efendisidir. kendisi hem çok zor hem de çok güzeldir. "3" rachmaninoff un diğer konçertolarıyla da karşılaştırılamaz. "3" piyano tarihinde bir milattır. ve hiç kuşkusuz piyano için yazılmış , en önemli eserdir - dersek fanatik kaçacağı için öyle demiyoruz, ama kesinlikle en önemli eserlerden birisidir, diyoruz.
ayrıca entry çok uzadığından ikinci bölümü ve üçüncü bölümü gerektiği gibi inceleyemediğimiz konusu, aslında bu entry´nin şu anki halinden çok daha uzun olması gerekliliği durumuna sözlük yazarının dikkatini çekerim.
rach usta bunu bestelerken jazz müziğinden etkilenmiş midir diye beni düşündüren eser. o kadar karmaşık ve bir o kadar da samimi bir eser ki, çıtayı çok ulaşılmaz bir yere koymuş.
1996 Avustralya yapımı shine adlı filmde, Geoffrey rush ın canlandırdığı david helfgott un piyano ile çalarken yavaş yavaş sıyırmaya başladığı konçertodur.