kızıl saçın ve 90 doğumluluğun sade güzelliğinin en fazla yakıştığı, perfume the story of a murderer'da aşık olduğum fakat duygularımı gizlemek zorunda hissettiğim güzeller güzeli..
bir insan bu kadar güzel olmamalı. kızın tek kusuru -ki ona da kusur denebilir mi bilmiyorum- ingiliz olmasından kaynaklı olaraktan diş yapısı. kelimeler dilime dolanıyor böyle garip oluyor. betimlemeler yetersiz kalıyor. fotoğraf göstereyim ve yorumumu yapayım: "bu kız insansa ben de hayvanım ya!"
bu kızsa ben ne neyim? ben kızsam bu ne? diye sordurur insana. isviçreli bilim adamlarının yaptıkları çalışmalara göre herhangi bir filmini izledikten sonra aynaya bakan 10 dişiden 8 i intihar ediyormuş.
ağlamak istiyorum! eğer melek diye birşey varsa; kesinlikle bu kız bir melek. bundan öte bir güzellik var mı bilmiyorum. analar neler doğuruyor görüyor musun be sözlük!
yok böyle bir güzellik. rabbil alemin insan oğlunu çamurdan yaratmış derler, inanış bu. tamam da birader biz çamurdan yaratıldıysak bu hatunun hammaddesi nedir ?
abartıyı falan sevmem ki çok kişi sevmez eminim. ama bu bayanın güzelliğini anlatmak için mübalağa yapmamak imkansız. ilk gördüğümde gerçek olmadığını falan düşündüm, o derece.
tanrının ben daha iyisini yapana kadar en iyisi bu dediği maalesef güzel kelimesinin yetersiz kaldığı oyuncu. şebnem ferah ile liv tyler ı karıştırsan ortaya böyle bir şey çıkardı heralde.