Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi . Yalnızsınız...
"Herkes benden uzak, herkes bana kırgın" düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:
"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı" ( Duha-3 )
Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya ne gam! Bu ne büyük ferahlık değil mi?
Peygamber efendimiz s.a.v. e vahyin gelmesinin bir müddet ara verilmesi üzerine, müsrikler "Rabb'i Muhammed'e küstü, O'nu terk etti" iddialarinda bulunmuslardi. Bunlara maruz kalmak Peygamber efendimizi s.a.v. cok üzmüstü. Bir süre sonra gelen vahiy, peygamber efendimiz'e s.a.v. teselli niteligindeydi: (bkz: Duha Suresi)
tefekkur edilmesi hâlinde kisinin acziyetini bir kez daha itiraf etmesini saglayan ayet..
insansin nisyanda bulunuyorsun, günah isliyor, isliyor halinin harap oldugunu ya anliyorsun ya anlamiyorsun.. sonra rabbini unutuyorsun.. belki gereken ozeni gostermiyorsun, vaktini heba ediyiorsun... sonra basin sıkışıyor. bir dert geliyor basina, hastalik, kaza, fakirlik... hemen "ya rabbi.." diyorsun. cunku baska yardim eden olmayacak biliyorsun! biliyorsun ki o'na muhtacsin, biliyorsun ki rabbin samed...
ettigin dua kabul olur mu bilmeden dua ediyorsun.. allahin yardimina günahlarin izin verir mi bilmiyorsun..
ve bakiyorsun ki duan kabul olmus.. bi kapi acmis fettah..
ve anliyorsun rabbin sana darilmadi, seni birakmadi.. yeter ki acziyetini itiraf et! yeter ki siginacagin tek kapiya yonel, yeter ki o'ndan iste...
tanidigin, cok yardimini gordugun makam sahibi birine nankoruk edip, kufretsen, yuzune bakmasan saygi duymasan o da senin yuzune bakmaz, selam bile vermez... ama allah oyle degil. allah kusmez, darilmaz... ona yonelip tovbe edene doner...
acizliginin farkinda ol yeter!
Kanlı bir irin gibi patladı kalbimin dikenli kabuğu.. Yıllar sonra ilk defa ağlıyorum. Duha, sabah demek. Sabahı diri tutan kanlı gözlerim rabbinin cömertliği karşısında utandı. Keşke dedim, keşke koca bir kayadan kopan çakıl taşı olsaydım.. O zaman bu cömertliğin utancını yaşamazdım.
ilk vahiyden ("oku yaratan rabbinin adıyla oku o insanı bir kan pıhtısından yarattı") sonra çeşitli rivayetlere göre 3 ay ile 3 yıl arasında hiç vahiy gelmemiştir. bunun üzerine hazreti peygamber Allah bana darıldı mı küstü mü diye üzülmeye başlamıştır ki bu vahiy nazil olmuştur.