''y4rr4k'' selamıyla destek verdiğim kampanya. baş parmak ile işaret parmağını birleştirip yarrağın ucuna bilezik gibi geçiriyorsunuz, açıkta kalan parmakları da birleştiriyorsunuz ve profit. y4rr4k selamınız hazırdır. afiyet olsun.
"ölen kadını kocası sabaha kadar sikebilir" diye kanun çıkaran adamın sembol olarak kadın seçmesi ölmüş karısını sabaha kadar sikemeye devem etmeyi isteyen adamdan çok çok daha fazla sapıklık argümanı içeren bir harekettir.
ırak'ta milyonlarca müslüman katledilirken. yüzbinlerce kadına tecavüz edilerken neden böyle simge çıkmadı ortaya. neden o zaman sessiz kaldınız zulüm karşısında. amerikan askerlerinin evlerine dönmesi için duacı oldunuz da şimdi müslümanlar katlediliyor diye ağlaşıyorsunuz. arkanıza aldığınız amerika abiniz bu sefer sizi sattı. çok fazla ağlaşmayın siktirin gidin.
bununla hilafeti geri getirebileceklerini sananlar var. başbakanın oğlunun katıldığı cuma namazı sonrası açılan pakartlara bakarsanız kafalarda soru işareti kalmaz.
gezi eylemlerine neden olan tek tipçi algıların sembolü.
Hollanda'nin Den Haag kentinde carsamba gunu saat 18.00'de misir konsoloslugu önünde protesto eylemi gerceklestirilecek. bu kentin yakinlarinda yasayanlar katilabilirlerse ne ala. Ben insanlik adina orda olacagim. ölümlere tepkimi koymak icin! Detaylar asagidaki linkten okunabilir.
geçiniz hocam. ali dövüldü ethem vuruldu ve diğerleri. benim derdim bu yürekli adamlardır öncelikle, kimin haklı kimin haksız olduğunu bilmediğim davada taraf tutmam. suriyede muhalif ezilen halk dediniz adamlar esad taraftarlarını arabaların arkasına bağlayıp sürükledi. ırak'a demokrasi götüren şerefsizlere ne diyebildin başbakanım, evlerine sağ salim dönmeleri için duacı oldun. r4biaymış, allah rahmet eylesin polis şiddetiyle ölen kardeşlerim. askerin taradığı halka sahip cıkmayacak yoktur heralde ama bu işi de bayrak taşıyıcılığına çeviren ülkemizin muhafazakarları son derece irite ediyo beni. zulume tavır koyacaksanız çarşı gibi her türlü zulme karşı koyacaksınız. sadece müslüman kimliğe sahip insanlara arka çıkmaycaksınız.
Ülkemiz güllük gülistanlık, gezi park direnişinde onca insan ölmedi, gazeteciler, yazarlar, genelkurmay başkanları suçsuz yere ömür boyu hapis cezası almadı; sen git mısır' daki araplara destek ver, mursi mursi diye ortalığı yık. Her hayvanı siktik bi su samuru kaldı amk.
kafayı yiyorlar kafayı. kendi sikindirik gaz maskesini profil resmi yapanlar şokta.
otpor'un yumruk hareketini benimsemiş, kendisine verilen eylem talimatlarıyla tomaların önüne yatmış ordan da boş durmayıp tvit atmış gençleri delirten işaret.
- arap mısın sen yeaaa?
- insanım lan insan.
öptüğümün bebesi, sen gaz maskeli fotoları profil resmi yaparken, kimse sana çıkıp belediye böcek ilaçlama servisinde mi çalışıyosun abi diye sordu mu? sormadı.
R4BIA simgesi sosyal medyada göründüğünde ilk tepkim 'işte bu! demek oldu ve hemen ilgili profil fotoğraflarımı kaldırıp oralara R4BIA simgesini ekledim.
Beni bu simgeye böylesine güçlü bir şekilde bağlayan neydi?
Kültürel kodlardan, semavi bir aidiyetten, şimdiki zamanı som bir hüzün olarak yaşamaktan beslenen öyle duygular vardır ki dilsizliğin dili olan hal dilinin dışında hiçbir lisan onu kuşatamaz.
işte bu duygu öyle yoğun, öyle benim ve öyle bendendi ki düşünmek yerine onu seyretmeyi daha uygun bulmuştum.
Ancak şimdi şimdi R4BIA'nın bendeki söz konusu karşılıklarına dair düşünmeye başladım; merakım R4BIA'yı benim öz'ümle kendiliğinden, koşulsuz buluşturan izlerin niteliğiyle ilgiliydi.
Önce 4 rakamı dikkatimi çekmişti.
Onunla birlikte Esma el-Biltaci'nin gözleriydi gözlerimin önüne hemen geliveren. Hani Sibel Eraslan 'Firavun'a karşı çıkan Asiye'nin kızı' diyordu ya onun için, işte o Şehide Esma!
Esma'nın ve ona bakan vakur, mütevekkil babasının gözleri, kan bağına dair bir uyumu; ölüme ve hayata dair bir ünsiyeti; Allah'a teslim olmakla acılarından kurtulan bedenin, Allah için kıyama devam eden bir bedene delil olarak Tevhid'te buluşmasını temsil ediyorlardı.
Öte yandan Beytullah'a bağlanıyordu dört: isimleri Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin olan Sevgilinin Evi'nin dört duvarına;
Sanki Beytullah'ın dört duvarıyla hayatı, cihadı, kulluğu ve ölümü ifade edişine denk düşüyordu;
Sanki Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. isa ve Hz. Muhammed isimlerini yükleniyordu Beytullah'ta R4BIA'daki o dört.
Ve sanki Hz. Asiye, Hz. Meryem, Hz. Hatice ve Hz. Fatma'dan bir altın nesil dört duvar olup çevreleniveriyordu Beytullah olarak;
R4BIA'daki dördü böyle okudum; sevdim, benimdi ki, tereddütsüz benimsedim;
Sonra 'R'ye döndüm;
R ki, benim için merhamet kavisiyle eğilmiş bir Elif'tir.
Dimdik bir duruşa karine olan o kavis, el-Kadir ile er-Rahman isimlerinin bir figürde tecellisi gibidir.
'Rabe'a' kökünden gelen kelimelerin yüklendiği çok çeşitli anlamlarıyla 'R' 'uzanarak tutulan taştır, ikamet etmedir, orada oturup kalkmaktır; attarların ıtırlarını doldurdukları sepettir ve bir tavşan deliğindeki dört çıkıştır. işte bu nedenlerle o zalimlerin kan gölüne çevirdikleri meydana yakışan kan gülü bir ismin (Rabia Meydanının) tam karşılığıdır.
O meydan ki en az oradaki kardeşlerim kadar benimdir; kıyamıma vesile olan topraktır; gök yüzüne uzanan ellerimdir; Firavunların korkusudur, küfür kurşunlarının hedefidir; gül gül dizilen şehidlerdir; O şehidler Rabiatü'l-Adeviye'nin kuzularıdır; o hepimizin annesidir ve işte ancak ve ancak o R4BIA'dır.
'B' Besmele'nin kainatın yaratılışını ve mimarisini temsil eden ilk harfidir; benim adı kainat olan şu geçici menzilimi gösteren bir ayettir. Boşlukta çekiminin cazibesiyle var olabildiğim ve ahirete kadarki 'asılı kalma' halimi temsil eden bir berzahtır.
'i', Allah lafzıyla başlayan Kelam-ı Kadim'in 'insan' kelimesiyle bitişine dair kesin bir hatırlatmadır. Rab ile merbub, ilah ile meluh ilişkisini kendisinde toplayan Tevhidi öz'dür.
Konu 'A'ya (ayn'a) gelince aslında R4BIA hakkında henüz fazla bir şey düşünmediğimi, söylemediğimi gördüm.
Çünkü asıl görmek ayn'la (göz'le) mümkündür.
R4BIA şehide ölü diyemeyen dilimin vedayı söylemeye alışmak zorunda kalışından doğan hüznümdür.
r4bıa işaretinden korkan ulusalcı, k3zban, 4 bira, T4ksim ve daha niceleri. sarı zemin üstüne koyduğun bozkurt işareti.
itibarsızlaştıramayacaksın... korkma acımayacak. senin de hoşuna gidecek bu insanlık çağrısı.
hala çıkmış bu işareti yapanlar keşke taksim de ölenler için de üzülseydi diyorsun.
deme...
dediğin için bilinçaltında mısır'da ölenlere üzülmediğini belli ediyorsun çünkü. insanlık kavramının içini boşaltıyorsun. taksimde ölenler kalbimizde yavrum. her ne kadar destek vermesek te eylemlerine, insan olmalarından mütevelli üzüldük.
Şunu mu demek istediniz: (bkz: 4bira)
bir arap halkı da çıkıp bizim ulusal dertlerimiz için böyle yırtınmadığı sürece benim gözümde bu kadardır mısır ve ona ithaf edilmiş ne idüğü belirsiz bu simge. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda araplardan orta parmak görmüş bir milletiz, sorun yok.
Bu işaret bulmalar, insan hakkı için çabalamalar, böyle sokağa dökülmeler mısır halkına olduğu gibi keşke ethem, mehmet, ali ismail ve abdullah adlı gençlerimizden de esirgenmeseydi.
Türkiye de kendilerine -------- Platformu diyen bir kuruluş var bunların işleri güçleri el kaide yanlısı teröristleri desteklemek.
Bu kuruluşun başkan ve üyeleri 2012 temmuz başında kaçak olarak Suriye geçerek teröristlerle görüşmelerde bulunmuş , daha sonra Türkiye ye dönerek kamyonlarla teröristlere çeşitli yardımlarda bulunmuşlardı.
Şimdi aynı grup Mısır için protestolarda ve gıyabi cenaze namazlarında ön safta yerini almış.
Eğer terörist yanlısı değil ölen herkes için üzülüyorlar ve samimi olsalardı Mısır da (Ihvani Müslimin artık şekilleri değişti) el kaide teröristlerinin katlettiği insanlar için de yürürlerdi.
Aylardır el kaide Mısır da kan döküyor Şeyh Hasan Şehata arkadaşlarıyla beraber katledilirken,19 yaşındaki gençler damlardan atılarak öldürülürken ,kadınlar sokakta saldırıya uğrarken,evler kiliseler saldırıya uğrayıp yakılırken ,polisler boğazlanarak öldürülürken bunlar niçin seslerini çıkartmadı ,şimdi yürüyüşlerle ,gıyabi cenaze namazlarıyla gerçek suratlarını bir daha gösterdiler.
Türkiye de Suriye deki terörist grupları destekleyen onlarla işbirliği yapanlar ,şimdi Mısır için propagandalara başladı.
Bunlar için,
iran = düşman
Irak = düşman
Suriye = düşman
Lübnan = düşman
Hizbullah = düşman
Mısır = düşman
Sapık vahhabi Suud&Katar ile islam düşmanı Abd&israil = Dost
bu bana ait bir söz değil, twitterda okudum. kusura bakmayın ama bu anlamsız savaşınızda ne kemalistlerden ne de şakirtlerdenim, ikisini de sevmem, haz almam. burdan bakınca şaklabanlıkla orangutanlık arasında gidip geliyor davranışlarınız.
feci ek: düşünce hayatın kendisi değildir. "open mind a different view" derken james laf olsun diye söylemiyor.
öyle ki bu işaret dua etmekten daha güçlü bir simge olarak kılındı dünyada. allah ıslah etsin sizleri başka bir şey demiyorum.
ya profil fotoğrafına rabia işareti koyana kadar mısır için dua yazan bir resim koysan daha iyi değil mi ?
ama yok o zaman kim toplumu bölüp o parçalardan nemalancak. siz böyle devam ettikçe akan müslüman kanı durmayacak. allah'ın gazabı üzerinize olsun. gerçekten inanana kadar.
Tanım: Mısırda darbe karşıtlarının kullandığı simge.
insanın insana yaptığı zulümden daha kötü bir şey yoktur. Sanırım buna karşı çıkacak kimse yoktur. Facebook, twitter gibi sosyal medyada kemalistler ile mısıra destek verenlerin tartışmalarına denk geldim çokça. Türk halkının özelliğini bilirsiniz ortaya ufak bir şey söyleyin, onu savunması için türk' e yeter. hemen iş başına geçer. sosyal medyada profil resmi değişir, karşıt tezlileri dinlemeden, ne konuştuğunu bilmeden bilmem neresine koyup, kafasına, orasına, burasına bir şeyler sokup yapmaktan bahseder. iki ay öncesine kadar havasına kurban olduğum o güzel şehir biber gazından dışarı çıkarılamayacak hale getirilmişti. on binler sokağa döküldü, türkiye' nin çok yerinde hareketler oldu ancak gel gelelim burada ülkemizde olan olaylara dış güçlerin kışkırtması olarak tanımlandı, halk uyanmış değil dış güçlerin hipnozunda dendi. Bu mısır olayları görünce davanın haklılığını bilip bilmeden savunmaya kalktılar. Katliamı, caniliği savunmuyorum. Hayat tarzına uymayan bir kişiye yapılan haksızlık, haksızlık değil midir ? yazılarda şunu da gördüm, yazan kişi mısıra destek verendi; "bunla dalga geçenler elbet bir gün orada ki ölen onca masum can gibi katledilerek ölecek ve hak ettikleri sonu bulacaktır. " Bunu diyen bir insan; insana yapılan zulümden mi bahsediyor şimdi ? Zulümün, caniliğin katliamın yeri, tarafı, tarzı, hakkı, haksızlığı, adaleti olmaz.
NOT: Rabia denilen olayı desteklemiyorum.
NOT2: insanlara yapılan zulmü, acıyı kınıyorum. Türk, arap, mısır, rus, amerikalı, müslüman, hıristiyan, yahudi, budist demeden.
