kelimelerin kifayetsiz kalacağı, dünya edebiyatlarının bir bir prangaya çekileceği ve bin yılın şairlerinin dahi mezarlarında göz yaşı dökeceği sıfatlardır bunlar.
en uygun demek bu yüceliği insan algısına indirip küçültmektir bir bakıma. şüphesiz ki en güzel ve en doğru sıfatlar o'nun sıfatlarıdır...
biz aciz insanlar o'na bir sıfat bulmak için on bin yıl çöllerde heder olsak da yüz yıllık denizlerden geçsek de, yıldızlardan avucumuza doldurup ortalığa saçsak da asla ve asla o'nun gerçekten hak ettiği bir sıfat bulamayacağızdır.
şüphesiz ki o yaradılmışların en güzelidir en yücesidir (hz muhammed'ten sonra) bu yüzden tek yapabileceğimiz o'nun gölgesi altında ezilip büzülmektir...
ulu önder, başöğretmen, büyük kurtarıcı, yüce insan recep tayyip erdoğan alemlerin rahmetidir ve düşkünlüğün olmadığı kapıya giden yoldur. orada umutsuzluk yoktur orası, yani o'nun meclisi dost ve gönül meclisidir. biz ki bu meclisin aciz hizmetçileri olabilirsek dahi ne mutludur bize.