hoca-talebe ikilisidir, aynı zamanda hem fenerbahçe açısından hem milli takım açısından halef ve seleftirler.
rüştü, volkan'a büyük ölçüde kalecilik öğretmiştir ancak efendiliği, adamlığı, liderliği öğretememiştir, ya da öğretmiştir de, ötekinin bunları öğrenecek yerleri arızalıdır.
volkan gün geçtikçe kalecilik konusunda da çaptan düşmekteyken, rüştü ise yaşlandıkça en kaliteli şaraptan daha kıvamlı bir şekilde tadına tat katmaktadır.
bence milli takım o futbolu bırakana kadar başkasına verilmemelidir.
edit: bazı arkadaşlar anlamazlıktan gelse de ben volkan'a kötü kaleci demedim zaten çabalamayın onun iyi kaleci falan olduğunu anlatmaya, ne dediğimi şu manalı deyişle daha anlaşılır kılayım:
sözlükte rüştü-volkan ve muslera-volkan kıyaslamalarının popüler olması ve her iki kıyaslamada da volkan'ın geçmesinin bile türkiyenin en iyi kalecisinin kim olduğunu gösterdiği kıyaslama.
Rüştü Rençber adamdır saygılıdır kendi taraftarından dayak yediği halde yinede sesini çıkarmaz, Volkan Demirel denen kişinin ne rakibine ne de taraftara saygısı vardır amam ikisini toplasan (bkz: bir alex etmez).
rüştü reçber kaleciliği kadar kişiliğiylede örnektir bu nedenle fenerbahçede barınamamıştır hatta dayak yemiştir. volkan demirel ise kişiliğiyle tam manasıyla fenerbahçelidir.
rüştü'nün kariyeri, başarılarla doludur. dünya kupası'nda yarı final ve 3. lük maçı oynamıştır. avrupa kupası,nda iki kez çeyrek final ve bir kez de yarı final maçında oynamıştır. 119 kez mili olmuştur. barcelona gibi büyük bir takımda forma giymiştir.
şimdiki performanslarına bakacak olursak, elbette volkan demirel ondan daha iyidir. ama rüştü'nün 39 yaşına gelmesine rağmen, hala beşiktaş gibi önemli bir takımımızda oynaması, takdire şayandır.
ikisi de fenerbahçe forma giymiş ve bugünlere gelmişlerdir. yerli kaleci denince akla fevzi tuncay veya hayrettin demirbaş gelen takımların taraftarları her ne kadar dalga konulu yorumlar yapsalarda, o yorumların bilinç altında hep bir imrenme vardır.