Tolkien'ın Yüzüklerin Efendisi'nde arayış macerası(quest)
en abartılı biçimini alır; çünkü aranan, arzu nesnesi,
macera başlamadan çok önce bulunmuştur. Bulunmuştur,
ancak sahip olunamamıştır; olunamaz da zaten.
Eğer dikkatli olmazsanız, o size sahip olabilir.
Yasak arzuya ona gözlerini yumarak, görmezden gelerek,
yokmuş gibi davranarak direnmek, 2.sınıf kahramanın yazgısıdır.
Siren imtihanıyla karşılaşan kahraman, arzusuyla yüzyüze gelip
mücadele etmekten kaçınırsa hayatta kalır,
ama imtihanı da geçmiş sayılmaz. Gandalf Yüzük'e dokunmayı bile redderek
çağrıya kulaklarını tıkar; ama bunu, o çağrıyı hiç duymamak pahasına yapar.
Tam da bu nedenle, Yüzüklerin Efendisi'nin gerçek kahramanı
Gandalf değil, Aragorn da değil, Frodo'dur.
Çünkü bu ilk ikisi arzuyla sınanmayı, Yüzük'ü taşımayı kabul etmemişlerdir.
Frodo ise imtihanı kabul eder... ve tam sınıfta kalacakken,
düşmanı, 'öteki'si, gölgesi tarafından,
Gollum tarafından yokolmaktan kurtarılır.
"Quest", ondan vazgeçmektir; yaratıldığı volkana atarak yok etmektir.
Arzu nesnesi üç ciltlik macera boyunca kahramanın yanında, koynunda taşınır.
Bir yüzüktür bu: Güç Yüzüğü. Takanı görünmez yaptığını biliriz.
Bu bile az nimet değildir ("öteki"nin nazarından korunma);
ancak takana bundan çok daha fazla güç sağladığı ima edilir kitap boyunca;
örneğin Gollum da, Bilbo da uzun ömürlerini ona borçludurlar.
Tam da bu yüzden hiç kimse, en bilge olan Gandalf bile,
onu kullanmaya mezun değildir; çünkü yüzüğü kullanmaya kalkan,
sonunda kullanılacaktır. Böylece Frodo, objet petit'sını yanında taşıyarak
Orta Dünya'nın dört bir yanını gezer.
Kaç kez baştan çıkarılmanın eşiğine gelir.
Özellikle tam da son anda, yüzüğü volkana,
"Kıyamet Çatlağı"na atacakken. Ama o zaman da
Frodo'nun "öteki"si, gölgesi Gollum devreye girer;
yüzük zaten baştan beri onun ulaşılamaz arzu nesnesidir.
Frodo ve Gollum sonunda bütünleşemezler.
Gollum yüzüğü (ve Frodo'nun bir parmağını) alır,
ama kendisi de yüzükle birlikte çatlağa düşer.
Gölge, objet petit a ile birlikte yok olur.
Ancak bu fiille Frodo'nun terapisi tamamlanamamıştır,
Frodo özgürleşememiş, bütünlenememiştir;
"eksik" kalmıştır (adı artık "Dokuz Parmak Frodo" olacaktır).
Son anda baştan çıkarılmaya teslim olmak, arzuya yenilmek,
sembolik bir "hadım edilme"ye yol açmıştır.
Mükemmel bir vagina dentata metaforu olan "Kıyamet Çatlağı"
(metafor o kadar mükemmeldir ki, çatlak
yüzüğün doğduğu yer olan volkan/rahme açılır),
Frodo'nun gölgesi ve arzu nesnesiyle birlikte bir parmağını da yutar.
Bu "hadım" eyleminden sonra Frodo'nun acısı hiç dinmez,
durmadan tekrarlanır, ta ki Gri Limanlar'a, oradan da
denizin ötesine gidene kadar.*