Bir grup arkadaşımın polis baskınıyla yakalanıp birkaç gün yattıktan sonra serbest kalmasına sebep olan dolandırıcılık oluşumu. Arkadaşlar vesilesiyle ben de bir sunumlarına gittim. Bana da aynı alaycı ifadelerle küçük hedeflerin var , basit düşünüyorsun diyerek alaya aldı gelen çocuk. 2 ay Sonra gazetede yapılan baskında fotoğrafını gördüm. Aferin dedim sen bayağı büyük düşünüyorsun. Böyle devam et.
zamanında bende katılmıştım bunların sunumuna. sunum dediğimde bir kafede oturduk elemanın biri geldi anlattıda anlattı. sonra internetten hesabını gösterdi. bak şu kadar para var, şu kadar çekmişim bilmem ne. bide sordu okul bitince kaç para kazanmayı hayal ediyorsun diye. ilk etapta 3000 tl mükemmel olur dedim. bu embesil bana 30000 tl vaat etti. sonra ne mi oldu? tabiki girmedim olaya. giren arkadaşlarımda bir süre sonra bıraktı peşini. hatta para verip aldıkları ürünler gelmedi bile. okul bitti. ve ben amaçladığım maaşa kavuştum. 30000 tl ney lan? ufak ataydınızda belki yerdim.
geçtiğimiz aylarda çok yakın bir arkadaşım tarafından "dünya çapında uluslararası bir organizasyon örgütümüz var toplantımıza gelir misin?" şeklinde çağırıldığım gözleri $ bakan insanların sikko oluşumu. arkadaş kafamız da kötülüğe hinliğe basmaz gittik neymiş bu bakalım gibilerden. bire bir başlayan görüşme (sizi tek çağırırlar) dörde bire döndü bir saat içerisinde.
zaten anlatan anlatmış tezek değerinde saat mi ararsın, enerji ayrıştıran kolye mi ararsın (unique item diye bahsetti frpci olanlardan biri ahaha) onlara değinmiyorum değinir gibi yapıp. bu insan topluluğu daha sonra ikna turlarına başladı inceden inceden seni de aramızda görmek isterizler, "bu olay win-win aabii kazan kazan amerikan stayl" demeler.. ulan organizasyona giresim varsa da girmem artık laflara bak. iyi niyetli biri olarak çok yakın arkadaşıma da ayıp olmaması için "ben bir düşüneyim" dedim ve amanın o da ne? o bütün iyiliğimi düşünen bana para kazandırma sevdalısı insan grubunun yüzleri düştü ve ticarette böyle griler olmadığını siyah ve beyaz kararlar olduğunu ve bu kararı şimdi vermemi istediler. ulan babamın oğlumusun inceliğimizden geldik o kadar yolu "tamam o zaman size başarılar bana göre değil" diyip koşar adım uzaklaştım. yakın bildiğim arkadaşım o günden beri telefonlarıma cevap vermedi ve beni bir daha aramadı.
tanım: faydası; arkadaşın gerçek yüzünü gösteren, fazla parası olup beyin yoksunluğundan bunu değerlendiremeyen kişileri yaşamdan bir güzel eleyen, zararı; az buçuk birikimlerini bu umut taciri uğursuzlara kaptıran garibanları ezen oluşumdur, pardon organizasyondur.
nasıl bir oluşum olduğunu anlamam için uzun bir süre ve araştırma gerektiren dolandırıcılık şeysi.
arkadaşımın üye olmasıyla bakış açım olumlu yönde ilerlerken bir tanıdığımız aracılığıyla, ki bu işten para kazanmış, gerçeği anladığım sistemdir.
başlarda cümleler az biraz farklılaşsa da satılan ürünlerin ikinci hatta üçüncü planda olduğunu gördüm. yine de iş belki kazançlıdır diyerek ilgilenmeye devam ettim ancak tanıdığım ve bu işi yapan biri,
'' ben başta bu iş bilinmezken iyi para kazandım, şimdi çocuklar benim yerime çalışıyorlar para kazanıyoruz ama batması yakındır. ben işletmemi kurdum keyfime bakarım''
o tanıdık da o saatten sonra tanımadık oldu çünkü, helal para kazanmak vardır bu memlekette. üç beş öğrencinin borç harç yatırdığı parayla girdiği bu işten gelecek para nedir?
yasal olmayan oluşum... yasal olsun diye bir ürün almanız gerekiyor ama gerçekte değeri çok daha düşük olan ürünü sırf birilerinin kazanç elde etmesi için alanlar mağdur...
sattıkları saat çok kaliteliymiş, koleksiyoncular çok para verecekmiş, el ile üretilmiş, götünüze sokunca orgazm ediyormuş falan şeklinde savunmaya giden garip üyelerinin bulunduğu oluşum. nanoteknoloji ve füzyon'u da sahiplenmişlerdi kendileri. http://www.sahibinden.com/search.php?b [search_text]=Bernhard+H.+Mayer
söylentilerin dışında çok az bir kesimin para kazanmakta olduğu, geriye kalan büyük kesimin ise yedikleri kazık ile mutlu mesut yaşadığı ucubik sistem. dost, akraba düdüklemenin adı questnet olmuş, gerisi hikaye.
buradaki ürün safsatası "la biz saadet zinciri değiliz la, ürün alıyorsun olm biz de" şeklinde karşı tarafı kekleme amaçlı uydurulmuş bir olaydır. zira ürün diye insanlara sundukları zamazingolar beş para etmez.
sana "villa ister misin" diyen bi kişiye, istemem denir mi sırrı abi?
bi fotoğraf gösterdiler: adam, kendisi, kopeği.. normalde köpek besleyecek adam da değil , ama villayı alınca kopeği de almış adam.
neşeli hayat filminde çok güzel anlatılan; duyguların baskın gelmesiyle mantığın devre dışı kalmasının aynı anda olmasından ötürü sonu düşünülmeden içine girilip pirince giderken eldeki bulgurdan eden yüksek kazanç beklentili oluşum.
söylenentilerin dışında kalan, para kazandırabilen sistem. üçgenle, piramitle, titanla, saadet zinciriyle alakası olmayan bir sistem. (bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan yazar)
saf insanları topladıkları saçma sapan bir oluşum. ve hala buna inananlar var ya şaşırmamak elde değil. bir de inanmayınca aşağılıyorlar kendi çaplarında. uğruna okul bırakan salaklar tanıyorum. lakin çulsuz geziyor.
11 yıl görüşmediğim, facebook'tan bulduğum ortaokul arkadaşımın beni o dönemki işsizliğimden yararlanarak içine çekmeye çalıştığı oluşum. başlangıçta "süper bir iş, çok para kazandırıyor, kendi işimi bırakıp bu işe gireceğim" diyen bu arkadaşa işin ne olduğu sorulur, ama kendisinin anlatamayacağını söyler. buluşma ayarlanır. bir apartman dairesi kiralanmıştır bunun için. başkan dedikleri kişi, beraberinde iki kişi ile odaya girip olayı anlatmaya başlar. bir sürü karmaşık olay anlatılır. çok para kazanacağımı, ama önce bir ürün satın almam gerektiğini söylerler. sonra benim de birilerini bulup, onların da ürün alması gerektiğini anlatırlar. ben dinlemiş gibi yapar, arkadaşımın verdiği "peynirimi kim aldı" * adlı kitap bir gün sonra okumadan geri götürülür, bir daha da o ortaokul arkadaşıyla hiçbir şekilde iletişime geçilmez.
genellikle faiş bedellerle cilt kremi , saat falan satan kişilerdir,
-abi valla orjinal, bilmem kimde takıyo bunu en az 400$ sana 200$ olur,
sistem piramit şeklindedir, biri sıçarsa herkes gider,
sürekli olarak yeni katılan yada ayartmaya çalışılan kişilere formula 1 deki reklamdan bahsedilir, bununla birlikte güven sağlanmaya çalışılır,
"ee benim saf yiğidim formula 1 sana sponsor olmuyor ki sen oluyorsun, veriyorsun parayı sponsor oluyorsun, marka yapıyorsun. bunu neden ters ortantıda anlatmaya çalışıyorsun ki anlamış değilim,"
sürekli şehirlerde konferans verirler, insanlara zenginlik ve rahat gelecek vaad ederler,
genellikle özgüveni olmayan, hırs yapmış yada kolay yoldan para kazanmak isteyen kişileri seçerler ve lüks kutlamalar ve konferanslarla gözlerini boyarlar,
sistemin yapısı alt alta adam almayla oluyor, bir nevi saadet zinciri, sürekli birşeyler satıyorsun, komisyon falan alıyorsun, ama belirli üyeye ulaşamayıncada * diskalifiye gibi bişi oluyorsun,
uzun lafın kısası, çalışan, kendini bilen insanların uzak durduğu sistemdir.
not: bu devirde 20.000$ maaşı kim almış ki sen alasın yiğidim.
'quest.net'e ihtiyaç ne?
madem güven sorunumz yoksa aramızda başlayalım primata?
o kadar doları ben sana vereyim yeni gelecek handleların vereceği dolarları önceki katılanlar aralarında bölüşsünler?' dediğim sistem.
Geçen sene 3 yakın arkadaşımın girdiği saadet zinciri.
her biri 2 seneye kalmaz araba+ev+yazlık garantisi vermişti bana.
O arkadaşlarımdan hâlâ ikisi işsiz, birisi de solistlik yapıyor.
Bırakın çok para kazanmayı, verdiklerini çıkaramadılar daha.
yamulmuyorsam eğer, savcılık tarafından soruşturma açıldığı gerekçesiyle hiç bir iş yürütemeyen keriz titanı, saadet zinciri.
2 yıl önce, arkadaşımla aramda geçen şu konuşmadaki arkadaş hala yatırdığı 800 doları çıkartamamış.
+: titancı arkadaş
-: ben
+ abi niye gelmiyosun bi sunum yapalım sana
- sen yap işte şimdi olm
+ ya ben tam bilmiyorum anlatacak kadar
- bilmediğin işe niye girdin o zaman salak
+ ...
- ...
+ ben seneye ibiza'da tatil yaparken üzülürsün ama
- ...
Bahaneleri de, uğraşmadım ondan bulamadım, gibi malca cevaplar. Ulan gerizekalı madem uğraşmicaksın neden herkesin peşinden köpek gibi koşuyosun?
aylardır ara ara aklıma geldikçe bide SiSTEM(bu kelimeyi çok kullanıyolar)'in içinde olan arkadaşlarımın beni her seferinde farklı bir bahaneyle yanlarına çağırması sonucu araştırdığım şirket. (hala emin değiliz)
kolay yoldan para kazanmak isteyen çaresiz insanların ki ülkemizde çaresizlik ne durumda hepimiz biliyoruz arkadaşlık bağlarını hiçe sayarak giridkleri modern satış/dlandırıcıl/titan/saadet zinciri olayıdır.
bir akşam arkadaşım telefon açtı.
a: arkadaşım
b: ben
a : kardeşim naber napıyosun? abi bi iş var ya
b : hayırdır kardeşim ne iş?
a: ya gelmen lazım
b: nereye?
a: oraya
b: orası neresi?
a: ofis
b: nerde?
a: şurda
b: e yeter be kardeşim allah cezanı versin anlat ya
a: yok olmaz gelmen lazım sistemi görmen lazım
üniversite arkadaşlığının verdiği samimiyetle tamam lanet olsun dedim bu arada bu telefon konuşmasına kadar ne halimi ne de hatrımı soran elemandır uzun zaman sonra aradı.
ofise vardığımda küçücük bir apartman dairesi içinde pis kirli halının üzerine bide ayakkbılarla giriyosun içeri ıy. adetlerimze ters. neyse efendim herkes dizüstü bilgisayarlarına odaklanmış zannedersin ya bu adam dünyayı kurtarmak üzere yada kasparov la satrabnç oynuyo (bre deyyus tamam sistemde hesabın var gir sisteme gir kullanıcı adını şifreni parana bak ki varsa. altındaki elemanlara bak kapat. kaç dakika sürer 5 dakika sürerse adam değilim) 1 saate yakın içerde kaldım adamlar kafalarını oynatmadılar acaba oyun mu oynuyolar diye düşünmedim değil.
gelelim tanıtıma benim sistemi bilen arkadaşlarım ellerinde bier a4 kağıt bide bende karşımızdaki elemanı dinl,yoruz. ben kafama takılanları sorucakmışım. tamam ben not alıcamda siz benden çok yazınız hani biliyodunuz bu işi. anlamdım gitti
en itici yönleri para bulma mevzusu duygusal taraftan vuruyolar adamı sana şu kadar para vericek kadar güvenen yokmu. sana ne kardeşim yok bende para diyemiyosun arkadaş hatrı işte.
adamlar üşenmemiş bankalarla görüşmüşler kredi olanakları öğrenmişler. ne diyim allah akıl fikir versin.
telefonundaki isimlerin lisetesini çıkarıp tek tek arayıp para dilenicekmişim niye sen bilmem kaç dolar kazan diye.
gün biter eve gidersin ama taciz ateşleri bitmez gece 12 lerde mi aranmazsın sabah 6 lardamı.
gel kardeşim muhabbet edelim diye çağırırlar. ilk başta olay güzeldir 2 kişi en fazla 3 kişi takılırsın daha sonra planlı bir tesadüfle diğer questçi elemanlar la karşılaşırsın.,
ooooo hayırdır ya nerdesin sen falan. arkadaşın sana o adamı övmeye başlar serdar 2 arabası olan bilmem kaç yerde ofisi olan (o çöplüklerden bahsediyo) bide benim bilmediğim bilmem neleri vardır diyip yağlıyo arkadaşını.
sonra o konuşmaya başlıyo arkadaşından daha tecrübeli haliyle anlatıyo.
bu heriflere verilen en büyük eğitimde şu, takıldığında konuyu değiştir hayallerden bahset adamın kafasını bulandır.
sonra hayaller başlar sen x'in arabasıyla tatile giderken hiç zoruna gitmiycekmi. o parayla oynarken sen asgari ücrete talim mi ediceksin. bu de bu var ha seni yerin dibinde görüyo bu da maaş mı ben neleri bırakıp bu işe girdim ( be hey lanet olası madem o kadar paran var daha ne benim peşimde dolaşıyosun)
yazıcak o kadar çok şey varki vallahi ben yoruldum
bu sistemle ilgili okuduğum ve etkilendiğim bir yazıyı aktarmak istiyorum. sanırım sistemi en güzel bu hikaye anlatıyor.
--spoiler--
bak aklıma ne geldi; geçen gün yolda yürüyorum, ne göreyim ceviz kadar kirazları olan bir kiraz ağacı. ama gel gör ki dallar 3 metre yukardan başlıyor ve kirazlar da aşağıdan yukarıya doğru büyüyor ve güzelleşiyor. aklıma çok çılgın bi fikir geldi hemen en kral 2 arkadaşımı aradım. dedim ki olum süper bi kiraz ağacı buldum hemen gelin hepimiz yiyelim. bunlar atladı geldi. böyle 19 mayıs törenlerinde olduğu sağ ayağım birine sol ayağım birine olmak suretiyle çıktım bunların omuzuna. başta dedik ya dallar 3 metreden başlıyor tabi yetişemedik. dedim olum arayın sizde ikişer arkadaşınızı gelsinler hepimiz yiyelim. aradı bunlar ikişer arkadaş daha geldi. hoop yine aynı mantıkla 19 mayıs insan piramiti gibi en üstte ben olmak kaydıyla (ne sandın yarraam ağacı ben buldum) çıktık omuzlara. hah şimdi oldu galiba ilk dallara yetiştik. demekki 2 uv yeterli ilk etapta. ama baktık ilk dallarda 2-3 kiraz onları da ben yedim. arkadaşlar dedi olum bizde yiyeylim lan. tamam dedim en alttakilere arayın ikişer kankanızı piramiti büyütelim. en alttakilerin de ikişer arkadaşı gelince olduk mu sana benle beraber 15 kişi. hoop yine yaptık piramiti yine en üstte ben varım ama mekana intikal sırasını bozmuyoruz. hop oldu mu sana 6 uv. biraz nasiplendik kirazlardan. hem benim ilk çağırdığım 2 arkadaşım da ilk dallara geldiler 1-2 kiraz da onlar nasiplendi. sonra dedik ulan hepimiz yiyebilmemiz için daha çok adama ihtiyacımız var. herkes 1-2 arkadaşını çağırdı falan. gelenlerin bazıları mırın kırın etti. bazıları olur dedi. ama baktık ki son gelenler o yükün altına girmek istemiyor. ulan ben nerden bulcam bana omuz verecek arkadaşı diye düşünüyor. ama ibnelerin hepsi de kiraz yemek istiyor. bende dedim arkadaşım ne kadar keriz o kadar kiraz. işinize gelirse.
haa sonuçta noldu bi ben dişimin kovuğuna gidecek kadar kiraz yedim öbürleri babayı aldı. ama elemanları hepimiz yicez olum, sizin de yemenizi istiyorum diye iyi kekledim.
--spoiler--
bu quest.net zırvası tam olarak bu hikayedeki gibi işliyor. biraz gözlerimiz açık olmalı sanırım bu konuda.
hala kanıp da bu organizasyona girenler olduğuna inanamıyorum, inanasım gelmiyor yani internet diye birşey var. aç ! oku ! kendi siteleri dışında ya da bu boka para yatırıp da para kazanma sevdasına düşen embesiller dışında bu adamlar için iyi birşey söyleyen bir insan evladı yok. açın gözünüzü bu kadar sığır olmayın. zamanında bana da gelip uzun uzadıya bi dünya sunum yaptılar, sonunda sorduğum birkaç basit soruya cevap veremediler. eee şey kem küm aslında şeklinde devam ettiler. bu işte parayı birkaç kişi yiyor. diğerleri ise sömürülmek üzere sisteme sokuluyor. bu işe giren salaklara tavsiyem, kendiniz yandınız bari başkalarını da yakmayın. tadında bırakın çıkın bu işten.
"-acaba bu quest.net neymiş?" diye bu sayfaya gelen, birileri tarafından bu quest.net olayının tavsiyesi almış ve/veya eğitimi sunulan kişi bu işten gerçekten para kazanabilir miyim? sorusu kafasında oluşmuş kişi yazdıklarımı sonuna kadar harfiyen iyi dinle.
1- seni liseden bir arkadaşın, kankan, amcaoğlun veya bir başkası sana heyecanla bu olayı anlatmış, ya da bunların ofisine bir şekilde gitmiş ve adına "eğitim" denilen uygulamadan geçmiş biri olarak kafan allak bullak olmuş olabilir (ki normaldir.) şimdi seni götürdükleri ortamdaki kişilerin yaşlarına dikkat ettin mi ? 17-25 arası kişilerin yoğunlukta olduğunun farkına da varmışsındır. Şimdi, bu sistemdeki en büyük enstrüman genç, tecrübesiz, zengin olabilmek uğruna değerlerini hiçe sayabilen, mücadele vermeden kısa yoldan köşeyi dönerim inancıyla dolu olan insanlardan oluşur. "ben 7 ay düşündüm buraya girmek için ve geç dahil olduğum için çok pişmanım" gibi cümleler kurmalarının tek sebebi seni bu girdabın içine çekebilmek için kalıplaşmış argümanlar olduğunu sakın unutma.
2- sana oradaki insanlar bu işten kendilerinin ne kadar paralar kazandığını, ya sözlü olarak ya da "bir gün bu işe çıkan babamın karşısına çıkıp bir sürü doları masaya koydum" veya "abi acayip motorsiklet merakım var benim. şu motoru yeni aldım." gibi cümleler kullanarak telkin ederler. sundukları ilüzyon "ben bu işi yapıyorum. çok rahatım iyi paralar kazanıyorum" ilüzyonudur. Çünkü unutmamalısın ki her şey senden 1800$ ı almaya kadar oynanan bir tiyatro sahnesidir.
3- Psikolojik telkini sana en başta "işin içeriğini açıklamam doğru olmaz randevu ayarlıyacağım sana tüm sorularına cevap verecek insanlar anlatacak" cümleleriyle uygulamaya çalışırlar. Çünkü, insan doğasında olan "merak" duygusunu tetiklemeye yönelik binbir türlü süreçten geçirirler. Bu onların insanları kıskaca almadaki en büyük yöntemlerinden birisidir. Sistem dedikleri girdaba seni sokabilmek için sürekli psikolojik telkinlerde, kapitalist sistemi bitirecek tek yolun bu olduğu gibi anlamsız, sorgulamanı engelleyici ne tür psikolojik silah varsa sana bunları uygulayacaklardır. Unutmamalısın ki kapitalist sistemi biterecek dedikleri bu olay tam anlamıyla kapitalist sistemin tam kucağında olan bir durumdur. Büyük oyunu ve ilüzyonu görmeye çalış
4- Anlattıkları girdap, seni tüm sosyal çevreni potansiyel "$" olarak görmeni sağlayacak, arkadaşlık ve dostluk kavramını kafanda yeniden şekillendirmeye yol açacak, arkadaşlarınla dostlarınla beraber keyifle vakit geçirmeni engelleyecek, kavram kargaşasında sosyal çevrenden tamamiyle kopmana sebep olarak bir girdaptır.
5- bu girdaptan para kazanabilmen, imkansızdır. tekrarlıyorum "imkansızdır" en basit mantıkla beraber düşünelim. önce senden parayı alıyorlar. diyelim ki 1800$ olsun bu para senin bu parayı tekrar geri kazanabilmen, anlattıkları girdaba göre ayları belkide yılları alacaktır. Ben şu kadar kişi kazandırırsam şu kadar para alırım hesabını, kesinlikle bir kenara bırak. sistem sana sunduğu ilüzyonda bu durumu çok kısa bir sürede arkadaşlarının dostlarının yastığının altındaki parayı getirir isen, sana küçük bir miktar verebilirim der. sistem senin verdiğin paranı tekrar kazanabilmek için onlarca insanı dahil etmen gerektiğini sunar. sen kendi paranı kazanana kadar ise, getirdiğin ve sebep olduğun insanlardan senin ödediğin paranın kat ve katı alır. vicdanın, bir gün seni en olmadığın yerinden yakalar. girdabın kurallarına göre zengin görünebilmek için türlü harcamalar yaparsın, bir kişi bulamaz veya dahil edemezsin, psikolojin allak bullak olur. insanlara ve hayata bakış açın eksen kayması yaşayacaktır.
6- anlattıkları bu olaya ticaret demeleri seni aldatmasın. unutmamalısın ki ticaret külfet altına girip karşıdakini rahat ettirdiğinde ticarettir. rahat edip karşındakini külfet altında bıraktığında o ticaret değildir.
7- Şimdi iyi düşün, girdabın büyük resmini gördüğünde ilk yapman gereken şeyin hayatının değerlerine sahip çıkıp hayatın içinde mutlu bir süreçte bu parayı kazanabilmek olduğununun farkına varacaksın.
ilüzyonun farkına vardığında aslında hayatında farkına varacaksın.
savcılık tarafından soruşturma açıldığı sebebiyle, bütün işlerinin durdurulduğu söylenen sözde network marketing, özde titan saadet zinciri. Maliye bakanı bile diyor, o kadar döviz çıkıyor dışarı ama mal girmiyor, nasıl iş lan bu? işsiz, güçsüz, bir türlü baltaya sap olamayan, okumayan, iş tutturamayan gençlerin kapıldığı, aç gözlülük furyası.
1 sene önce 1500 lira yatırdığım ama para kazanmam için ikna etmem gereken insanları bulamadığım ya da ikna edemediğim için bir buçuk litre soğuk su içtiğim, sıçtığım iştir.
o kadar hevesliydim ki o kadar gözüm dönmüş bir haldeydim ki, bu işte milyon dolarlar kazandığını söyleyen tacikistanlılar kadar bilgi sahibi olmuştum, forumlarda muhalefet edenlerle tartışıp onları alt ediyordum, hem de işe başlamadan önce...
tek yapman gereken 2 kişi bulmak dediler. aylık 60 bin dolar gelirlerden bahsettiler. ben ne o 2 kişiyi bulabildim, ne de o 2 kişiyi bulanlar sözü edilen o gelirlere ulaşabildiler.
