network marketing olduğunu söyleyen ama size sadece 6 adet ürün sunan(bu ürünlerden sadece tatil kayda değer ve işe yarar)ağ.
ürün çeşidinin neden az olduğu sorulduğunda ise ilerde ekleneceği söyleniyor.
başlangıçta girmeyi düşünmüyürdum,ofise gittim işi iyice öğrendim ve şimdi
kesinlikle girmeyi düşünmüyorum.
ofis dedikleri yerin mülteci barınağı bir ev olduğunu bildiğim, "training" adını verdikleri ingilizce sunumları ve kurbağalı peynirli tuhaf kitaplarıyla kendini kandıranların üyesi olduğu eyperyalizm yaltakçısı, deli saçması sistem.
"başkan" arkadaşımın biri beni ikna çalışmalarına devam ederek takımının arasına soktu ve yaklaşık iki saat önce o bir grup zavallının yanından geldim. yeni saf elemanlar beşer onar yakın arkadaşlarından hatta uzak akrabalarından ve tanımadıkları tüm insanlardan "ne koparsam kardır" diyerek borç istiyorlar. kredi kartlarının limitleri zorlanıyor,banka hesapları boşaltılıyor, domuzcuk kumbaraları kırılıyor ki bu işe girilebilsin.saf arkadaşımız ruhsal problemler içinde ayrıca. bunu da onlara anlatarak gafil avlanıyor haberi yok. "seni çok iyi anlıyorum","umudunu kaybetme","senin içinde var bu güç" gibi bünyeyi gazla çalıştıran cümlelerle bir dul misali* avutuluyor,pışpışlanıyor,omzu sıvazlanıyor.
bu işe giren üç arkadaşım sefaleti diz boyu yaşıyor. doğru düzgün yemek yiyemedikleri gibi otobüsle,dolmuşla gidilebilecek uzak mesafeleri yürüyerek katediyorlar çünkü ceplerinde zırnık yok.
çeşitli bahanelerle "başkan" arkadaşımı başımdan savuşturmaya çalışsam da o inatla sözde network marketingle pekiştirdiği ikna kabiliyetini kullanarak beni ikna etmeye çalışıyor. ancak duvara yaklaştığını görmüyor beni ikna etmeye çalışmaktan.toslayacak haberi yok.
hala bu sisteme dahil olmayıp paragraflar uzunluğunda yazılar yazılıyor. girmezseniz girmeyin. siz, kendinize gelen bir iş teklifini reddettiğinizde dönüp bok atıyor musunuz sayfalar boyunca. atmıyorsanız buna da atmayın.
siz bu işten para kazanmıyor olabilirsiniz. ama kazananlar var. siz ister o kazananları izlersiniz, isterseniz kazananların arasına girersiniz. ama bu işten para kazananlar olacak, isteseniz de istemeseniz de.
aslında ben sözlüklerdeki paragraflar dolusu yazıları anlıyorum; "ulan iş çok güzel de o kadar para verip riske giremem." "ulan bu iş kafama yattı ama bana titancı dicekler." "lan aslında para kazanılır ama..." mantığından başka bir şey değil. bir yanınız girmek istiyor, diğer yanınız olmaz diyor. siz de diğer yanınız baskın çıksın diye burda bu sisteme söverek hıncınızı pekiştiriyorsunuz.
sirf katilmadigim icin bes senelik bir arkadasimla arama sogukluk girmesine neden olan olusum.
bole boktan bi sistemden degil ayda 1000 dolar,10000 dolar kazancagimi bilsem katilmam.bir kere en yakinindan baslayarak butun arkadaslarinla para muhabbetine giriyosun,sonra orda tanidigin insanlarla sidik yaristiriyosun,deli gibi efor sarfediyosun sonuc elde var sifir,yada eline aylik 2000 tl gecse bile bu harcadigin cabayla emin ol daha fazlasini daha insan gibi calisarak kazanabilirsin.
birde fix ikna etme metinleri varki evlere senlik,"iste sen en yakinimsin","senin de kazanmani istiyorum falan"...
"network marketing" (ağı pazarlama) ve "marketing network" (pazarlama ağı) arasındaki şaşırtmaca ile ilk etapta yetkili mercileri kandırmış olduklarını düşündüğüm sahtekarlık çetesi.
öyle bir çete düşünün ki 6 milyon insanı kandırmış, öyle bir sistem düşünün ki 160 ülkenin maliye bakanlığını keklemiş ve öyle bir sistem düşünün ki herkesi dolandırıyor olmasına rağmen hızla ve hızla büyüyor. ( biz böyle 6 milyonca, aha komple dolandırıldık )
la bsg derler adama. maliye bakanlığını bilmem ama beni quest.net okutuyor arkadaş.
hem benim bildiğim kadarıyla parayı alan dolandırır veren değil.
insanları nasıl kandırıyorlar ya da o kadar salak insanı nasıl bulmuşlar bilmiyorum ama helal olsun adamlara. bildik hikaye, beyni yıkanıp replikler ezberletilmiş insanlar, en başta yatırılan sözüm ona az bir miktar ve sonrasında gelen müthiş para(!). o değil de sevdiğim arkadaşlarımdan biri geldi bugün sana iş teklifim var diye, çok üzüldüm sözlük. ben onu zeki bilirdim halbüse.
salak adamları dolandıran ve salak adamların dünyada hızla çoğalıyor olmasından mütevellit hızla daha çok dolandıran sözüm ona şirket. ama titandır kendisi. sözüm ona müthiş parayı da kazanan yoktur. ( aslında ben yoğum ) zaten bütün hikayelerdeki kahramanlar sabahları 9 da işlerine giderler 5 te gelirler, biraz televizyon izleyip geceleri sözlükle sohbet ederler. de mi la sözlük?
ben insanları zaten bilirdim ve beni hiç yanıltmıyorlar.
beni bu işe sokmak isteyen arkadaşıma ret cevabı verince aramızı açmış, yüz yılın en büyük(!) icadıdır. arkadaşlık duygularının sömürülüp kullanıldığı, dostlukların arasına parayı sokan, sözde eğitimlerde hayaller falan deyip herkesi tek tek paradan başka bir şey düşünmeyen bireylere dönüştüren sistemdir. bu para gözlülüğün ne denli büyük olduğunu, sistem için internetteki tüm olumsuz yazıların altına yazılan ve eleştirenlere dolaylı olarak "siz salaksınız biz zekiyiz" mesajı veren yazılarla görebilirsiniz. böyle sağlam(!) bir işi savunurken nedense eleştiriye hiç tahammülleri yok. bu konuda örgütlüler hemen onlarcası ardarda cevapları yapıştırarak forumları doldurup karasız kişileri kendilerine çekmeye çalışıyorlar.
bir anlık bu işin geleceğin parlayan yıldızı olduğunu, dünyadaki dengelerin değiştiğini, eski ticaret çarklarının artık paslandığını, bu işe vakit ayırınca hayallerimizdeki şeyleri yapabileceğimizi, maliyenin bu işin tüketici kanunu'nun 9/a maddesi'ne aykırı olduğunu ilan etmediğini, bir sabah kalkınca polisin evden bozma ofislere baskın yapmayacağını, bu işin en başındaki vijay eswaran adlı kişinin interpol tarafından kırmızı bültenle aranmadığını, bu işe bok atanların geri kafalı paslanmış salak kişiler olduğunu düşünelim.
bu sisteme göre ben birilerine bir şeyler satıyorum , onlar birilerine satıyorlar, o birileri başka birilerine satıyorlar. peki o zaman üretimi kim yapıyor be arkadaş? söylendiği gibi bu işe geleceğin işi ise, bir gün herkes bunu yapacaksa o kıçı kırık diski ya da kolyeyi kim üretecek? pazarlama yapılacak insan kalmayıp iş tıkanınca bu işin sonu ne olacak kardeşim? satılan şeyler zaten abidik gubidik şeyler. yok üç yıl sonra değerini katlayacak antikaymış, yok mucize diskmiş yok tatilmiş. ha yılardır amway, avon gibi firmalar benzer şeyler yapıyorlar ancak ortada sürekli satılabilecek kaliteli ürünler üreten firmalar var. bu ürünler çok iyi olsalar bile bir insan hayatında kaç tane mucize disk yada kolye alacak? bu ülkede yiyeceğini zor kazanan milyonlarcası varken kaç kişi ispanya'da tatile para akıtabilecek?
ey türk gençliği zaman geçer, dünya değişir ancak değişmeyecek tek bir gerçek var ki sonunda her zaman üreten insanlar kazanır. bugün dünyayı yöneten ülkelere bir bakın hepsi üretici olan ülkelerdir. ileride köşeyi dönmek istiyorsanız ilgili olduğunuz konuda kitaplar okuyun, araştırın, beyin hücrelerinizi kullanın, alanınızda en iyisi olmaya çalışın işte o zaman o bahçesinde köpeğinizle oynayan sarışın-mavi gözlü manken gibi eşinizin sizi beklediği dublex evinize son model aracınızla gidersiniz. bu ve bunun gibi işler kısa vadede sizi kurtarıyor gibi gözükse de bundan on, yirmi, otuz yıl sonra ne yapacağınızı düşünün. bu ülke yıllardır üretmeyerek yerinde saydı, bu gerçeği görüp refaha ulaşmanın daha kestirme yolları olduğuna inanmayın. üretin ki hem sizler hem ülke kalkınsın.
açıkçası yıllarca mühendislik, tıp, hukuk vs. fakültelerinde kıçını yırtanlar salak, arkadaşlarını pazarlamacı yapmaya çalışanlar değişen dünyanın dengelerine ayak uyduran süper girişimcilerse ben salak olmayı tercih ederim.
not: şimdi "sen o işte değilsin ne anlarsın", "bilmeyenler bok atıyor önce bir bu işe gir sonra eleştir" diyeceklere söyleyeyim. şu eğitim adı verdiğiniz saçmalıkların hepsine katıldım sırf merak ettiğim için. bu sefer çok iyi hazırlanmışlar kabul ancak bu yeni sistem dediğiniz diğer zincirlerinin makyajlanmış hali ya da benim geri kalmış salak kafam bu işin büyüklüğünü algılayamadı.
yakın zamanda masak tarafından tepesine balyoz vurulacak olan kuruluş. bu hususta bakanlık tarafından konuyu doğrulayan açıklamalar da var üstelik. aman diyeyim, aman.
hemen hemen hergün, arkadaşlarımın aradığı, para veya bu işe girmemi istediği makkajlı titan zinciri.
ulan hergün bu kelimeyi duyuyorum. nasıl bir zincirmiş bu ya. insanları ne kadar güzel kekliyorlar. ve de sürekli sözlükten de mesaj alıyorum. "sizce bu işe girmeli miyim?", veya "neden böyle kötülüyorsun" diye. allah aşkına gidip araştırın internetten. şu uludağ sözlükte veya ekşi sözlükte hatta diğer tüm sözlüklerde, hatta ve hatta tüm forumlarda bakacak olursanız, quest net'le ilgili bir tane olumlu bilgi yok. herkes uzak durun diyor. 3-5 aptalı dinleyipte kıçınızı kaptırmayın.
yeni nesil saadet zinciri olan firmadır. katılımcılara fafiş bedelle ürünler satıp bu ürünleri çevrelerine sattıkları taktirde ürün başı 250 dolar kazandırmayı vaad ederek aylık ortalama 45 bin dolar gelir vaad eden dolandırıcı bir firmadır. dikkat ediniz...
üyeler de, göz altına alınanlar da tam manasıyla sikilmiş durumdalar şu anda. kolay yoldan para kazanmak istiyorsan, bahis oyna arkadaşım, en azından mantık yürütebileceğin noktaları, geliştirilmiş kasa yönetimi sistemleri falan vırt zırt var. 1000 tl vericeksin, ayda 3000 dolar kazanıcaksın haa. bütün dünya kerizdi zaten amına koyim!
o değil de, taşşaklı bi üniversitenin makina müh. bölümünde okuyan arkadaşım çok para kazanacak diye okulu bırakmıştı. sike sürülcek beyin yok yemin ediyorum yaa. aynı tarikatler gibi kandırmışlar bu gözünü kolay yoldan para kazanma bürüyenleri. yazık be kuşum. ama gülüyorum ben nedense.
bu işe giren insanlar temel eğitimi aldıktan sonra farklı bir kişilik oluyorlarmış öyle diyorlar.oysa arkadaşım girdi ben farklı oldum dedi ama hala aynı mal davranıyor.enteresan.
neyse beni 1 yıl aradan sonra ilk defa arayıp, sisteme dahil etmek isteyen arkadaşım ve büyük patronlarının bana verdiği sunumlarda sorduğum sorulara cevaplarını emniyet verdi.
"bu bir titan oluşumu"
üyelerin paralarını geri almasından çok, ülkemizden çıkan milyonlarca doların, euronun geri getirilmesini isterim. ama sağolsunlar kendilerini siktirdikleri gibi, yanlarında güzel ülkeme de sürttürtmeseler olmazdı. e peki gelir mi o paralar? hiç sanmıyorum ama hayal işte.
bir de şu üye yapmaya çalışırken takındıkları; "benim kadar iyi mi bileceksin, sen bu sistem hakkında bişey bilmiyorsun, network marketing diyorum, sen ne anlarsın, ben 6 aydır işin içindeyim..." tavırlarını en azından benim için bir haftalığına daha devam ettirirlerse çok memnun kalacam. şöyle deliler gibi gülecem, altıma sıçacam, karnıma ağrılar girecek.
hayır üye yapmaya çalışırken de güldüm, ama şimdi biraz daha fazla gülerim, götümü açıp götümle bile gülerim (götümle gördüğümü herkes görsün diye açıyorum götümü, sonra niye götünü açıyorsun, açmadan götünle gülemiyor musun demeyin)
ayrıca öyle söyledikleri gibi bu işten hiç haberi olmayan biri de değildim, sonuçta hepimiz sözlük yazarıyız, okuruz, araştırırız... severiz böyle şeyleri di mi? di mi lan?.. cevap versenize olm...
he ayrıca söylemek istediğim nokta şu ki, sunumlarında size hayalinizdeki şeyin ne olduğunu soruyorlar. daha doğrusu ne almak istediğinizi. cevaplar fix: araba...
bana da bu soruyu sordun, ısrarlar sordun güzel arkadaşım, güzel bossum benim, neden? çünkü hayalimi sana söylemememi istiyordun, beni ikna etmek için hayalimdeki şeyi cümlelerinde kullanıp beni sisteme bağlamak istiyordun.
cevabım çoğu kişi gibi araba olsa senin de işin kolay olacaktı. ama ben ne dedim? bir yalı alma hayalimden bahsettim. nereden baksan 30 trilyon. sende diyemedin tabi; "abi eğer istersen 3 aya alırsın".
hayalimi satın alamadın yani. hayalimi satmadım ben sana.
e peki hayalini satın aldıklarınız? 800 dolara hayal kurdurttuklarınız nerede?
giren herkes parasını kurtarmak için çalışıyordu, ama eğer sizin kadar zeki olabilseydim(!) ve ben de bu sisteme dahil olsaydım zamanında, benim zincirim biterdi. benden sonrası gelmezdi. kimseyi üye yapmaya çalışmazdım.
sanırım bu biraz da vicdan işi. bu olaya sizi de dahil etmek isteyen arkadaşlarınız varsa, siz de benim gibi yapın. arkadaş listenizden silin. çok yakın arkadaşınız dahi olsa silin.
bizim bölümden bir arkadaşın "sen ispanya'ya gitmek istiyordun ama para bulamamıştın dimi" diye mevzuya girerek beni hassas yerimden vurması ile tanıştığım hadise.
akabinde beni ofise götürerek bir saat boyunca konuştu ve fakat aklıma yatmadı. bir kere ilk başta belli bir miktar, hem de pahalı bir miktar ödemeniz gerekiyor bir adet ürüne ki olaya dahil olabilesiniz. lan o para ben de olsa zaten ben kullanırım. ayrıca utanmadan "arkadaşlarından borç ister, kazandıkça da ödersin" bile dendi yani.
bir dolu şema ve ilişki çerçevesine yürüyen bir iş ama ucunda ispanya bile olsa bana göre değil.
üye alımlarında hipnoz yöntemini kullandıklarını düşündüğüm oluşum. yoksa başka türlü bu kadar insanı kekleyemezlerdi. bir de üye olanlara sorular sorduğun zaman cevap vermek yerine ' ofise gel orda anlatalım ' derler.
beni bu oluşumun içine sokmaya çalışan arkadaş , buradan 200 dolara bir taş satın almış. bende herhalde baya değerli bir taşmış ,demeye kalmadan abi bu taş pozitif enerji veriyor türünden laflar etmeye başladı.
bu arada bu arkadaş üye olalı yaklaşık 4 ay olmasına rağmen ortada ne taş var ne para.