dehası, yeteneği bizim dile getirmemize, onaylamamıza ihtiyaç olmayan adam. biraz daha az ayak göstermesi benimde tercihimdir ama göstermekte onun terci
Quentin Tarantino, doksanlı yıllara ruhunu kazanmada yardımcı olan sinema anlayışının en önemli temsilcilerinden biridir. Bu çerçevede, kendisine dünya sinema tarihinde önemli bir yer edinmiş ve kendisini hayranlıkla takip eden bir seyirci kitlesinin de sahibi olmuştur.
Tarantino, sinemasını, benzer biçimsel ve içeriksel özelliklere sahip filmler çekerek kendisine özgüleştirmeyi başarmış ve bu sayede sinema literatürüne "Tarantinesk" denilen bir kavram artık kabul edilmiştir ve bu kavram etrafında çekilen yüzlerce film son yirmi yıla adeta damgasını vurmuştur.
Tarantino, Türkiye'de de sevilen yönetmenlerden birisidir. Özellikle, filmlerin dijital olarak basılmasının ve dağıtılmasının kolaylaşmasıyla ortaya çıkan ve kendisini sinefil olarak adlandıran bir kuşak sinemasever, Tarantino'yu daima önemsiyor görünmektedir. Bu gerçeği,
"Sinema" dergisinin 15. Yıl Özel Sayısı'nda yayınlanan ve okuyucuların oylarıyla belirlenen "en iyi yüz film" listesinde Tarantino'nun tüm filmlerinin yer almasına bakarak da dile getirebiliriz.
Quentin Tarantino, Türkiye'de doksan sonrası yetişen sinemacı kuşak içerisinde de oldukça etkili olmuş bir isimdir. Türk Sineması'nda Fasulye'den Kolpaçino'ya kadar onlarca uzun ve kısa metrajlı filmde Reservoir Dogs/Rezervuar Köpekleri ve Pulp Fiction/Ucuz Roman filmlerinin etkisini hiç zorlanmadan görebiliriz.
Tarantino, alaylı bir sinemacı oluşu, bir video dükkânında çalıştığı yıllarda on binlerce film izleyerek oturttuğu sinemacı kimliği, şiddet kavramına bakışı gibi konular nedeniyle daima merak uyandıran bir yönetmen olmuştur. Yalnızca, ABD'de Rezervuar Köpekleri'ni çektiği yıldan (1992) Ucuz Roman'ı çektiği yıla (1994) kadar geçen sürede bile üç tane Tarantino biyografisinin yayımlanmış olması bu merakın göstergelerindendir.
Bu merak Türkiye'de de olmasına rağmen bugüne kadar kapsamlı bir Tarantino biyografisi ya da filmlerinin incelemesinin, eleştirisinin yapıldığı bir kitap yayımlanmadı. Bu çerçevede, Şenol Erdoğan tarafından yazılan ve Es Yayınları tarafından yayımlanan "Bir Quentin Tarantino Kitabı"nı sayabiliriz ama bu kitap da bir tür özet ya da giriş niteliğindeki bir el kitabı sayılabilir.
işte Agora Kitaplığı, bu boşluğu doldurabilecek bir kitabı geçtiğimiz günlerde yayımladı. Kitabın adı: "Quentin Tarantino"
Kitap, bir sinema incelemesi, eleştirisi ya da Tarantino'nun yaşamöyküsü değil. Yalnızca Tarantino'yla yapılan söyleşilerin derlenmesi.
Kitap, sunuş, kronoloji ve filmografinin dışında yirmi üç söyleşiden oluşuyor. Bu yirmi üç yazının önemli bir kısmı, Rezervuar Köpekleri ve Ucuz Roman filmlerinin vizyona giriş tarihlerinin ardından yapılan söyleşilerden oluşuyor, bu durum kitabın ilk baskısının 1998'de yapılmış olmasıyla açıklanabilir.
Tarantino'nun katkıda bulunduğu ya da yönetmenliğini yaptığı diğer filmler olan Four Rooms/Dört Oda; From Dusk Till Dawn/Günbatımından Şafağa; Jackie Brown; Kill Bill-1-2 ve Inglourius Basterds/Soysuzlar Çetesi gibi filmlerse kendilerine birer söyleşide yer bulabilmişler.
Tarantino'nun senaryosunu yazdığı, Narural Born Killers/Katil Doğanlar ve True Romance/Çılgın Romantik gibi filmler ise, çeşitli söyleşilerin içinde sürekli konuşulan filmlerden.
Kitapta, Tarantino'nun Rodriguez'le beraber gerçekleştirdikleri, "Grindhouse" projesinden ve bu proje dahilinde çekilen Death Proof/Ölüm Geçirmez ve Planet Terror/Dehşet Gezegeni filmleri hakkında yapılan söyleşilere ise yer verilmemiş.
Quentin Tarantino kitabını bu nitelikleri ile düşündüğümüzde sinema yazınımızdaki bir boşluğu doldurduğunu söyleyebiliriz ama bence bu kitap, kapsamlı bir Tarantino biyografisi, dünya ve Türkiye yazınından derlenen ve eleştirel metinlerin toplandığı birer kitapla desteklenmezse sinema kitaplığımız eksik kalacaktır.
ne zaman bu adamı görsem aklıma avrupa yakasındaki uzun cem in eski sevgilisi geliyor neydi adı... hııı Didem Erol muş, yanlışlıkla bunun göğsünü meşale ile yakmışlardı, ben bedenimle para kazanıyorum falan demişti. neyse işte o kadın ile şey ediyordu bu, para kazanıyorlardı. kadın ismini duyurmaya çalışıyor, adamsa sadece şeyinin derdinde ııı işinin. bana neyse neden yazdım sa bunları arkadan fon müziği girse ya bir anda çok duygulandım.
oyuncu kitlesini sınırlı tutan ama genç yetenek aramadan da vageçmeyen.kara mizah benzeri yapıtları ortaya çıkaran. kill bill serisiyle yeni nesile adını duyuran. pulp fuction ile yıllar önce efsaneleşen film yönetmedinir.
robert rodriguezin kankasıdır. chingonla da kankadır. bu chingon soundtrack canavarıdır.
filmlerinde sıklıkla küçük bir rolde oynar:
rezervuar köpekleri 'nde mr. brown,
ucuz roman 'da jimmie dimmick,
desperado 'da kamyonetteki adam,
dört oda 'da chester rush,
gün batımından şafağa 'da richard gecko,
jackie brown 'da telefon kayıt makinesindeki ses,
kill bill 'de ölü bir crazy 88 çete üyesi*.
filmlerinde, karmaşık kurguları ve çoğu kez anlamını yitiren uzun diyalogları tercih eden sıradışı yönetmen. kendine has çekim teknikleri, ego nevroslarına mahal vermeden çok sayıda yıldız oyuncuyla beraber çalışabilmesi gibi özellikleriyle bir çok kült filme imza atmış*, yaşayan bir efsane haline gelmiştir.