şöyleki, belirsizlik ve izafiyet sonrasında quantum elektrodinamiği kuramı ortaya çıkınca, her şeyin bir öncül nedenden türediği kuralına bağlı hiyerarşik,lineer determinist görüş, doğanın; 'yok öyle birşey yanıldın akıl' demesi üzerine düşünsel ve siyasal hayata geçirilmiştir. quantum elektrodinamiğinin siyasal hali olmaya aday kavramdır.
buna göre newton mekaniğine kadar doğa kanunları emir komuta zinciri içinde piramiti oluşturan mekanik yapısallaşmalar halinde gittiği içindir ki, "insan evladı da aynı şekilde yaşamış bir türlü çoğulcu olamayıp hegemonyacı tekilciliklere düşmüştür." der.(heralde) oysa izafiyet ile birlikte nonlineerkaos teorisi de göstermektedir ki, evrende hiç bir varlık tek bir merkezin etrafında dönmemektedir. hatta tüm olasılıklar mevcut olduğu halde gözlem olayı etkilediği için içlerinden sadece biri gerçekleşmiş görünür.
geçmişteki inanç değerleri toplumunu ya da bunun bilimsel devamı olan determinist mekanik bilimsel fikirleri reddetmeye meyilli bir oluşumdur. bunun sonucu olarak da mutlak sistemlerin ve keskin kontrollü düzenlemelerin yerine hata paylarının kendi otokontrolüne bağlı daha organik bir evren görüşünü benimser, benimsemelidir. teoloji ve idealizmi olduğu gibi, olguları tekil nedenlere ve dişli çarklar gibi önceden tasarlanmış belli amaçlar doğrultusundaki bir kesinliğe bağlayan mekanik felsefi görüşleri eleştirir.
nonlineer sistemlerin temelinde ortaya çıkan yeni kuramların ışığında, artık insanlığın da bu duruma göre yaşaması gerektiğini öne süren görüş; bir nevi demokrasinin yöneten-yönetilen hiyerarşisinin yanlışlığını bilimsel nedenlerle ilan eder, edebilir ya da ilerde edecektir, kimbilir. dizgeler yaratılmaz, birimlerin birbiriyle basit ilişkisi toplamda düzenli ve kompleks dizgeler olarak görünür bu düşünceye göre ve doğadaki her şey birbiriyle ilişkilidir. insanı da doğanın bir ürünü olarak gördüğünden, insanların katılımıyla yönetim erkleri yaratıp onlara ahlaki zorunluluklar ve dayatmalarla uymak yerine ortak bir yaşam biçiminin doğal olarak oluşturulabilmesinin mümkün olduğu, canlılar arasındaki uyumun da böyle oluşturulabileceği görüşüdür.
her ne kadar anarşizm i andırsa da, politik olarak sınıf savaşımı yerine doğanın diyalektiğini ve kuantum olasılıkların kendiliğinden evrene yansıyan optimum durumlarını merkeze alır. biraz da emek demokrasisi ni andırır. yine de her türlü suistimallere ve spekülasyona açık olan post modern kavramlar arasında değerlendirilmeye müsaittir. newton u milliyetçi ve faşist olarak değerlendiren siyasi görüş sahibi marksistler olabildiği için, quantum kuramında katılımcı demokrasi umudu arayan liberaller ya da apolitik animist anarşistler, hele bu coğrafyada teorik olarak da pek mümkündür.
bir nevi yukarıda yazıldığı şekilde, başlığa bakıp felsefenin ve politikanın bokunu çıkarmak da denebilir.
