koskocaman ruhumun, henüz küçücük bir bedendeyken, bütün hayatımı etkileyecek, mahvedecek ve karşı koyamayacağım acılar yaşatan bir ortamda büyüdüğüm, içimin kinle kaplı köşelerini, allah korkusu yüzünden baskı altında tuttuğum ve yapılanların yapan kişilerin yanına kalmayacağını bildiğim için pısırığım.
dünyanın çeşitli zamanlarında hükümdarların sırf yemeği beğenmediği için kişilerin kellesini uçurduğu, gencecik bedenlerin faili meçhul cinayetlere kurban gittiği, minicik bedenlere tecavüz edip sırra kadem basan insanların yaşadığı bir dünyada, bu acılara mecburuyitten göğüs geren, germek zorunda olan kişiler ve bunların aileleri de pısırık.
öyle karşıdan martaval okumak kolay tabi. ahirete inanç olmasa bu kişilerin acılarını biraz olsun kim hafiletecek? ahirete inancı olan kişilere pısırık yaftası yapıştıranlar mı?
bu dünyada bi baltaya sap olamadıklarından ahirete sığınmazlar, ahiret olduğundan bu dünyada bi baltaya sap olmak istemezler.
eğer ahiret varsa o zaman ona sığınmak gerekir. eğer yosa zaten bu dünya anlamsız bir kaostan başka bir şey değil. bi baltaya sap olsan ne olur olmasan ne olur.
züğürt tesellisidir. insanların kendi içlerini, vicdanlarını rahatlatmak için götlerinden uydurdurdukları durumdur.
-onlar ahirette hesap verecekler oğlum.
+haa, tamam o zaman. görür onlar günlerini
hayatı akıtamayan, aksine kendi akıp gidenlerin, bu dünyada bir baltaya sap olamayanların ölümden medet ummasıdır. pek çok geri kalmış ülkedeki vurdumduymazlığın temelinde yatandır.