bir şey bir kere yanlış söylenirse gerçekten dil sürçmesidir. yanlışlıkla söylenmiştir. ikinci kez tekrarlanıyor ise hakikaten komiktir. hele ki aciz aciz acıtasyon yaparak oy toplamaya çalışan ve zamanında belli ve büyük ideolojiye sahip bir partinin başında ise bu kimse dahada gülünçtür. ayrıca korkunçtur.mhp türk'lük simgesidir. seminerlerinde türkçe nasıl kullanılır dersleri verilir. tabi bir zamanlar verilirdi. sen şimdi git püskevit de. hemde 2 kere. komik işte kasmayın.
bunu yapan herkes kelimesini herkez diye yazan bir üniversite öğrencisiyse gerçekten süper zekadır. (bkz: arkadaşım)
lakin bir siyasi parti başkanı ki yıllarca siyasette yer etmiş biri bunu 3 4 kere yaparsa gülünür.
iktidar olmak isteyen bir kişiyse bu içler acısı haline gülünür. lider her alanda ülkesini temsil etmek zorundadır. hala ''vay buna gülünür mü? gariban hata etmiş, buna gülenin zeka seviyesini düşük'' deyip kendi kör olanın zekasından daha çok şüphe ederim. bunu diyebilenler için söylemek istediğim tek söz ''yuh'' tur. bir lider konuşmalarında kullanacağı kelimeleri titizlikle seçmek zorunda. liderlik hitabet işidir. söyleyemiyorsan seçme o kelimeyi.oldu olacak çapulcu takımı gibi çıkıp iki de tespih sallasın. matematikten sonra türkçe yakında coğrafya' da sıçışa geçecek bir parti liderinin durumu işte.
edit:bu duruma gülmeyen malın önde gidenidir.
şehit'e kelle diyen bi başbakanım olacağına, bisküvi'ye püskevit desin, yada 2009'dan 40 bulsun...
vatan toprağını sattıktan sonra "Toprak satılıyorsa alıp götürmüyorlar ya siz Miami’den ev almıyor musunuz, onlar da buradan alsınlar, ne var bunda büyütülecek" diyen ise şuan başbakan olan rte'nın sözleridir...
malum videodaki ayrıntılara gülüyordur..sabah sabah izledim baktım arkada ses ver yozgat afişi, bir adam çok sinirli bir şekilde "neden bana püskevit almıyorsun anne" diye bağıran bir çocuk betimliyor..gözümün önüne geldi, her çeşit abur cuburun çok kolay bulunacağı günümüz türkiye'sinde , kemal sunal'ın kapıcılar kralı filminde buba bana çokomel al diyen çocuğa benzer bir velet.
"neden anne" diyor..neden bana püskevit almıyorsun diyor, "benim niye yok" diyor..arkada yozgat, önce bahçeli, bağırıyor, boyun damarları atıyor sinirden. coşan insanlar var. alkış kıyamet. gürültülü bir ortam.
çocuklar tekila şişesinin dibini görmeye yakın şımarık öğrenciler gibi tasvir ediliyor. çünkü onların püskeviti var.
hepsinin elinde püskevit, birbirlerine ikram ediyorlar, coşuyorlar. al diyor zengin olan çocuk bu benim püskevitim. fakirler içinden geçiriyor. neden anne diyor. neden. yerdeki püskevit kırıntılarını topluyor. intikam yemini ediyor.
büyüyor o çocuk, miting yapıyor.
bu bir seçim konuşması.
eeh komik lan bu.
zibil ayrıntı var o olayda...güldüğüm sadece spelling değil.
aslında birdaha düşündüm de. çok hüzünlü bir olaymış aynı zamanda. hakkaten boşa gülmüşüm. gerizekalıymışım be. içerledim.