farkları yoktur. keza türkiyede hırkalara türbelere tesbihlere el etek sürerek eşyaları putlaştıranların hindistanda ineğe tapanlardan ne farkı olabilir?
bir de bunların insanları putlaştıran çeşitleri vardır. recep tayyip'i putlaştırıp ona yanlış yapmak allah a yanlış yapmaktır diyenleri mi ararsın, kendini peygamber sanan fetoşu putlaştırıp adamı kendi efendisi yapanlar mı? ne ararsan var yahu gitsinler ineğe tapsınlar daha iyi.
puta tapanlar kadar insan olamayan, hayvanların uydurduğudur efenim ya da puta tapanlar kadar insan olamayan öküzlerin...
bir put kadar değerleri, olmadı bu hayvanların, bir inek kadar yükselmediler gökyüzüne...
--spoiler--
Kutsal inek ve vejetaryen beslenme [değiştir]
Budizmdeki vejetaryenliğe ve hayvanların şiddet uygulanarak öldürülüp avlanmalarına tepki olarak Ahimsa (şiddete karşı olma) mantığıyla, Hindular et ile beslenmeyi kesin olarak yasaklamıştır. Tabii ki bu durum Vedik zamanında farklıydı; çünkü o zamanki yaşam koşulları farklıydı. Bazı Hindu yazılarında sığır etinin, kurban eti olduğu zaman yenilebileceği yazar.
Hindular vejetaryenliği ahlaklı bir yaşam biçimi olarak görürler; onlara göre et bir katliam ürünü ve pistir. Brahmanların beklentisine uygun olarak, halkın her kesiminde vejetaryenlik vardır. Hinduların hemen hemen tümü sığır etini yemeyi reddeder. 2004 nüfus sayımına göre, Hint halkının %25i vejetaryendir. Bu durum eyaletlerde değişiklik gösterebilir, örneğin Gujarat halkının %69u vejetaryen iken Tamil Nadu halkının sadece %21i vejetaryendir.
Hint mitolojisinde, inek, çok farklı şekillerde konu edilmiştir. Tanrının bedenlendiğine inanılan Krişna bir taraftan Govinda, yani inek çobanı, diğer taraftan Gopala, kısacası ineklerin koruyucusu olarak betimlenir. Onun eşi Radha ise Gopi, yani çoban kız ve ayrıca Tanrı Şivanın binek hayvanı boğa Nandidir.
Eski Hint kültürü de bizlere dört bin yıldan uzun bir süredir, ineklerin özel değerleri olduğunu göstermektedir. Buna rağmen Neolitik zamanlarda öküzler kurban edilip yenilmekteydi. Bu durumun ne zaman ve nasıl değiştiği hala netlik kazanmamıştır.
Kültür antropologu Marvin Harris, bu değişimi ve değişen ekonomik koşulların nedenlerini araştırmış ve devlet gelirleriyle nüfus yoğunluğunun yeterince öküz almaya yeterli olmadığını ve et ile beslenmek için gerekli besin kaynaklarının ulaşım hayvanı olarak kullanıldığını ortaya koymuştur.
Bu koşullar, ineklerin kurban hayvanı olarak öldürülmemeleri konusunda kesin bir tabu oluşturmuştur ve inek eti günümüzde de hala yenmemektedir. ilginç olan ise, Brahmanların eski zamanlarda ayinlerinde sığırları kesip kurban etmeleri ve sonradan sığırların korunması için en katı kuralları yine onların koymalarıdı
--spoiler-- http://tr.wikipedia.org/wiki/Hinduizm
evet hindular inekleri seviyorlar. hatta filleri ve maymunları da seviyorlar. sevmedikleri belki sadece kedi var. o nedendir, bilinmez. ama bana göre problem burada başlıyor. çünkü hindular sevdikleri şeylere tapıyorlar. ineği seviyorlar, tapıyorlar. maymunu seviyorlar, hanuman isminde maymun kafalı aile işlerinden sorumlu tanrıları var. fili seviyorlar, fil kafalı ganeş isminde tansrıları var. daha devam edilebilir. fareye tapıyorlar mesela. paraya tapıyorlar. çünkü para onlara mutluluk saadet veriyor. erkeklik uzvuna tapıyorlar. çünkü o neslin devamını sağlıyor. makinalara tapıyorlar. makina onların hayatlarını kolaylaştırıyor. inanmayan gelsin hindistan'a, ben bizzat götürüp gezdireceğim tapınakları. insan bir'e inanmazsa bir çok şeye inanmak zorunda.
hindu felsefesi anlaşılırsa bütün bunlara açıklık getirilebilir. yoksa insan, bu çağda bu kafa, diyor. hindular kısaca sevdikleri ve korktukları her şeye tapıyorlar. din adamlarına tapıyorlar. hayatta veya ölmüş. din adamları zaten kendilerini tanrı ilan etmiş vaziyetteler. bir afişte şöyle yazıyordu: sen tanrısın. ben de tanrıyım. birlikte ahenk içinde dans edelim!
bir hintli müslümanla konuşuyordum. sözün arasında, hindular'dan aya tapan da var mı, diye sordum. ay insanlara fayda temin ettiği için tapılırmış. ama güneşe tapan daha çoktur. hatta sene içerisinde en fazla güneşe tapılır, dedi. çünkü güneş daha faydalıymış onlara göre.
caddelerde inekler rahat dolaşırlar. bazen süslenmiş, birisi tarafından sürülen inekler görürsünüz. gerçi eskisine nazaran artık fazla göremiyorsunuz ama ineklere adanmış yerler var. müslümanlar hindular'a, madem bunlara tapıyorsunuz, neden onları güzel besinlerle beslemiyorsunuz, diye takılıyorlar. gerçekten inekler sağda solda çöplerle geçiniyorlar. rezil, sefil durumdalar yani.
hindistan'da inek kesmenin cezası 8 yıl hapis. sadece 1 eyalet hariç, bütün eyaletlerde bu ceza geçerli. o eyalet te komünistler'in iktidarda olduğu batı bengal eyaleti. ha bu arada büyükbaş hayvanlardan sadece inek kutsal. erkeği kutsal değil yani. herşeye rağmen müslümanlar inekleri kesmeye devam ediyorlar. bunu bilen hindular şöyle diyorlarmış: siz beyaz zamanda siyahı, siyah zamanda beyazı kesiyorsunuz. inekler beyaz, onu gece kesiyorsunuz. tosunlar siyah, onu da gündüz kesiyorsunuz, demeye getiriyor.