70lerin başlarında başlayan bir kültür akımı, müzik devrimi, yaşam biçimi. insanların canının sıkılması, farklı şeyler yapmak istemesi sonucu; farklı kültürlerin veya düşünce tarzlarının ortaya çıkması. Amerikada yeşerip Avrupaya taşınan bir kültür akımı. Modadan edebiyata, resimden kendi içinde geliştirdigi bir çok sanat akımlarına kadar çok büyük bir altkültürü içinde barındıran bir kültür biçimi. Kabuk degiştirmesiyle 80 ve 90larda sadece müzik olarak bilinen 4 harfli bir kelime...PUNK
Saçlar boyandı, çizgili renkli renkli t-shirtler, zaten bol olan kasetler cdler satılmaya başladı ve o eski punk kültür anlayışı unutuldu gitti. insanlar artık punk denilince rengarenk giysiler, cıvıl cıvıl ( hippie gibi ), etrafta boy gösteren, hiç bir şey ile alakası olmayan insanları düşünüyorlar.
punk saçmalık, tikkylik veya özentilik değildir fakat etrafda punkçıyım diye dolanan tikky, özenti, aptal insanlar olduğu sürece halkın gözündeki punkçı hiç değişmeyecek.
ölümcül bir anlatım bozukluğu yapmaktır zira bilinmelidir ki punk bir yaşam tarzıdır, kimi insanların sisteme tepki olarak benimsediği bir kültürdür vs.; fakat bu demek değildir ki bir insan punk kültürünü benimsedi diye kendisine punkçı denecek. yok böyle bir şey. manavcı veya gotikçi demekteki mantık/mantıksızlık neyse punka punkçı demek de odur. ama nedir mesela beyoğlu dolaylarında cirit atan dar pantolonlu trainspotting gençliği anlatım bozukluğuna yakışır derecede punkçıdır, istedikleri kadar yırtsınlar bir taraflarını punk olamazlar ki her şeyi geçtim *tepki veremeyecek kadar uyuşuk ve denyodurlar.
(bkz: kültürler çatışması)