pulp fiction kült bir filmdir ve sinema dünyasında yeni bir çığır açmıştır. yönetmeni de sinema dünyasına müthiş filmler sunmuş, 2 adet de oscar'la yukarıdaki bahsettiğim durumu kanıtlamış, yaşayan efsane; Quentin Jerome Tarantino'dur. ayrıca oyuncular ve oyunculuklar açısından pulp fiction tam bir sinema başyapıtıdır. bu filmi izleyip beğenmedim diye söylenen adam hakkında 2 şey düşünülebilir kanımca;
1.insanların dikkatini çekmeye çalışmak
2.çoğu sinemaseverin başyapıt olduğunu söylediği bir filmi kötüleyerek sıradan olmadığını ortaya koymaya çalışıp ego tatmini yapmak.
elstirini yaptin, begenmemissin, kendine gore hakli sebeblerin var eywallah ama bi siktir git artik. cokta seyimizde degil begenip begenmedigin. kendinide yirtsan o film iyi bir film, degistiremezsin zorlama.
pulp fiction post modern imgelemi klasik bir konu üzerinden dağıtarak bizlere ulaştırsa da, orijinal sayılabilecek bazı yönleri ve göndermeleriyle çağdaş sanatın hiç de sandığımız imkanlar dahilinde seyretmeyebileceğini, aksine, yeni bir vizyonun ekranda daha görkemli, ancak avama sıradan gelen bir üslupla temaşa edilebilen bir başyapıt olmasını, ilhan mansızın brezilyaya attığı çalım gibi değerlendirilebilir. öze yabancılaşarak, yalnızca ayrıntı üzerinden bir başyapıt inşaa etmek ustalık işidir.
kendi hoşuna gitmediği için filmin kötü olduğunu ama başkalarının sadece başkalarından etkilenerek beğendiğini düşünen bir mal beyanı. yani neymiş o beğenmeyince gerçekten kötü olduğu için, biz beğenince başkalarından etkilendiğimiz için. yoksa bz anlamıyoruz zaten hiç filmden falan. yürü ulan kim tutar seni.