türkiyedeki ilk magazasını cevahir alışveriş merkezinde açmış ikinci mağazası ankara 5m migrosta olan zaraya nazaran daha uygun fiyatlara sahip, bayanlar için çok olmasa bile erkeklere yönelik her sezon daha çeşitli krayasyon getiren inditex mağazası.
tasarımları diğer markalara göre çok çok iyi ancak kalitesi tartışılır bir marka.
bershka da bu aileden ve ikisinden de aldığım yağmurluklar bir yerinden sökülmeye çok meyilli.
fiyat/kalite açısından sınıfta kalır.
kış sezonunda 100 liraya sattıkları kazaklardan geçenlerde 30 liraya aldım. sağlam gibi görünüyor ama kullanıp görmek lazım.
bunun ve kardeşi bershka'nın yerine mudo, h&m, c&a ve benetton tercih edilebilir.
bershka da biraz ibnelere hitap ediyor gibi zaten, bilemedim.
cevahir'deki mağazası çok kalabalık. fiyatlar da öyle ucuz falan değil. ben durumu anlayabilmiş değilim. büyük bir mıktatıs falan mı koydular acaba..insanların kalpleri artık alışveriş çeliğinden yapılıyor sanırım..
sabahları 3 saat makyaj yapan kokoş kadınlardan nefret ediyorum. kocasının parasını aptal ayakkabılara ve kıyafetlere yatıran kadınlardan nefret ediyorum. kendi ayakları üzerinde duramayan aciz kadınlardan nefret ediyorum.
insan neden ihtiyacı olmayan boktan şeylere sahip olmak ister ki?
capacity'e gidildiğinde bershka ile yan yana olup gezilmesi sanki zorunluymuş gibi ilk bakılan yerler arasında. insanların oraya saplantılı olmasını afrodizyak etkisi olan bir maddenin çektiğini düşünmeye başlayacağım.
bugün bir ayakkabı almaya kalktım buradan, çevirmediğim entrika kalmadı. ayakkabı bölümü tam bir karmaşa. ayakkabının birini buluyorsun diğer teki mağazanın diğer ucundaki deneme bölümünde duruyor... her neyse sadede geleyim. ben deniz buradaki bir ayakkabıyı çok fazla beğendim ve alıp denedim. bazen "cuk" diye oturur ya aynen öyle oldu işte... geri döndüm diğer tekini almak için ama o da ne! diğer teki yok ayakkabının... bir süre dolandım, aradım taradım ama nafile. tam ayakkabıyı geri bırakmak için reyona geri dönerken, bir anne oğulun elinde gördüm beğendiğim ayakkabının diğer tekini... elimdeki ayakkabıyı hemen arkama sakladım ve geri geri yürüyüp deneme bölümüne oturdum. acaba o da 42 numaramı diye düşüncelere daldım... anne, oğul ayakkabının diğer tekini arıyorlardı ve bütün mağaza çalışanlarını seferber ettiler. her yer aranıp-tarandıktan sonra delikanlı üzüle üzüle bıraktı ayakkabımı * sonra mağazayı terk ettiler. hemen gidip ayakkabıya baktım ve o da 42 numaraydı * kadınların neden kıyafet konusunda bu kadar yırtıcı olduğunu bugün anladım... kasaya gidip ayakkabıları verdim. kasiyer "az önce bu ayakkabının diğer tekini her yerde aradık, siz nereden buldunuz?" dedi... şuralardaaa bir yerlerdeeeydi dedim. ayakkabıları satın alıp kaçtım... umarım çocuğun gözü ayakkabılarda kalmamıştır... yazık ya harbi içim acıyor şimdi... eğer bu yazıyı görüyorsan özür dilerim kardeş * ama ayakkabılar gerçekten çok fenaa *