anonim bir yazar olarak kitabını piyasaya sürmüş kişi olarak tanıyoruz onu. burdaki anonimlik yanlış bir tabir aslında, kadın bir yayıneviyle birlikte çalışıyor, mahlaslı bir yazar sadece.
aynı zamanda kendisi için bir kitap fuarında daha önce uygulandığını hiç sanmadığım bir düzenlemeyle imza günü etkinliği gerçekleştirilmiş bir yazar. ilginçliklerle dolu bir yazarmış yani bugün bunu öğrendim.
kimliğini gizli tutmak isteyip aynı zamanda imza günü de düzenlemek isteyince bir paravanın arkasından imzalamış kitaplarını, ilginç.
son tweeti şu şekilde olan hatun ;
--spoiler--
ilk buluşmada yatmamak için almıyorum bazı yerlerimi. Aklım orada olsun, tutayım kendimi diye. Lazerden sonra ne bok yicem bilmiyorum :(((
--spoiler--
son günlerde ismini çokça duyduğum ünlü blogger. enteresan yazıları var. bir de "küçük aptalın büyük dünyası" adına kitap yazan bu yazarın ayrıca geçenlerde tv programına telefonla katıldığını gördüm. gizemini koruyan bayan yazar, bir televizyonda çalışıyor galiba. söylediklerinden, yazdıklarından öyle çıkardım.
--spoiler--
15 01 2010
Ezikler hadi yaşadınız, el dışında bişi yapacaksınız
Başbakan gitti ya Rusya'ya, pezo işi gücü yok vize durumunu da halledecekmiş hani.
Her yaz beni saran, tırnaklarımı kemirmeme neden olan korkum, 4 mevsim dolu dolu benle yaşayacak kabul edilirse.
Bu işin tabi sadece rus kızları akın akın burda, ya da erkeklerimiz bi üst komşuda durumundan öte tehlikeli bir durumu var. Ama sorunum şimdilik bu değil. O yüzden eylem planlarımı kafamda tasarladım;
1- çıplak konsoloslukta yürünecek (sakın kilo alma türk kızını temsil edeceksin)
2- konsoloslukları yak. ya da bombala. (Canlı bomba olma ama salaklık yapma)
3- tayyibin karısına mektup yaz, "senin ampul kendisine metres yapmış olga diye"
Mutlaka bunlardan biri bi şekilde olur. Olmazsa sıçtığımın resmidir. Artık Erik, gözümün nuru, canım biricik sevgilimdir. Ayaklarını lavantalarla yıkıcam, hiç bağırmak yok, kafasına da vurmam.. off yemek yapmak zorundayım bi de. Aşağılama da yok. Çok sıkıcı bir hayatımız olacak ama napalım herifi kaybetmek var. Yurdun 4 yanı bebek gibi kızlarla doluyken, ben hala çocuğa. "kalk lan gerzek, şu kumandayı uzat bi işe yara" diyemem.
Bi de her yana yayılan dedikodular var ki onlarla hiç baş gelemem. "Ruslar çok sadık, günde 7 çeşit yemek yapıyorlar, her gün evde bakımlı olarak dolanıyorlar, koltuk altlarında kıl çıkmıyor, 19 kaplan gücünde sevişiyorlar, boğazına kadar alıyorlar da gık demiyorlar, erkeği konuşurken sesini çıkarmıyor, kapris, naz, trip bunlardan haberleri yok, hepsi genel kültürlü, birine aşık oldu mu gözü başkasını görmüyor, ama manitası yatağa 3 kız daha alsa, gülümseyip teşekkür ediyo. vay babam vay. insan değil de erkek için tasarlanmış robot sanki.
O yüzden elimizdekilerin değerini iyi bilelim hanımlar, o şıllık, doğuştan botoxlu ayna karşısında dans eden uzun bacaklılara kaptırmayalım öküzümüzü..
Varya yanıyorum da, bizim gerizekalı ayı gibi heriflerimizin piyasa değerini arttırdılar ona yanıyorum. Nerde kekomançi var gidip onlarla takılıyorlar. Herif eşşek dışında bişi sikmemiş, düşünsene ikinci çiftleştiği nesne kusursuz bir yaratık oluyor..
hayır bir de sürekli onlarla kıyaslanmak kötü. "onlar medeni, laf atıyoruz bize cevap veriyorlar." Lan bunun medeniyetle ne ilgisi var allahın malı! sen kalkıp sokakta karıları taciz et, laf at kız sana cevap veriyor diye medeni olsun. Burda bir tezatlık yok mu?
Adamın hayatında kız arkadaşı olmamış. En uzun birlikteliği msn üzerinde 1 ay yazıştığı hatun. Yazın 15 arkadaş para biriktirip gidiyor Alanya'ya orda 16 lık kızlarla discoda dans ediyor. Sonra vay babam rus kızları..
"ama ben seni arkadaşım olarak görüyorum" erkekleri var bi de. Hayatı boyunca baktığı bütün kızlar tarafından arkadaş olmaya lanetlenmiş embesiller...
--spoiler--
gibi yazıları vardır.
hangi yayınevine gitsem kitabı yok satmış internet fenomeni. en sonunda bulup da okudum. daha ilk zamanlardan 9. baskısı çıkmıştı. ve cidden sarıyor kitap. konular da belli edilmeden birbiriyle bağlantılı. bu sebeplerden ötürü elinden bırakamıyor insan doğrusu. ama hakkı verilmiş kitabın. özellikle pucca kişisinin her tutulduğu erkek için evlilik hayalleriyle dolu bir takım düşüncelere dalması da severek takip ediliyor.
cem şancı gibi hiçbir şey yapmasa chipde yazdığı onca yazı, 16 17 romanı ile kendini kabul ettirmiş bir yazara bok atmaya kalkmış, toplum baskısından korktuğundan adını bile açıklamayacak kadar korkak şahsiyettir.
Ben bayan kepetto
tahtadan aşklar yaratırım kendime
onlar yalan söyledikçe sahte orgazmlar yaşarım
ama yetmez bu karşılıksız haz,
odundan yapma aşklara
hepsi sonunda gider 'mavi peri' genelevine
kendilerini etten kemikten insan etmeye..
bi türlü sevemediğim bloggerdır.yazıları her ne kadar çok samimi olsa da,hayatının merkezine evliliği,çoluk çocuğu koyduğu için beni son derece baymıştır.
blog aleminin açık sözlü, kendisi dahil herkese giydiren, karmaşık aşk hayatıyla her daim merak edilen, şimdilerde pekmezden sonra erik adını taktığı sevgilisiyle mutlu olan zaat-ı muhteremdir. blog aleminin celebritysidir.
Çinli bir restorant sahibinin kızı Pucca'nın, Çin hanedanı soyundan gelen ninja Garu'yu yeri geldiğinde cazibesiyle, yeri geldiğinde dövüş sanatlarındaki ustalığıyla baştan çıkarmaya çalışmasını anlatan eğlenceli, komik ve aşka dair bir çizgi filmdir.
yumuk ve çizgi şeklinde gözler , u şeklinde bir ağız , kafada 2 adet topuz , yuvarlak uzuvlar , kırmızı yanaklar , kırmızı ceket , siyah pantolon , maki kadar bir boy , tam bir japon...
aman tanrım!!!
dağlara taşlara!!!
evlerden ırak!!!
dün gece resmini öptüm de yattım...
oehh ulan oeh!
-yasal uyarı-
burada yazılanlar tamamen çizgi kahramanla ilgili olup , bahsi geçen yazar arkadaşı tanımam etmem.
yine sevimliymiş bu pucca denen mahlukat'ı şerif diyerekten yasal uyarıma son veririm...