blog sayfasına aşagıdaki adresten ulaşabilirsiniz. ilgi çekici bir tarzı var, bir kerecik okuyun derim. sarmazsa bırakırsınız.
passiflora-rapunzel.blogspot.com
su anda kitabını okudugum yazardır.okudukca gülüyo ve yaptıgı erkek analizlerinde lan bu benım sevgilimden bahsedıyo dıyorum. "kitabı bilerek az az okuyorum ki hemen bitmesin" falan triplerindeyim.
kafayı erkeklerle yemiş zeka seviyesi -1 ile 0 arasında gidip gelen kadın. parayı bulmuş twitterında via ipad falan yazıyor, gerçekten bir şeyler yazmaya çalışanları da köreltmekle geçiriyormuş boş zamanlarını hahaha kıyamaaam :( bunu okuyup arkadaşı olmaya çalışanlar var onlar ultra salak.
+ @PuCCa aaa pukkaaaa çok güzel yazıyorsun gerçekten bizim profesör ders anlatıyo sıranın altından seni okuyorum *
- @converseligelinlik tesekkur ederim canim bir gun benimle takil da barlardan erkek kaldirip seviselim ahahahah -via ipad
umarım converseligelinlik diye bir twitter hesabı yoktur, uydurdum çünkü
mal hatunun tekidir kendisi, kamera önüne çıkamıyor olması ise başka bir mallık, ismi de sır kendisinin. sızan fotolardan gördüğümüz kendisinin epey çirkin olduğu.
-ben şöyle sikiştim böyle sikiştim, şöyle küfürlü konuşurum, böyle küfürlü konuşurum diye yazayım ama yüzüm hiç görünmesin.
+bu surata kim baksın lan?
-am sik göt.
+yarın gel başla. babasından korkuyor deriz.
bilgisayarımı açtığımda her gün aksatmadan baktığım twitter sayfalarından biri puccanın ve bir de bacısı zodyaklının sayfası . twitter hesabım olmamasına rağmen ikisini takip etmek hoşuma gidiyor. her ikisinin de güzel tespitleri ve dağarcığıma kazandırdıkları güzel küfürleri var. okuyup gülüp geçeceksin. beğenmeyen okumaz okuyanı umursamaz. bu kadar basit.
Kitabını yarım günde okuyup bitirdiğim, o müthiş edebi bilgisi ile dalga geçtiğim, gözlerini pek güzel sanan ama pek de bişeye benzemeyen şahsın takma ismi.
sloganını büyük aptalın küçük dünyası olarak değiştirse ne iyi olur dediğim işe yaramaz.
yazdıkları, mahalledeki basma etekli kadınların kapı önünde yaptığı dedikodulardan bir adım önde değildir. belki geridedir bile. blog takipçi sayısına, ulu sözlükteki yorumlara bakan da sanır ki matah şeyler yazıyor.
dili berbattır, bayağıdır. küfürsüz cümle kuramayacağını düşündüğüm kişidir. yazdıkları fazlasıyla zorlamadır. hayal gücü vasatın altındadır. erkek - vermek - almak üçlüsünün dışına çıkamayacak kadar hem de.
baskıdan baskıya koşan bir müsvedde yığını mevcuttur, yirmi liradır. parayı basan ve kitap okuduğunu sanıp sevindirik olan insan sayısı azımsanamayacak kadar fazladır.
parasını da geçtim, zihnini de mi önemsemiyorsun arkadaşım sen?
önemsemiyorsun farkındayım. önemseme senin çöplüğün sonuçta ama, sosyal paylaşım sitelerine son dakika gelişmesi olarak: ''ayyyy iki günde bitti valla. çok seviyorum seni hatuuun, çok cesursun yeeea, çılgınsın yanee'' yazman çok vahim. Lütfen sen de bunu fark et ve dur artık.
cem yılmaz'ın, hikâyesini beğendiği ve filmini çekeceği söylentisi olayın en garip tarafıdır. yapma be abi dedirtir insana.
işbu kişinin canlı yayın hadisesi de gülünçtür. yazmayı bilmediği gibi konuşmayı bilmediğini de göstermiştir. on dakika boyunca sesi duyulan pucca, cümlelerini: ''ııı...'', ''yaa...'', ''haniie...'', ''falan filan...'', ''bilmem ne...'' lerle başlatıp, öyle bitirmiştir. altından don alınmasından bahsetmiştir, eski sevgilisinin evliliğinin iyi kapak oluşundan bahsetmiştir. 26 yaşında olup, birikimin böylesi.*
canlı yayına çıkmışsın lan. bari orada ciddi ol biraz değil mi? ama yok. doğal ya imajı, samimi ya. bozmak istemez. neyse o pucca.*
ne olduğunu biliyor olması takdirimi kazanmıştır fakat. ''babam bilim teknik okuyan bi' insan'' demiştir. tansaş kapısında kameralar hayal edeceğine, oturup sen de yararlansaydın keşke dediğimdir.
velhasıl, tipik türk kadınıdır. sevenleriyle aynıdır.
köşeyi döndürenlere selam eder, pucca'nın ajansına bir fincan kahveye gitmelerini ve ciciş ciciş eğlenmelerini dilerim.
dünyanın çivisinin çıktığına ikna eden bir "şey". küfür etmek, geçmişte de olsa çok sevdiğin birinin ayıplarını, sırlarını ortaya saçmak, nefret kültürünü matah bir şey gibi sunmak bu kadar mı taraftar toplayabilir! bomboş saçma sapan ipe sapa gelmez günlük hayat zırvaları bu kadar mı değerli görülebilir! yazıklar olsun. rastgeldikçe canımı sıkan yaşam formu. bu bir zihniyet aslında. yüzünün görünmemesi de isabet. bu bir kavram. bu kavrama savaş açıyorum ben. hiçbir şeyin çok bir şey gibi kıymetlenmesine.
pucca oldugunu babasının bile bilmedigi yazardır. erkeklerin pek de hoşlanmayacagı ama dogru olan sözler yazan esrarengiz kişilik. üslubuma yakın hissettiğim, aynı yollardan geçtigimizi tahmin ettigim yazardır. imza gününde bile yüzünü göstermemiştir. norma adında bir ajansı vardır. blog, twitter ve tumblrında sürekli online'dır.
Bir arkadaşım bu kızla ilgili 'lan bende de öyle bir tip olsa karton tutardım yüzüme tabi.' dediği hatun yazar kişisi.Facebook'ta günaşırı ilişki değiştiren kızların altına yorum atan kızların elif şafak'tan sonraki ikinci gözdesi.hepsi bu kadar.
durduk yere paranın amına koymak ya da allah'ın yürü ya kulum demesi böyle bir şey sanırım.
sen tut, eski sevgiline sövmek için blog aç, sonra o blog türkiye'nin en çok okunan blog'u olsun, sonra cem mumcu gelsin "gel sana bi kitap yapalım desin" kitabını da çıkar, ohhh. milliyet'te köşeyazarı da oldun bu arada zaten. bir de üstüne kendi reklam ajansını kur, bok gibi giden hayatın bir anda değişsin. sonra yetmesin, üstüne bir de cem yılmaz gelsin kitabına film çeksin. cem yılmaz lan bu, boru mu? oha.
bir linke tıkladım. facebook'ta paylaşılmış bir videonun linki. trt'de sosyal medya diye bir program. altta "internet fenomeni puccaa skype bağlantısı" yazıyor. sunucu bir şeyler vızıldıyor: yakından tanıyorsunuz...bla bla...bloğuyla ve kitabıyla fenomen (phenomenon? bak sen!) haline geldi...bla bla... orda mısın puka?... ve mıymıy bir ses tonu ile tiki dili ve edebiyatı türkçesinden ilginç telaffuz örnekleri vermeye başlıyor bir genç kadın. buraya kadar hiçbir şeyden habersiz videoyu izlerken o kokuşmuş sözleri duyup o sözler karşısında program sunucusunun tepkisizliğine şahit olunca kan beynime sıçrıyor. resmen apaçık bariz şekilde internet fenomeni olduğu iddia edilen bir organizma "ben bir blog açtım orada eski sevgilime eşcinsel iftirası attım sonra da pişman oldum (bak bam teli burası ->) dava açar falan diye." diyor. ve bu sırada trt sunucusu ya da spikeri, her ne sikimse, pişmiş kelle gibi sırıtmakta.
olayları zincirleme olarak sıralarsak:
kadın kendi ağzıyla alenen diyor ki
1. eski sevgilim için eşcinsel dedim
2. pişman oldum (burada insan ya olabilir kızgınlıkla yapmıştır filan diye empati moduna geçecek oluyorsunuz tam ama...)
3. "dava filan açar" diye
bana bu kadarı yetti arkadaşlar. hiç olayın perde arkasını araştırmaya gerek yok. biri kendi ağzıyla bunları söylüyorsa silah zoru yoksa ben ondan insan, şahıs, kişi diye bahsetmem o benim için bir tenya bir bağısak kurdu bir bok böceği neyse odur. daha aşağıdır da kendime söylemeye müsade edebileceğim bunlar.
bana bu kokuşmuşluğun nereye doğru gittiğini anlatmaya yetti bu video. size hayırlı tivitlemeler. güzel bloglamalar ve feysbuklamalar. varın kendi bokunuzda boğulun. asla size erdemi, iyiyi güzeli anlatma hatasına düşmem. ben sadece kurtarabilirsem kendimi kurtarmayı düşünüyorum. bu gördüğüm sadece küçük bir olay. dünyanın her yeri bu ve bundan daha beter pisliklerle dolu. elimde değil. hala midem çürümüşe ve bozulmuşa alışmamış. kusura bakmayın biraz çıkardım buraya.
pucca denen pucca basmadan yolumuza gitmek gerek aslında çünkü basarsan yayılır doğası gereği ve yapışır. ama dedim ya midem...
10 lafından 10'u "erkek", "eski sevgili", "bir erkeğin vücudu", "erkek ziki", "erkekler" içeren popüler ve tuhaf bir insandır. ortalama türk kadınları tarafından çok beğenildiğini ve örnek alındığını tahmin ediyorum.
gayet sakil bir yazı ve konuşma dili var. bu kadar "fenomen" olan birisi için fazlaca basit, fazlaca niteliksiz konuşuyor. konuştuğu konular günlük hayattan, günlük insanlarla yaşanna, ancak çok fazla dile getirilmeyen, genellikle karşı cinsle ilgili şeyler. bu şeylerin içinde genellikle erkeklerle ilgili erotizm barındıran veya implike eden şeyler olduğundan, ilgi çekmesi kolay oluyor. kadınların sürekli olarak ataerkil baskı altında yaşadıkları toplumumuzda kendisi de ataerkil bir baskı altında yaşayan, ancak bu kadar ve bu nitelikte dışavurum yapabilen bir "fenomen" 'in ilgi çekmesi çok da zor olmuyor.
skype ile konuk olduğu bir sosyal medya programını izleyecek oldum. aman tanrım..
ben sakil konuşmalara (buna tiki jargonu da dahil) zor tahammül eden biriyim. o yüzden 10 dakikalık videoyu izlerken, tahammül etme konusunda kendimi zorladım, kendimi sıktım. çaba gösterdim dinlemek için. o kadar gıcık kaptım ki.. niyetim bu "fenomen" abla nasıl konuşuyor, nelerden bahsediyor dinlemekti. yazıları bu kadar niteliksiz, bakalım konuşmaları nasıl diye merak ettim. lakin 3. dakikanın ortalarına kadar dayanabildim.
her cümlede en az 2-3 kez "falan", "falan-filan".. lar, kurduğu cümleleri bitirememek, bu kadar ünlü olan bir kişinin şaşırtıcı şekilde lise 2'ye giden bir kızın bir arkadaşının dedikodusunu yaparken icra ettiği konuşmanın kalitesinden ileri gitmeyen bir konuşma.. bu muydu lan?
blog, kitap, twitter, fuar vs. bütün bu işleri babacığından gizli yapıyor olması (veya kendini bu kisve altında pazarlaması) da ataerkil baskı altında sürdürülen yaşam bakımından bıyıklı kızlarımızı pucca'yla empati kurup ona bağlanmalarını sağlayan en önemli etkenlerden birisi.
facebook'ta sürekli "beni terkettin ama şimdi daha güçlüyüm", "ben senden süperim", "ben taş gibiyim kimseyi şeyime takmıyorum", "hiçbişeyi sallamıyorum gerektiğince değer veriyorum", "olmazsa zorlamıyorum" tadında kompleksli ruhları tatmin edici quotelar paylaşan bıyıklı türk kızlarından ilgi ve saygı görmesi çok doğal. ne kadar sakil, aklı fikri maskülen şeyler olsa da ve kitap fuarında perde arkasından seksi şovlar yapıp yüzünü göstermeden kitap imzalasa da, "yaşar kemal kimdir" desen muhtemelen yaşar kemal'in yatakta nasıl olduğunu anlatacak biri olsa da, malesef bir ikoncan olma yolunda ilerliyor. sanırım bıyıklı kızlarımız basit pucca'da kendilerini buluyorlar.
pucca örnek oluyor, "pucca bana çok benziyor", "ne güzel de konuşuyor", "hay ağzından bal damlıyor", "benim hayatımda da öyle bi şerefsiz var.." gibi noktalardan hatunları yakalıyor.
bir yandan kızlara örnek olurken bir yandan twitpic karelerinde bacaklarını, efendim topuklu ayakkabılarını, bilmem nerelerini yüzünü göstermeden açarak erotizm de yapıyor. yukarıda ikinci paragrafta bahsettiğim erotizmin yanına bu da eklenince, "pucca" dendiğinde kişinin aklına sürekli erotik ipuçlarının gelmesi, kendisine ilgiyi artırıyor.
aklı, fikri ve zikri erkek şeyleri olan ve erkeklerin zikleri hakkında kurduğu cesur cümleler ile prim yapan bir kadının türk kızları arasında bu kadar saygı görmesi, kızlarımızın içler acısı hallerini ve aslında ne kadar da salak olduklarını gösteriyor. ve böyle giderse etrafımız pucca dolacak gibi.
beklenen ayarı kendisine author vermiştir. hakkında bu kadar konuşulması bizim için vakit kaybı, onun için ise "reklam olsun çamurdan olsun"dan öte değildir.
madem zahmet edip de iki kelam etmişim şurda; şunu da söylemeden geçemicem: