bu kadar konuşulunca yazılarından birini okudum. eski sevgililerden kıskanmak, iş yerindeki/okulda dişilerden kıskanmak ve hatta anneyi de boşver sadece benimle ilgilen, benimle seviştiğin için bu haklara sahipim minvalinde sike sürülmeyecek bir şey okudum. iki de kitabı varmış. imza günü bile yapmış. bir baba şairin bir şiirini ezbere bilmeyen, hayatında ele gelir bir kitap okumamış, varsa yoksa kim kiminle yattının peşinde ömür çürüten kızlar toplanmışlar.
bi zamanlar, birinin kendi fotoğrafını yayınlamasına deli gibi sinirlenip; "bıdı bıdı bıdı.. o kız ben değilim! hem ben o fotoğraftaki kızdan bile çirkinim!" diye tweet girmişliği vardır. "ıyyy çok çirkin" gibi tweetlere cevaben bu tweeti girdiğini düşünüyorum. sonra kendi kendime demiştim, "yazık lan, kız kendini göstermek istemiyo işte, neden üstüne gidiyolar?" diye sorgulamıştım.
aa sonra, hazır bu kadar şan şöhret sahibi de olmuşken dur ben bi kendimi göstereyim dedi sanırım. birden bire fotoğraflarını yayınlamaya başladı. e ne oldu pucca? daha birkaç ay öncesinde demediğin laf kalmamıştı?
ayrıca "o kız ben değiliiim, ben o kızdan bile çirkinim!" diye bağırmıştın. her şey planlı mıydı? "ben o kızdan bile çirkinim" derken beklentileri düşürmeye çalışıp, beğenilmek mi istedin? hem gayet de o yayınlanan da senmişsin. madem yüzünü gösterecektin, ne gerek var böyle basit yalanlara?
insanlar kıçlarından ter akıtarak çalışıp ayda 1000 lira kazanırken, böyleleri paraya para demiyo ya uyuz oluyorum.
psikopat gibi söven hatun, blog yazmış, milletle nasıl yattığını kitaplaştırmış, twitter ünlüsü. sike sürülecek bir tane twit yok ama burası türkiye yapacak bir şey de yok.
popüler kültürün en son meyvesi. şu anda sosyal medya diye bir programda kendisinin telefonla bağlandığı bir bölümü izliyorum. verdiği cevaplar, sorulan sorular falan. bir de "edebiyat" deniyor. hay amına koyim ya. edebiyat nerelere kadar geldi usta. çok zoruma gidiyor benim. edebiyat diyorlar ya. ağlıycam amk sinirden.
--spoiler--
eski sevgilim de evlenince bana daha iyi kapak oldu tabii
--spoiler--
kendisi bir yazar. bir yazar bu cümleyi kurabiliyor. "kapak oldu." 3-C'den Pucca. arkadaş bu ülke nereye gidiyor. nerelere gidiyor. ne yapıyorsunuz. neler yaptırıyorsunuz bunlara. 3 sene sonra kim hatırlar? bence çok kişi hatırlar. bu halk salak oldukça, böyle şeyler pompalayan çok olur. hayatımda gördüğüm en sığ hatun.
durduk yere paranın amına koymak ya da allah'ın yürü ya kulum demesi böyle bir şey sanırım.
sen tut, eski sevgiline sövmek için blog aç, sonra o blog türkiye'nin en çok okunan blog'u olsun, sonra cem mumcu gelsin "gel sana bi kitap yapalım desin" kitabını da çıkar, ohhh. milliyet'te köşeyazarı da oldun bu arada zaten. bir de üstüne kendi reklam ajansını kur, bok gibi giden hayatın bir anda değişsin. sonra yetmesin, üstüne bir de cem yılmaz gelsin kitabına film çeksin. cem yılmaz lan bu, boru mu? oha.
Geçen buna birisi twit atmış: yazdığınız kitaplar sayesinde edebiyatımızda bir hareketlenme oldu gibilerinden. O an anladım ki Türkiye'de edebiyat gerçekten bitmiş. Pucca, angutyus ve benzeri canlıların yazdığı kitapları "dizüstü edebiyat serisi" adı altında yayınlayan okuyanus yayınlarını da buradan kutluyorum. Bravo size bravo!
tanım: Tanımlanamayan cisim. tanım bile bulamadım amk.
aslında insanlar için bir hayal kırıklığı olmuş yazar.
anlattıklarındaki özgüvenin kimyasında çoğu zaman sen neymişsin be abla algısı vardı çünkü.
hee ben en başından beri vasat bir kadın olduğunu tahmin ediyordum.
nitekim cidden taş gibi olup yazmaya, çizmeye kafası basan kadın yok gibi bir şeydir.
ama ben bulsam evlenirim mesela.
gelgelelim yazmak biraz sıkıntılı bünyenin işidir.
ve güzel kadınlar sıkıntıdan hoşlanmazlar. çantalar, ayakkabılar ve arabalardan arta kalan vakitlerinde sevişirler zaten.
ben bu hanfendiye çirkin diye çemkiren insanların kısaca mal olduğunu düşünüyorum.
yazdığı çizdiği ne olursa olsun bir insanı, hele de güzelliğini satmaya çalışmadıkça, ama sen çok çirkinsiiin:( diye yargılamak gerizekalılıktır.
pucca'nın da bu tavırda takılan insanları pek umursayacağını zannetmiyorum.
amazon kadını triplerine giren hatunlardan hiç hoşlanmadım, hayatım boyunca abaza kalmam gerekecek olsa da hoşlanmazdım zaten.
o yüzden benim ilgimi çekecek bir ekolün temsilcisi değil.
gelgelelim fiziğiyle ilgili karalamalar bence yanlış. her ne olursa olsun bir hanfendiye bu tarz ithamda bulunmanın ben hiçbir erkeğe yakışmayacağını düşünüyorum.
diğer çizgi filmlerden kolaylıkla sıyrılan, bir ruhu olan çizgi film karakteri. pucca adlı 7 nisan doğumlu, 10 yaşındaki kız, tam 1 çin hatunudur. erkekleri 1. sınıf insan olarak görür, kendi ezikliğini bilir, erkekleri baş tacı eder. pucca'nın garu adında, 2 aralık'ta doğan, 12 yaşında bir sevgilisi vardır. garu da tam bir çin erkeğidir. kendisini kadınlardan üstün görür, pucca'ya yüz vermez. ama pucca onun peşini bırakır mı? kocaman bir hayır. garu kaçar, pucca kovalar, pucca yakalar ve garu bu sevgi gösterisinden her defasında nefret eder. *