msn deki sohbetlerimizde Sanskritçe (#2770132) iletilerimle başa çıkabilen ve bu entry gördükten sonra pis pis sırıtıp hah aferin 1000. entry bana olmuş deyip keyiflendikten sonra kahvede "argadaşlaaa çaylaaa benden" diyecek olan yazar.
Gel gelelim ben bunun ilkokuldaki halini de bilirim. Böyle gözlüklü tiynetsiz bi tipti. Teneffüslerde biz "puandorg koş top oynıcaz" derdik herif kolunun altına dinozorusu alır "yok ben kafakoparanusun ateşikusun özelliklerini ezberlicem" der sınıftan dışarı çıkmazdı ezik.
lisede de ömrümü yedi. Her akşam aramalar, yalvarmalar, ağlamalar what if diye. numaramı değiştirdim bunun yüzünden. Ama yılmadı şerefsiz. Grubu vardi bi de ama zannımca tek davuldan oluşuyodu ya da ses bize öyle geliyodu - tamam be sen de çalıyomuşun baya baya. havalı gitaristim gotiğim coolumlar falan işte lisede. Üniversiteye gitti az teknik öğrenip kardan kameraman yaptı * Siparişim var darth vader ı da yapacaksın evet. Fotosunu da isterim.
inançları sözlük içerisinde hiçbir insanı ilgilendirmeyecek olan yazardir. lakin terbiyenin de bir sınırı vardir.
"ahahaa bak kutsalla daşşak geçtim ve hala çarpılmadım" dusturu ile bir yere varılamayacagını ögrenmesi gerekir öncelikle bir insanın. çünkü bu mantıkla hareket eden insanla tartışmak ve kavga etmek günümüz şartlarında çok olasıdır.
inanan fakat genel geçer kutsalları gerçekten kutsal olması gerekenler mi diye sorgulayan, islama farklı bir boyutta bakan, dinin gösterişten uzak olması gerektiğini savunan, din üzerinden siyaset yapılmasından nefret eden, türban vb. şeyleri dini bir sembol haline getirenlerden tiksinen, sanki allah kaybolmuş peygamber toz olmuş gibi sağda solda allah allah diye bağıranlara sinir olan, insanların tüm dinsel öğelere gereksiz derecede kutsallık kazandırmasına anlam veremeyen, diğer yazarlarla kavga etmekten de zerre hoşlanmayan yazar.
bana dimbirek diye hitab eden, sıcak kanlı yazardır. öyle ki 100 metre öteden koşmaya başlar. sahip olduğu hız ve ivme ile nasıl duracağı konusunda tereddütlerim vardır. lakin ya fizikten çok anlamıyor ya da fren sistemlerine güveniyor. ne diyelim deneyip görmek lazım. *
edit: son 10 metresinde uzun atlama yapılacakmış o nedenle kahramanımız fren sistemlerine değil sıçrayıçına güveniyormuş.
