bugün puşi takanlar, yarın bütün esmerler göz altına alınmalıdır. bu soğuk havalarda kazakla gezin kaba montlardan kaçının, birileri gelip ayı olduğunuzu iddia ederek sizi hayvanat bahçesine tıkabilir.
-"vardır elbet bir bildikleri oğlum, bizi niye almıyorlar lan" dedi dallamanın biri.
bir kafede oturuyorduk o esnada. o kadar sinirlenmiştim ki, bir insan nasıl cinnet geçirir anlayabiliyordum.
Tam ağzının payını verecektim ki...
içeri polis girdi, "kimlik kontrolü" dedi.
pişkin pişkin söze girdi bizimki;
"tabi tabi bakın elbet, bak bütün zibidileri topluyorsunuz, helal olsun" dedi.
polis; "çok konuşma da kimliğini ver" dedi.
verdi kimliğini bizimki,
polis; baktıı baktıı... -bizimle karakola geliyorsun!
-"neden?" diye sordu bizimki
-karakolda öğrenirsin dedi polis memuru
-direndi, "ne suç işledim ben bıraksanıza!!" diye haykırdı.
-"derdini karakolda anlatırsın, zorluk çıkartma" dedi polis memuru.
14 aydır içeride..
suçu: üniversitede gösteri yapılan yerin yakınından geçmiş.
ha; derseniz ki haketti mi? suçsuz yere hapiste olan öğrencilerden daha çok hakettiği kesin.
içeri alınan zibidinin puşiden değil; bombadan içeri alındığını anlatan gerekçeli mahkeme kararının bağlantısı aşağıda. ama her fırsatta türk devletine iftira atmayı bir şeref sanan şerefsizler yine de bir sikim anlamayacaktır.
puşi taktığı için değil, terör örgütü üyesi olmakla suçlanan ve tutuklanan öğrencidir. bak şimdi benim araştırma yapmadan ortalığı infiale verip, kamuoyunun bilgisizliğinden yararlanmayı ve bunun arkasına pusmayı şiar edinmiş arkadaşım dinle;
bahsi geçen kişi poşu taktığı için tutuklanmamıştır, kendisi terör örgütü sempatizanlarının yaptığı bir eylemde çevredeki bina ve araçlara molotof kokteyli atmaktan tutuklanmıştır.. hani su 17 yaşındaki serapın diri diri yanmasını sağlayan, hani o polise, askere en haince yapılan saldırılarda bulunması kolay oldugu için her terör semaptizanının vandalistlik için kullandığı ateş topu, bildin mi? ayrıca bu temiz yüzlü, vatanınına ve milletine saygılı üniversite öğrencisinin terör örgütü üyeleriyle olan bağlantısı kesin delillerle ispatlanmış. cihan kırmızıgül'ün cep telefonunda 1 Ocak 2010 ve 21 Şubat 2010 tarihleri arasında görüştüğü kişilerin bazılarının terör örgütü üyesi olduğunu da mahkemece belirlenmiş durumda. hatta mahkemenin kararında zaten poşu taktığı için ceza verilmiştir gibi bir ibare geçmesi söz konusu bile değildir. ama bu romantik ifadeyi kullanmak ve terör örgütüne destek veren bu kişiyi temize çıkarmak, arkasına kamuoyu desteği almaya çalışan bazı çevreler bu olayı böyle lanse ettirdiler. poşu sadece teşhis edilmesini kolaylaştırmıştır. yani olayın tanıkları molotof kokteyli atan kişi poşu takıyordu şeklinde ifade vermişler ve yapılan incelemelerde bunun cihan kırmızıgül olduğu tespit edilmiş. al bak buda ağır ceza mahkemesinin kararındaki ifade:
'Sanığın 20 Şubat 2010'da örgüt adına yüzünü olay esnasında puşi tabir edilen bez ile kapatmak suretiyle yasadışı eyleme katılarak bir markete, önündeki kaldırıma ve yola içinde bulunduğu grupla birlikte molotof kokteyli attığı, olay sonrasında kaçmaya çalışırken yakalandığı anlaşılmıştır'
bak benim iyi niyetli arkadaşım, istersen gel beraber mahkemenin hangi suçtan kaç yıl ceza verdiğine ve normalde yasalarda suç olmadığı halde ceza verilen bir madde varmıymış bakalım;
Kamu görevlisine muhalefetten CMK 233/2-a maddesinde beraatına.
Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardımcı olmaktan 7 yıl 6 ay, indirimle 6 yıl 3 ay hapsine.
Molotof kokteyli atmaktan 5 yıl, indirimiyle 4 yıl 2 ay hapsine.
Mala zarar verme sucundan 12 ay hapsine, indirimle 10 ay infaz edilmesine.
yani cihan kırmızıgül denen adam terör örgütü üyelerince desteklenen bir gösteriye katılmış, kalabalığın içerisinde kamufle olacağı düşüncesiyle daha önceden cep telefonuyla da görüştüğü terör örgütü üyelerinden temin ettiiği molotof kokteyli ile etrafa zarar vermiş ve daha sonrasında taktığı poşu sayesinde teşhis edilmiş. akabinde her suçlu gibi cezasını çekmesi için gözaltına alınıp, dava süreci başlamıştır. olay bundan ibaret. yani kimse bu çocuğa sen poşu takıyosun o yüzden suçlusun dememiş. Medya, Kırmızıgülün taktığı poşu ile teşhis edilmesinden yola çıkarak davayı 'poşu davası' olarak isimlendirmiş ve araştırmaktan aciz, gaza gelmeye meğilli bazı çevreler de Kırmızıgül'ün poşu taktığı için yakalandığı minvalinde yorumlar yapmıştır. görülen o ki başarılı da olunmuş, böyle devam edin.
