psychedelic

    5.
  1. ruhun aydınlığa ulaşması. kendini kaybetmek ve tekrar bulmak.
    3 ...
  2. 10.
  3. sesleri koklayıp renklere dokunmaktır.
    2 ...
  4. 3.
  5. 1960lı yıllarda kullanılan bir çeşit uyuşturucu. şu anda çogu antidepresanın içindede mevcuttur. halüsinasyon yaratması mümkündür.
    3 ...
  6. 1.
  7. 9.
  8. hayal gördürür. evet, yazar olanından bahsediyorum.
    1 ...
  9. 6.
  10. 69 kuşağının genelinin içinde bulunduğu durum. o kadar samimi yaşayıp güzel hissetmişlerdir ki bunu hareketleri hala dünyada milyonlarca insan tarafından kabul görmektedir.
    1 ...
  11. 4.
  12. ingilizce, duyguları kamçılayan.
    1 ...
  13. 7.
  14. içinde bulunulduğu vakit bir daha çıkmak istenmeyen haldir. zaman yavaşlar, hızlanır hatta durdurulur bile. o an için hiç bir maddi mevzuhatin kıymeti yoktur sadece düşünülür, sorgulanır ve edinilebilen tüm bilgi edinilir. arka fonda infected yahut d.i.m varsa ve salonunuzda ben gibi bir adet flaşör de mevcutsa hiç bir şey artık eskisi gibi değildir.
    0 ...
  15. 8.
  16. kısaca anlamı hayal gördürendir.
    0 ...
  17. 11.
  18. sadece uyuşturucuya indirgenmiş anlayıştır.
    kişiyi olabildiğince etkileyebilir ve hatta bambaşka alemlere sokabilir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük