dost canlısı olan şahane bi yazardır kendisi. özgürlüğü benimseyen kişiliği ile beğenimi kazanmıştır. adaleti savunan demokratik bir hayat felsefesine sahip. yarınlarımıza umutla ve güvenle bakabilmemizi sağlıyor bu idealist kardeşimiz. laik devlet anlayışının en büyük savunucusu olduğundan şüphem yok.
tanımam etmem yazarı. tesadüfen gördüm, doğum günü çoocuğuymuş. oldum olası, ki ben olalı çok oldu, doğum günü kutlamalarından nefret etmekle birlikte neden kutlandığını da çözememişimdir. insan azap çekmeye başladığı günü neden kutlar ki?
latifedir efenim. bundan sonraki yaşamında (bkz: mutlu ol bu bir emirdir) diyorum.
edit efenim edit: geçen ay bugün olan doğum günü; benim bu ayın aynı günü nick altına bakmamla akabinde bakar körlüğüm ve rakım şalgamım birleşince artık haziran değil temmuz olmuştur.
o kadar uğraştım ilk defa bir doğum günü kutladım ki onu da yüzüme gözüme bulaştırdım. silemem evladım. değişen burç sorununu zodyakla hallet.
En ufak anın bile tadı çıkarılmalı...
Ara sıra, denk gelirse deniz kenarında simit, çay keyfi tadılmalı...
Yıllardır aranmayan kim varsa düşünülüp, bir anda aranmalı...
Bir çocuğun kolayca bulabileceği yerlere bozuk paralar bırakılmalı...
Sabah uykusu uzatılmalı bazen, yataktan hiç çıkmamalı...
Küçük notlar yazmalı zamanın eskitemediği...
Saklamalı sonra, hüzün olsun diye değil, anı olsun diye...
Durmalı şöyle bir...
Neler geride kaldı, neler gelecek...
Düşünmeli...
Sonra koşmalı; iyiye, güzele doğru...
Kolay küsmemeli...
Merhametli olmalı...
Umursamamalı tüm bu yazılanları belki...
Doğum günü kutlu olmalı...
Olsun!..
bu yazıya baslamadan biliyordum aslında onu anlatmanın kelimelerle olamıyacagını ama sansımı denemek istedim sadece. kendine has ozellikleri var, senden benden ayrı olmasını saglıyan meziyetler bunlar.*boyle otur karsına, sohbet et. geceler sabaha donsun yetmedi lan diye soylen ve bi 24 saat daha iste. herseyden konusabilirsin, ama herseyden(!) oyle boyle değil yani. bi de o kadar samimi ve sevgi dolu anlatamam. hadi dinlemeyi bırak diyelim otur sadece jest ve mimiklerini izle, o derece yani. cok fazla konusup kafa acmaya gerek yok aslında ama son bişey *
sabrivurduvetac ile yakın zamanda görüşecek olan, headacheda ile görüşmeyi de iple çeken yazardır.badem alerjisi mevcuttur.içinde patlayan sıkıntısı vardır.
yer : eskişehir
psö gene erkek reyonlarında tisort ararken parlement mavisi müthis bir tisorte rastlar.tisortu giymesi ve kahkahayı basması bir olur.zira tisortun yaptığı omuz potluğu makyajsız lady gaga gibi kötüdür.tisortu uzule sıkıla bırakır.haftalar sonra tam hoşlandığı çocukla tanışacakken ne görsün,tisort cocugun uzerinde!erkek kişi ergenin teki çıkmayaydı,yıllar sonra pot yapmayanını,azcık solmuşunu üzerinde bulabilirdi tabi,ama o bir zavallı
abisinin yediği herzeleri sırf psö söyledi olmasın diye içinde tutan,her türlü atarı ve gideri özümseyen,annesinin abi-yandaş provakosyonlarına karşılık verip her haltı babasına anlatacak olan zavallı yazardır.
hep olmadık yerlerde karşılaştığım insandır kendileri, bi bakarsınız burger da tüm konsantrasyonunu hamburger üstünde toparlamıştır bi bakarsınız leman da içkisini yudumlarken hararetli bi şekilde bişeyler anlatıyordur birilerine. karşılaştığımız herseferde buluşma sözü verir ama her defasında da eker orası da ayrı...
finallerden kafayı sıyırmıs,allah kahretsin lan eve nasıl doncez moduna cok sevdigi kar yagısı sebebiyle bir gün önce girmis olan yazardır..ama onun superman i var,alır ucurur.evet.
taa eskişehirlerden iktisatla ilgili bilgilerini benimle paylaşabilen yazar. son aldığım duyumlara göre diyarbakır da ki mikro işletmesi patlama yapıp bölgedeki manav işletmeciliğin tekeli olmuştur. ağlamak hiç yakışmamaktadır kendisine. ağlatmamakta lazımdır ki, zira arkasında superman var...
yetti ulan yazarıdır. artık sinirlenen yazardır. kendini savunmaya kalkmayan ancak saçma salak bir entry yüzünden dalga geçilmeye çalışılan yazardır.
bu tür yazarlara bir mesgale bulacak olan yazardır.
(bkz: ukte)
efendim kendisini bizzat tanımakla gayet memnun ve mutlu olmuş olmamla birlikte, izlenimlerim sonunda gerçekten "mergup" biri olduğu kanaatine varmış olup, kendisinin izleniminin aksine vakit geçirmekle de gayet mesut oldum.
bugün biraz zıvanadan çıktığı için benimle iyi vakit geçirmesi önemliydi. içinde inkıta duran müspet ve keyifli tarafından etkilendiğimden, dinlerken ara ara hafif sırıttım; esbabı budur.
özellikle kendini tarif ederken çok güzel kelimler seçiyor, seviyorum o yanını.
edit: bana benziyo lan bu... radiohead, makarna, how i met your mother, sinema, kendini beğenmişlik... nerden çıktın başıma ya...*
barutyiyici ye ithafen;
sabahın bir köründe abişkosunu seminere gitmek üzere geçirmiş, yetinmemiş otopark parası vermek istemediği için pasosunu abisine feda etmiş, o saatten sonra uyuyamamış, biraz debelendikten sonra kalkmış, adı verilmek istenmeyen kızdırıcı unsur h.m ile telefonda yaptığı uzun görüşmelerden sonra h.m yi tarihi bir hatayla kahvaltıya davet etmiş, kapıda h.m ve hiç tanımadığı bir arkadaşla karşı karşıya kalmış, yine de olsun iyidir deyip keyfine bakmış, şahane kahvaltısını, çayını, televizyonunu, süper çek-yatını arkadaşıyla paylaşmış mal gibi yetinmemiş gel ödevi beraber şip-şak yapalım demiş, arkadaşlarını tüm misafirperverliğiyle ağırlamış zavallı yazardır.
şimdi neden mi zavallı? buraya kadar her şey normal tabi.. devamını abiciğine yemek koyduktan sonra anlatacak olan yazardır. *
h.m adlı arkadaşı tarafından sigortaları atıldı, h.m adlı arkadaşı ekmek bulamıyorsan pasta ye, tramvaya yetişemiyorsan koş edasıyla psödomaki'nin sahip olduğu ancak h.m nin el koyduğu genel işletme kitabını tramvayın güvenlik görevlisine bıraktı ve olay mahalinden elinde bir bavulla hızlı hızlı kaçarken görüldü..psödomaki olay yerine 5 dakika sonra geldiğinde tramvay görevlisi adınız ne bağyan? formundaydı, psodomaki kızdı, sinirlendi.. ancak yetişmesi gereken biri daha vardı.. (bkz: barutyiyici) yüzlerce insanın üzerinden atladı, yaşlı bir amcacığa dirsek attı ama üzülmedi çünkü burada ki amcaların hepsi birer terminatör idi, söz konusu tramvay olunca gazilere, hamile ve bebeklilere yer vermek bir yana, bahsi geçen kişileri cem garipoğlu edasıyla 3-5 parçaya bölebilirlerdi. psö, tramvaydan indiğinde hem küfür ediyor hem de atkısını düzeltmeye çalışıyordu bir baktı ki karşıda, orda bir yerde barutyiyici.. psödomaki barutyiyici dedi çok ters, psikopat bir gün bu dedi, psö anlattıda anlattı barutyiyicinin tek bir düşüncesi vardı o da kurtulmak..ancak baktı ki öyle bir alternatifi yok.. psödomaki açlıktan kıvranıyordu.. barutyiyici onu çok güzel bir yere götürdü.. psönün önüne gelen makarna, barutyiyici ha birde sabah ki kahvaltı günün nadide, güzel yanlarındandı. ancak bir engel daha vardı psönün sevgili abisi anahtarlarını yanına almamıştı ve hasta-yorgun du.. psö abiciğini bırakamazdı.. söylene söylene aynı anda da barutyiyici den özür dilemekten helak olmuş biçimde evin yolunu tuttu.. eve geldiğinde abisinden önce eve geldiği için mutluydu zira abisi gribinin sorumlusu olarak psödomaki yi gösteriyordu. bu çok ağırdı * .
sonuç : saat 19.01 psödomaki başına gelenleri barney stinson edasıyla sözlüğe yazdı.. belki de bloga yazmadığı için suçluluk hissetti.. yine de devam etti. abiciği ise şimdi grip ama keyifler iyi çünkü psödomaki sinirini abiciğinden değil h.m den çıkaracak.
not: h.m şu an nerede bilinmiyor, sevgilisi var, polis ve uzaklarda bir yerde iddia ederim ki aldatıyor * *