baltalar elimizde (Tam psikopat gençlik)
uzun ip belimizde (ipi napacan balta ve ip tam sapık katil aletleri)
biz gideriz ormana hey ormana (Gide gide ormana mı gidiyon, hem ailen seni nasıl gönderir oraya.Elinde balta ve ip, ormanda...Halla hallah.)
ağacın yanında (ağacın yanında ne?)
baltayı sağdan savur (Al işte şiddete eğilim, hem sonra doğa sevgisi de..veletler vurdu baltayı zavallı ağaca...)
bir de sol taraftan vur kuvvetle vur (Bak bak bide taktik veriyo çocuk şarkısı değil sanki ormanda dehşet filmi... )
köpek uçmak istemiş, bir gün kargaya gitmiş,
karga ona anlatmış bizimki de inanmış
tırmanmış koşa koşa balkonun kenarına,
açmış bacaklarını, dikmiş kulaklarını,
havlayıp birkaç kere, atmış kendini yere,
köpek ölmüş vah vah vah,
karga da gülmüş ha ha ha.**
Helvacıya gidelim biraz helva yiyelim,
Tanrı bize sağlık vermiş afiyetle yiyelim.
Helvacı helva şeker, lokum, helva...
Bu kadarını hatırlayabildim. ilkokul 2. sınıfta öğrendim ve 1 sene boyunca başka bişey söylemiştim.. Ara sıra hala söylerim ama aklıma gelmedi sözlükte.
Ögretmenim canım benim canım benim
Seni ben pek çok pek çok severim
Sen bir ana sen bir baba herşey oldun artık bana
okut!
ögret!
ve nihayet!
yurda yarar bir insan et
okut!
ögret!
ve nihayet!
.
.
.
Okul yolu düz gider
Çocuklar bayram eder
Öğretmenler olmasa
Emekler boşa gider
Okul yolu taş olur
Çalışkanlar baş olur(Halbuki genelde mal olurlar)
Tembel tembel gezenin
iki gözü yaş olur.(ne yaşı ya hayat onlara güzel kimsenin bir beklentisi yoktur onlardan)
söylenmekle bitmeyecek şarkılardır. yorulurduk, yön bulamazdık ama devam etmeye zorlanırdık;
bu benim önüm önüm önüm
bu benim arkam arkam arkam (eee sonra?)
bu benim sağım sağım sağım...
allahtan ortaokulda , lisede soyletmediler. bu önler, bu arkalar ne sonuçlara seyirci oludu...
birler ikiler üçler yaşasın türkler
dört beş altı amerika battı
yedi sekiz dokuz alman domuz
on onbir oniki italya tilki
onüç ondört onbeş ruslar kalleş
sonra da düşünüyoruz biz niye dünya vatandaşı olamadık diye?
bir de oyun oynarken ebenin bulunması için söylenen tekerlemeli şarkılar vardı...
örnek vermek gerekirse;
şimcik çocuklar bir eli yukarda bi eli aşağıda kalmak üzere ellerini birbirlerinin üzerine koyarak bir daire oluştururlar ve şu şarkıyı söylemeye başlarlar...hecelere göre sırayla birbirlerinin ellerine vururlar...
çatlak patlak yusyuvarlak
kremalı börek
sütlü çörek
çek dostum çek
arabanı yoldan çek
çek çek amaca
burnu kanca
al sa-na bir ta-ban-ca
tabancanın yarısı
osman beyin ka-rı-sı"
bu son satırda "karısı" kelimesinin son hecesinde hangi çocuğunun eline vurulduysa o çıkar..bu son iki kişi kalana kadar devam eder ve son kalan kişide ebe olurdu... *
birde böyle ellerini yumruk yaparak sırayla birbirinin eline yumru atarak oynanan bişi vardı... oda sanırsam şöyle bişi di...
"ingili mingili kokiki kokiki
yes mi no mu
nomini nomini
yes- mi no- mu? (tam burada son yumruğuna vurulmuş kişi bi cevap verirdi yes ya da no diye)
cevaba göre;
1)yes mi no
2)no mu yes "
denir ve son kez eline vurulan çocuğun bi eli inerdi.. bu böyle son yumruk kimde kaldıysa ona kadar devam eder ve yine bi bahtsız bedevi bulunurdu... **
bilinçaltımın derinliklerinden sırf iş olsun diye çıkarıyorum:
kırmızı balık gölde
kıvrıla kıvrıla yüzüyor
balıkçı hasan geliyor
oltasını atıyor
kırmızı balık dinle
sakın yemi yeme
balıkçı seni tutacak
sepetine atacak
-burdan sonrası hardcore-
kırmızı balık kaaaç kaç!
balıkçı hasan tuuut tut!
yareppim. bu ne aymazlıktır. bu ne nabza göre şerbet vermeciliktir. bu ne dönekliktir.
çocuk bütün içtenliğiyle daha az önce kırmızı balığın kaçmasını isterken nooldu da balıkçı hasan'ın tarafını tutar oldu. yapmayın, etmeyin. çocuk bu, büyüyecek. sonra bunu yazan gibi tüm çocukluğunu boş şeyler düşünerek geçirecek. geçirmesin. yazık, günah.
ordaa bir dağ var uzaktaaa o dağ bizim dağımızdır... gitmesekteeee... görmesekte.... o dağ bizim dağımızdır... *
ordaaa bir ev var uzaktaaaa.... o ev bizim evimizdiiiirrr... gitmesekte ... kalmasakta.... o eeeeevv bizim eeviiimizdiiiirrr... *
lal lal lal lal laaaaaağğğğğğğğ
lal lal lal lal laaaaaaağğğğğğğ
lal lal lal lal lal lal lal lal laaaaaaağğğğğğğğğ
orda....................................................... *
genellikle kız öğrenciler ağlardı bu şarkıda ayrıca ağlayan erkeklerde görmüşlüğüm vardır..hani neden ağladıklarını bilmiyorlar bende halen çözebilmiş değilim! ev ya da dağı kendilerinin sanıyorlarda göremedikleri gidemedikleri için moralleri mi bozuluyordu? yoksa ; şarkının vurgulu ve içli bir parça mı burkuyordu o minnacık yüreklerini halen bir cevap bulamıyorum. sınıfça psikopatlaşmıştık resmen..
Bir küçücük aslancık varmış
Kırlarda koşup, koşup oynarmış...
Şeklinde bir şarkı vardı. ilk okulda manyak sınıf öğretmenimiz her beden dersinde sınıfı halka edip bu şarkıyı söyletirdi. Bir sene boyu her hafta bunu yaptıktan sonra burdan o hocama sevgilerimi iletiyorum.