Arda kuralın yakalandığı hastalıktır olayları yorumlama yetisinin zayıflamasıdır kişi olaylara beklendiğinden çok farklı tepkiler verebilir hayal ve gerçeklik arasında köprü kurup bazen hayal ile gerçekliği ayırt edemeyebilir.
hayal ve gerçek arasındaki çizgiyi kontrolsüzce aşmak ve gerçek algısını zaman zaman kaybetmektir. psikonevroz da bir ayağınız çizginin solunda, diğeri ise sağındadır. bazen sola meyleder, bazen sağa meyledersiniz. tabi bu kontrolünüz dışında gerçekleşir, illa ki altında yatan bir neden, bir tetikleyici vardır fakat size sorulsa onun ne olduğunu söyleyemezsiniz. o çok derinlerde bir yerlerde yatar, arasıra da uyanır yaramazlık yapmak ister bir çocuk gibi.
psikonevroz un başınıza açacağı en kötü hadise yaşadığınızı sandığınız bazı zamanların tamamen hayal ürünü, sizin tarafınızdan kurgulanmış olması, hayal olduğunu düşündüklerinizin ise gerçekten yaşanmış olmaları. bazen bir yalan uydurur ve bir süre sonra kendinizi onun gerçekliği içinde yaşarken bulabilirsiniz. ancak çevrenizdeki normal insanlar sizi uyardığında farkedersiniz bir yalanın içinde yaşadığınızı ama bazen farketmemek konusunda bile ısrarcı olup çatışma yoluna gidebilirsiniz. velhasıl kötü bir durum. bana hep enter the matrix te neo nun elini aynaya uzattığı ve aynanın civa gibi bir hal aldığı o gerçekle tanışma anını hatırlatır. hangisi gerçek, hangisi yalan karıştırıyor insan zaman zaman.
doyuma ulaşmamış yada çok zayıf bir şekilde doyuma ulaşmış subjektif isteklerin bozduğu dengeyi, bireyin yetersiz ve başarısız bir şekilde düzeltme girişimidir.
psikojenik (ruhi menşeli) bir düşünme, değerlendirme bozukluğudur. genellikle anormal iç çatışmalar içerisindedirler. kişi bu anormalliklerin farkındadır ve hastalığını kabul eder. psikoz ise hallüsinasyon, illüzyonlar ve çeşitli hayaller kişinin şahsi dünyasını oluşturmuştur. hasta olduklarını kabul etmezler. bu nedenlerle nevroz hafif bir psikiyatrik hastalık olmakla beraber psikozların teşhisi ve tedavisi gereklidir.