ilkinde yaşadığım olayı (#27237781) anlatmıştım. babam kemiklerimi öyle bir kırmıştı ki, günlerce kendime gelememiştim. iyileşince yeni bir psikoloğa gideceksin, yoksa bu sefer seni sağ bırakmam demişti. ibnenin sesi hala kulaklarımda ..
eski performansıma geri dönmüştüm. odamda kurulmuş karşı komşunun kızını dikizlerken, annemin sesini duydum
- çabuk aşağı in gidiyoruz
- tamam sen git ben geliyorum
babam bu tavrımı beğenmemiş olacak ki, kapıyı bile tıklatmadan odama dalıp yakamdan tutup annemin yanına getirdi.
- ne yaparsan yap, bunu iyileştirmeden geri getirme!
- çocuk grip değil ki, ilacını bulup verelim
annem böyle söyleyince, göt gibi kaldı ibne.
bu sefer kliniğe değil, psikoloğun evine gittik. kapının önü kimsesiz ayakkabı cehennemi gibiydi, içerde bir sürü adam vardı. yan tarafta, kanepeye dolmuş muamelesi yapan teyzeleri görünce bi ürperti geldi.yanlardan taşanlar var, köşelerden sarkan teyzelere sahip çıkalım deyip hoş bir giriş yapmak istedim. bakışlardan anlaşılacağı üzere girişim, çıkışım kadar kolay olmayacaktı.
annem kalabalıktan tırsıp beni kolupdan çekiştirerek doktorun odasına soktu. annemin kulağına, bu doktordan çok tehşirci hocalara benziyor. fena üfleyecekler bize, hadi gidelim dedim. ama annem dinlemedi, doktora beni işaret etti. sanki muayeneye değil, cin çıkarmaya getirmiş gibi.
doktor beni alttan yukarı iyice süzdükten sonra, çekmeceden birkaç resim aldı
- burda ne görüyorsun?
- göt
- emin misin?
- tabi ki, ne gördüysem onu söyledim. anne bu herif bi bok bilmiyor
- evladım ayıp sus artık!
- hanımefendi bu daha önce karşılaşmadığımız bir vaka, daha çok testten geçirilip incelenmesi gerekiyor. şu an tam teşhis koymak imkansız.
- doktor bey ne yapalım o zaman?
- yarın kliniğime gelin, başka sorunuz var mı?
- güne kaç papel kazanıyon hacı abi?
- nasıl?
- adam başı ne alıyon diyorum. içerde en az 20 kişi var, öğlene kadar 500-600 indiriyorsundur cebe. çakal seni, giriş ücretsiz yazmışın bi de. çıkış ücreti bize kaçacağı için, girişi kaygan yapmışsınız. sevdim bu numarayı, ben lafları döşerken şekilden şekile girdi ibne.
annem hışımla beni odadan dışarı attı, doktorla özel konuşacakmış.
sırasını bekleyenlerle kaynaşmaya karar verdim
- merhaba, sizinki neydi?
- sinir bozukluğu, peki sizin?
- benim bişeyim yok, annem doktorla buluşacak beni bahane etti. yetişkin kadın sonuçta ihtiyaçları var
- baban ne diyor bu duruma?
- o böyle konularda anlayışlıdır, kendisi yolladı zaten
- bu nasıl aile? ne bu genişlik evladım?
- sorma abla ben de çok rahatsızım ama koca insanlar sonuçta, yargılamlyorum artık.
abla ile olan şahsi konuşmamızdan sonra, 30 tl verip çıktık. evde muayene olduğu için az para almış, ucuz olduğu için millet ebeyi eve çağırıyormuş. zaten evde 5 tlye içeceğin çayı, kafeye gidince 20 tlye kilitliyorlar ..
eve gelip hemen odama çıktım, sözlüğe girip tanımsız ve forum/chat tarzı bir kaç entry yazdıktan sonra rahatladım. bunu hep yaparım, terapi gibi geliyor.
babam kapıyı çalmadan direkt odama daldı
- nasıl geçti?
- iyi sayılır, entryleri girdim. bakalım zall ve eşrafı ne zaman farkedip silecek, bekliyorum hala
- lan onu mu soruyorum!
- bilmem babacım neyi soruyorsun?
- ulan sen benim sabrımı mı sınıyorsun? doktorla olan görüşmeni soruyorum!
- bu geçen seferkinden insaflı çıktı, 30 tl ile yırttık
- bırak parayı falan, senin için ne dedi?
- beni yakışıklı bulduğunu söyledi, resmen bana yürüdü ibne. laf aramızda annemle gizli bişeyler konuştu, karına sahip çık! yollama öyle adamlara
- kalk git lan burdan yavşak!!
- anneme söz geçiremiyorsun diye, niye bana dikleniyorsun? 40 dan sonra kılıbık mı oldun başımıza?
- çabuk siktir git! yoksa elimden bir kaza çıkacak!!
- burası benim odam, rica etsem sen çıkar mısın?
bunu dememle yere yapışmam bir oldu. asıl doktora gitmesi gereken babam, şiddete eğilim var adamda. ben dayağımı yerim sorun yok, ama yarın öbür gün birine saldırsa başımızı belaya sokacak. öfke kontrolü şart, sanırım babam manik depreşik olmuş ..
Bir sıkıntınız , rahatsızlığınız olduğunu düşünüyorsanız gidin. Siz psikoloğun bişey yapmadığını sanarken o sizi en ufak ayrıntınıza kadar inceliyor. Özgüveninizden tutun , saçınızla oynamanıza kadar , bunlar tanı koymak için önemli faktörler.
Arada gidilmesi gerekendir. Neden niçin soruları ile durmadan boğuşan bir insana yol haritası çizecek , sorunların altında yatan nedenleri ortaya çıkarabilecek eylem.
babamın ısrarlarına dayanamayan annem sonunda psikologdan randevu almıştı, iş beni ikna etmeye kalmıştı.
saat 08:00 yarı uyanık halde yorganın altında, beyonce dan "run the world" dinliyorum. uçak inmesi gibi irkiltici bir ses duydum, biri yorganı üzerimden çekti. telaşa gerek yok babammış, iyi ki ricky martin dinlerken basmamış beni. geçen yakaladığında yüzüme yüzüme ibneee diye bağırıp örselemişti çünkü. hep yapar bunu, galiba içinde gizli ibnelik var. dışarı salmıyor sadece ..
- lan deminden beri sana sesleniyorum niye cevap vermiyorsun?
+ ruhumu dinlendiriyordum babacım ..
- senin ruhunu sikiyim ben, kalk çabuk kahvaltıya in!
+ odama getirin, ben kapının önüne boşları bırakırım (bazen böyle kaşınıyorum)
- kalk it oğlu it delirtme beni!!
bu adam kendine küfretmekten zevk alıyor, kesin ibne.
üzerimi değişip kahvaltıya indim, ondan önce banyoya geçip elimi yıkamalıydım. ama korkuyordum, çünkü banyodaki musluğun yansıması kocaman bir çükü andırıyor. ne zaman banyoya gitsem içim bi fena olur, elimi uzatmaya korkar oldum. bir keresinde kuzenim musluğu açıp elini altına tutunca, gözlerime inananmadım. sanki elini yıkamıyor adeta avuçluyordu, heyecanla "kuzen yarra tuttun" deyip, koşarak banyodan uzaklaştım. galiba bende de gizli ibnelik var.
banyonun kapısından döndüm, o anı bir kez daha yaşamaya cesaretim yoktu. götüm yemiyordu .. işimi toprakla hallettim.
babam şevkatle bana seslendi
- nereye gidiyorsun lan! çabuk giyin annenle psikoloğa gideceksiniz.
+ bu gün önemli işlerim var babacım, gelemem
- ne işin varmış?
+ kaç gündür sözlüğe girmiyorum, bu gün fazla mesai yapıcam. zall aç mı kalsın?
- siktirtme lan zalını!!! gideceksin hem de hemen!
babam zall a çok büyük ayıp etmişti, adamın bir "l" sini eksik söylemişti. içerledim ama belli etmedim, bağcıksız ayakkabılarımı giyip annemle otobüse bindik, babam cimri amk. erkek adam karısını otobüse bindirmez. bunun dayaması var, kesmesi var, ellemesi var. allahtan ben yanındayım, feda ediyorum kendimi.
bu adam kesin gavat, yoksa taksi parası verirdi kadına.
muayenehaneye geldik ama içeri giremedik, tüp kuyruğu gibi sıra var. sekreter kız beklememizi söyledi, o anda felsefik bir çıkış yapıp insanların dikkatini üzerime çekmek ve kızı etkilemek için özdemir asaftan "gelecekse beklemek, beklenen güzeldir" diye giriş yaptım. kimse siklemedi, kız geçip yerine oturdu. galiba kalabalıkta görünmez olma gibi bir özelliğim var, görünmez adam filminden teklif gelirse değerlendiricem.
beklemekten sıkılınca, sırasını bekleyen bir amcaya usulca yaklaşıp "amca bizim işimiz acele ver ordan bi tüp" dedim. adam pis pis suratıma bakıp önüne döndü, sessizliğimi bozup "ironiden anlamayan nesle aşina değiliz" diye bağırdım. annem herkesten özür dileyip kolumdan çekiştirerek yerime doğru itekledi beni, galiba annem tarafından kıskanılıyorum.
artık bekmelekten çok bunalmıştım, annemden sekreter kıza ne kadar para verdiğini öğrendim. bir seans başına 300 tl alıyorlarmış, herhalde iç dış yıkama masaj falan da yapacaklar.
gözlerimi kapatıp adam başı 300 tl den hesap yapmaya başladım, sonra ortalama gelen adam sayısını hesaplayıp yıllık kazancı buldum. biraz daha hesap yapmaya devam etseydim, pi sayısının gerçek değerini keşfedecektim. ben tam ilmin doruklarında iken, sekreter kız buyrun içeri geçebilrisiniz dedi. içeri geçip koltuğun bir köşesinde oturdum, doktor rahat ol deyince "sana ne amk" diyip 300 tl nin vermiş olduğu özgüvenle koltuğa yayıldım.
- buyrun anlatın
+ benim anlatacak bir şeyim yok, sen anlat canım sıkılıyor zaten
- anlamadım ..
baktım olacak gibi değil konuyu değiştirdim, arada böyle hinlikler yapıyorum.
+ filmlerde göt kelebek tırtıl fotoları gösteriyorlar, onlardan yok mu?
- şimdi anlatmanız rahatlamanız lazım, fotoğraf testi sonraki aşama
+ yani bir 300 yüz daha bayıl diyorsun
- nasıl?
+ boşuna mı para verdik oç!! deyip cevap hakkı tanımadan, karizmatik ama yaralı bir şekilde odayı terkettim.
seansı yarıda bıraktığımı duyan babam sağlam girişti ama, hiçbir şey boşa giden 300 tl kadar canımı yakmadı .. sekreter kızı bile tavlayamamıştım ..
yurt dışında insanların '' ben bakkala gidiyorum '' der gibi gerçekleştirdiğini belirtip yadsınmadığı, türkiye' de çoğu kişiye dudak bükülmesine sebep olan doğal bir aktivite.
kesinlikle deli işi değildir. bana kalırsa günümüz toplumunda çoğu kişinin gitmesi gerekir. çünkü insan kendini özgürce ifade edip sıkıntılarını dökebileceği bir kişiye ve ortama ihtiyaç duyar. bu kişi de genelde psikologdan başkası değildir.
her türde insanın gidebileceği bulunduğu durum ve problemlerine en iyi şekilde çözüm bulacağı bir müesesedir. (bkz: Psikoloğu basite almak bugün kü türkiyenin çok vahim bir meselesidir.)