eski falım sakızları reklamlarındaki dedeleri hep sorunlu bulmuşumdur. sakızın adını duyunca uuu ooo diyerek kendilerini ordan buraya heba ediyorlardı.
(bkz: reklamın iyisi kötüsü olmaz)
(bkz: kardelen ayşe) normal bi insan öyle durduk yerde sınıfın ortasında öyle saçma sapan bi şarkı söylemeye başlamaz. başlarsa da çocuklar 'anne bizim öğretmen kafayı çiğnemiş' diye serzenişte bulunur.
dr. otker* reklamında oynayan psikolojik sorunlu, mide bulandırıcı kızın üzerine tanımıyorum.
hadi bir kabartma tozu pastayı nasıl bu kadar kabartır?
babam bu kadar güzel pasta yapmayı nerden öğrendi? dedin. salak salak sorularla beynimizi paketledin anladıkta, baban sana çilekli pastayı yedirirken ağzını açman yok mu. o salyalı kremayı görüşüm. işte ben orada bittim. beni yemek yemekten, pasta yemekten, pasta yapmaktan, hayattan soğuttun iğrenç kız. her aklıma geldiğinde midemin bulanması da cabası. *
herzamanki gibi bir ülker klasiği ve dido reklamı dodi dodi dodi dodi dodi dodi diye bağırışlaraı yokmu
hele o slogan dodisi gelene dido hayır yani bir reklamcı bukadar hayal gücünden yoksun olamaz.
özellikle gece yarısı çıkan silit beng (bkz: cillit bang) reklamlarındaki, evini bok götüren tip. ulan kaç yıldır temizlemiyorsun o tuvaleti? öğrenci değilse büyük ihtimal psikolojik sorunları var demektir.