Klinik psikoloji yüksek lisansı yapılarak olunabilecek bir meslek kişisidir. Devlet üniversiteleri ancak psikoloji mezunlarına veriyor klinik psikoloji yüksek lisansını. Vakıf üniversiteleri ise 35 bin lira civarında bir fiyata veriyor pdr mezunlarına aynı eğitimi.
psikologlar, psikiyatrlar danışanları ile aralarına görünmez bir perde çekerler. meslek etiği ve aktarım ve karşı aktarımı kapsayan psikanaliz süreci bunu gerektirir. hiçbir şekilde kendi hayatlarından, ailelerinden, arkadaşlarından, zevklerinden, hislerinden bahsetmezler, danışan ile danışma süreleri haricinde görüşmezler.
en mahrem düşünceleri, duyguları, olayları dinleyen bu insanlar duvar gibi olmak zorundadırlar. siz aslında ''çok şeker'' bir çocuk da olsanız, hayatını sosyopatların, psikopatların, türlü türlü ruh hastasının dertlerini, fantezilerini dinleyerek geçiren danışmanlar bu etik perde sayesinde eve iş taşımıyorlar ya da iş onları eve kadar takip etmiyor.
içinize kapanık, sosyalleşmekte zorluk çeken bir bireyseniz danışmana ödeyeceğiniz para ile birilerine bira ısmarlayın, halı saha maçı filan ayarlayın daha çabuk sonuç alırsınız.
ikinci mesleğim olduğuna artık kanaat getirdiğim, ruh bilimi ile ilgilenen kişidir. bunu profesyonelce yapanlar var arkadaşlar nolur, anladım iyi güzeli harika fikirler var bende, gönlünüz ferahlıyor adeta ama bana da yazık. ben nasıl kurtulacağım.
Kendimi yeniden kesfetmemi saglayan , kendimi ne kadar bosverdigimi kafama kafama vuran kisi. Ayrica terapist akil vermez ilkesini gun itibariyle cigneyip bi daha bu kadar iyi dusunursen seni doverim diyerek yoldan cikmistir.
dünyadaki psikologlara bilmem ama tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, bir işe yaramayan çöp kişiler. havalı bir sıfatları vardır sadece o kadar. birçoğu dinci ve meslek ahlakı ne bilmiyorlar. dinsiz bir insan gittiğinde ve bunu söylediğinde en başta söyleyecekleri şeylerden biri kesinlikle "allah'a inanmamız gerektiği" oluyor. ulan sana ne benin inancımdan veya inaçsızlığımdan dalyarak ? avrupada böyle olduğunu düşünmüyorum ama türkiyedekilerin çoğu böyle açıkcası. mesleklerine kendi inançlarına karıştıranlardan bi' sik olmaz.
ek olarak yine birçoğu da, söyledikleriniz onda sır olarak kalması gerekirken, gider ailenize yada başkalarına söyler, şerefsizlik yapar. dediğim gibi meslek ahlakı yok bu ülkede.
onun dışında faydası oluyor mu derseniz ? bu soru kişiden kişiye değişir ama bende hiçbir şeye yaramadı kaç kere gitmeme rağmen. boş boş kafa sikiyor birçoğu, boş boş umut veriyor.
diğer bir durum da daha önceki entry'lerde güzel açıklanmış :
"sistemden çıkanları sisteme geri yollayan insanlar bütünü"
ihtiyaç duyulması için deli olma zorunluluğu olmayan meslek grubudur. Deli diye nitelendirdiğimiz hastalarla ilgilenen doktorlara psikiyatr denir. Psikolog dediğimiz insanlar danışman olarak da adlandırılabilir ve aslında her insanın bir psikoloğa ihtiyacı vardır.
Tamamının klinik psikolog olduğu sanılan meslek grubu.
Oysa halk arasında "deli doktoru" olarak bilinen, terapi ve bire bir görüşme yapan klinik psikologlar, apanın tanımladığı, psikolojinin 50den fazla alt dalından yalnızca birisidir.
türkiye de yeteneksiz ve düşüncesiz dizi yazarları yüzünden içi boşaltılıp alay konusu haline gelmesine neden olunmuş meslektir. hala bu aptal 90lar dizilerinden kalma deli doktoru yaftası ile uğraşmaktadırlar.
saçma sapan herkesin yorum yaptığı meslektir. ülkemizdeki değeri hızla düşmektedir. herkese bir psikolog düşmesi gereken bu ülkede daha insanların psikolog ne demek bunun bile farkında olmamaları da zaten verilen değeri göstermektedir. oturup para alıyor diyenlerin öncelikle diğer meslekleri düşünmeleri gerekmektedir. acaba sadece inşaat işçileri gibi pek oturmayıp fiziksel şekilde yorulan kişiler mi para kazanmaktadır? özel üniversiteler sayesinde* artık tıp harici diğer bölümlerin puanları devlette de düştüğünden bu bölümün de puanları eskiye nazaran daha çok düşmüştür. gerçi aynı şekilde hala hemen hemen hukuğa yakın bir puan gerekmektedir ve o da düşmüştür tabi. 4 yıllık bölümü bitirdiğinizde oldukça hatta inanılmaz düşük maaşlarla rehabilitasyon merkezleri, anaokulları gibi yerlerde çalışabilirsiniz. para kazanmak isteyenlerin yüksek lisans, terapi eğitimleri, testler vs bunları almaları gerekir ve bunlar için de milyarlar harcamanız gerekir. iyi bir terapi eğitimi almak istiyorsanız 15 bin civarı para harcamalısınız mesela. tabi ki bunları yaptıktan sonra da yine şans faktörü devreye girer. yine o hayalinizdeki yere gelemeyebilirsiniz ve hala insanlar -yaa psikologlar napıyo ki? kafasında olurlar. mezun olunup kpss ataması ile atanıp memnun olmadığınız bir işi düşük memur maaşı ile de yapabilirsiniz ki büyük ihtimalle psikolojiyle alakasız bir iş yapıyor olursunuz. psikologların deli olduğu düşüncesine gelirsek kim normal ki diye düşünülmesi gerekir ki kime göre normaldir? dsm kitapçığına mı bakmış bu kişiler de böyle diyebiliyor?* fakat tüm bunlara rağmen yine de seçen kişi sever mi mesleğini evet sever. sadece bu durumlar canını sıkar bazen.
uluslararası çalışmaya şahsımca biraz kapalı meslek. çünkü psikolog olmak için o dili anadili seviyesinden az bilme lüksün yok ki karşındakini yanlış anlamayasın onu yanlış yönlendirmeyesin. normal doktorluk böyle değil arıza daha gözle görülür çözüm de heryerde aynı ama psikoloji söz konusu olduğunda bu böyle değil.
ondan ilerde bu ülkeden uzaklaşmak isteyenlerin 7 defa düşünmesi gerekir. 8 de olur ama o kadar kendinizi yormaya gerenk yok.
4. sınıfta hatta yavaş yavaş 3. sınıfın sonlarına doğru başlar pişmanlık. hiçbir şey hayal ettiğiniz gibi değildir; hayal ettiğiniz gibi olmayacaktır. bölüme girerken hayal edilen şey; klinik açarım çılgınlar gibi parayı kırarım; hastalara da bol bol terapi yaparım hepsini çok güzel tedavi ederim ohhh miss. peki sonuç: klinik tabiki açamıyosun yüksek lisans+ tonlarca aşırı pahalı eğitimler alman gerekiyor. peki 4 yıllık mezun olan psikologlar napıyor? cevap: fellik fellik iş arıyor; batıda yaşıyosanız hele maaşlar çılıgn düşük; anaokulu, özel eğitim, bakım evlerinde falan çalışıyorsun. iş tatmini=0. yani olay şu ki; yazmayın, psikolog olmayın. çünkü istediğiniz gibi psikolog olamıyorsunuz hele ki bu ülkede sıfır sıfır sıfır.
Okuması zor, mezun olması zor, çalışacağın alanı seçmek daha da zor, insanların olmayacak sorularına maruz kalmak, hakarete uğramak, laf yemek daha da felaket olan meslektir. Hiç göründüğü gibi oturduğumuz yerden sallamıyoruz. Insanlar bu mesleğe haksızlık ediyor cidden...
cahiller tarafından tip okuyup doktor olduğu sanılan , bazı doktorlardan bile cok para kazanan , yardım alabilecegimiz ; her kesimin ihtiyacı olabilecek , sizi sonuna kadar dinleyip ortak çözüm bulabileceginiz , yardımsever rahatlatan meslektir.